Hayatını Kurtaran Kök Hücre Bağışçısı ve Kanserle Mücadele Hikayesi
Hayatını kurtaran kök hücre bağışçısının ilham verici kanserle mücadelesi ve umut dolu hikayesi. Sağlık ve bağışçılık hakkında önemli bilgiler içeriyor.
Hayatını Kurtaran Yabancı ile 17 Bin Kilometre Uzaklıkta Tanışma
Avustralya’nın Melbourne şehrinden çıkan 31 yaşındaki Luke Melling, nadir görülen bir kan kanseri olan Hodgkin lenfoma ile mücadele ederken, hayatta kalmak için kök hücre nakli olmak zorunda kaldı. Bu süreçte, hayatını kurtaracak uygun bir bağışçı bulmak için küresel kök hücre kayıtlarına başvurdu ve yaklaşık 17 bin kilometre uzaklıktaki İngiltere’nin Lincolnshire bölgesinde yaşayan Alastair Hawken ile eşleşti.
İkili arasındaki bu eşleşmenin o kadar mükemmel olduğu söylendi ki, ailelerin kökenlerine dayanan duygusal bağlar sayesinde, uzaktan akraba olabilecekleri bile düşünülüyor. Luke, 16 yaşından beri bu hastalıkla mücadele ediyor, dört kez remisyona girmesine rağmen hastalık tekrar geri geliyordu ve diğer tüm tedavi yöntemleri tükenmişti. Ailesinde ve Avustralya’da uygun bir donör bulunamadığından, küresel bir arayış başlatıldı.
Luke, bu durumu şöyle anlatıyor: “İşte bu, sahip olduğun tek seçenek bu. Ya kök hücre nakli olacaksın ya da öleceksin. Kız kardeşimin kök hücresiyle eşleşmemesi dehşet vericiydi; uygun bir donör bulup bulamayacağımızı bilmiyorduk.”Altı aylık bir bekleyişin ardından umut ışığı belirdi ve dünya genelinde uygun bir bağışçı bulunmuştu. Luke, bu anı şöyle hatırlıyor: “Mükemmel eşleşmeyi öğrendiğimizde çok duygusal bir andı; annemi hatırlıyorum, histerik bir halde ağlıyordu.”
Bağış Süreci ve Alastair’in Aynı Zamanda Yaşadığı Deneyim
O sırada 48 yaşında olan Alastair Hawken, NHS listesine kaydolmuş, düzenli kan bağışçısı olarak bilinen ve 2008 yılında kök hücre bağışında bulunmayı kabul etmiş bir babaydı. Bağış yapmaya karar verdiğinde, yüksek dozda hücre üretimini teşvik eden ilaçlar enjekte edildi ve birkaç gün sonra vücudu aşırı hücre üretimiyle tepki verdi. Bu süreçte hiç rahatsızlık hissetmediğini belirten Alastair, kök hücrelerin toplanması işlemi sırasında da rahat olduğunu vurguluyor.
Kök hücreler, kan bağışına benzer bir yöntemle alınarak laboratuvarda sayıldı ve toplamda Luke’un ihtiyacı olan 85 milyon hücre toplandı. İşlem tamamlandıktan sonra hücreler, saatler içinde dondurularak Avustralya’ya gönderildi. Luke’un nakli gerçekleştiğinde, Alastair’ten yalnızca İngiltere’de yaşayan 48 yaşındaki bir adam olduğunu biliyordu; ancak iki yıl boyunca onun sağ olup olmadığını bilmedi. Bu süre zarfında, Alastair sadece umut etti ve dua etti.
Sonunda, kök hücre kayıtları aracılığıyla alınan bir e-posta ile Luke, Alastair’in sağ olduğunu öğrendi. Alastair ise, “Sanki tüm Noel’ler aynı anda gelmişti” diyerek duygularını ifade ediyor. Bu mutluluk ve minnettarlık anında, nihayet Preston şehrinde buluştular ve ilk kez yüz yüze tanıştılar.
İki Kişinin Duygusal Buluşması ve Hayata Dair Yeni Perspektif
Luke, Alastair’e şu sözleri söyledi: “Sizin gibi güzel, şefkatli ve nazik birinin tüm bunları yapması, sizin hücrelerinizin bana hayat verdiğini gösteriyor. Size ne kadar teşekkür etsem azdır.” Alastair ise, bağışını “mirası” olarak nitelendiriyor ve şöyle devam ediyor: “Yüzünüzdeki gülümsemeyi görmek, benim için en büyük ödül. Bu hareketle başkalarının da hayatlarını değiştirebileceğine inanıyorum.”
İki arkadaş, Preston’un, Alastair’in büyükannesinin yaşadığı şehir ve Luke’un ailesinin kökenlerinin burada bulunması nedeniyle buluşmak için uygun bir yer olarak seçildi. Şu an 31 yaşında olan Luke, sağlığına tamamen kavuştu ve geride kalan 15 yılı yeni bir başlangıç olarak görüyor. Hatta, bir maraton bile koştu. “Alastair’le tanışmak, sanki bir rüyanın gerçekleşmesi gibi” diyor Luke. “Bu kişi, bana hayatımı geri kazandırmak için tüm gücüyle savaşmış ve kendi hücreleriyle bana yeni bir yaşam sunmuş durumda. Ona kocaman sarıldığım ve teşekkür ettiğim anı asla unutamam.”
Alastair’in Hikayeyi Paylaşması ve Toplumu Kök Hücre Bağışına Teşvik Etme Çabası
Şimdi 51 yaşında olan Alastair, bu hikayenin başkalarını da kök hücre kayıt sistemine katılmaya teşvik etmesini umuyor. “Bugün Luke ile tanışmak, küçük bir hareketin ne kadar büyük bir fark yaratabileceğinin canlı örneği” olduğunu söylüyor. “Daha fazla insan trombosit, organ, kan veya kök hücre bağışında bulunursa, belki de daha birçok hayat kurtarılabilir. Kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayan ve bir başarı hikayesine dönüşen bu süreç, gerçekten çok değerli.”
Paul Johnson bu habere katkıda bulunmuştur.
Bu haber, BBC gazetecileri tarafından hazırlandı ve doğrulandı. Ayrıca, yapay zekanın da yardımıyla, çeviri ve içerik geliştirme çalışmalarına katkıda bulunuldu. Kaynak: Haberler.com