Hacettepe Üniversitesi ve Halk Dansları Festivali Temsilciliği

Hacettepe Üniversitesi’nin Sanatla Buluşması: Halk Danslarıyla Gelişen Bir Gelenek

Yaklaşık 17 yıl önce, Hacettepe Üniversitesi bünyesinde kurulan Hacettepe Sanat Okulu, sanata ve kültüre olan bağlılığını sürdürüyor. Bu okul, özellikle halk dansları ve sahne sanatlarına verdiği önemle, farklı mesleklerden birçok yetişkine ulaşmayı başardı. Her yıl düzenlenen etkinlikler ve atölyelerle, Anadolu’nun çeşitli yörelerine ait halk oyunları, modern danslar ve tiyatro çalışmalarıyla sanatı yaşatmaya devam ediyor.

Okulun bünyesinde bulunan dans toplulukları, düzenli olarak çeşitli etkinlikler ve uluslararası festivallerde sahne alarak, kültürel mirasımızı geniş kitlelere tanıtıyor. Bu topluluklar arasında doktor, öğretmen, hemşire, mühendis, güvenlik görevlisi, temizlik personeli, memur ve bilişim uzmanı gibi farklı meslek gruplarından kişiler yer alıyor. Bu çeşitlilik, sanatın birleştirici gücünü ve farklı meslek gruplarını ortak noktada buluşturma vizyonunu yansıtıyor.

Uluslararası Temsil ve Cezayir’deki Festival

Bu yıl, Hacettepe Sanat Okulu’nun yetişkin halk dansları topluluğu, Cezayir’de 9-15 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek 15’inci Kültürel Uluslararası Halk Dansları Festivali’nde Türkiye’yi temsil edecek. Bu özel etkinlikte, topluluk, Silifke, Adıyaman ve İzmir yörelerinden derlenen yaklaşık 15 dakikalık bir gösteri sunacak. Bu performans, Türkiye’nin kültürel çeşitliliğini ve halk danslarının zenginliğini yansıtan önemli bir platform olacak.

Sanat Eğitimi ve Çeşitliliğin Önemini Vurgulayan Bir Çalışma

Hacettepe Sanat Okulu eğitmeni Necati Karakuş, okulda halk oyunlarının yanı sıra modern dans, tiyatro ve bale gibi çeşitli sanat dallarında da eğitim verildiğini belirterek, “Dansçılarımız arasında geniş bir meslek yelpazesi bulunuyor. Belediye personelinden temizlik görevlisine, güvenlik görevlisinden doktorlara, profesörlerden memurlara kadar birçok farklı meslek grubundan bireyler bulunuyor. Aynı zamanda bankacı ve pompa istasyonu çalışanları da aramızda yer alıyor.” şeklinde ifadelerde bulundu. Bu çeşitlilik, sanatın toplumun farklı kesimlerini bir araya getirebilme gücünü ortaya koyuyor.

Kültürümüzü Gelecek Nesillere Taşıma Vizyonu

Dansçılardan Aile Hekimi Sibel Kartal, Türkiye’yi uluslararası arenada temsil etmenin gururunu yaşadıklarını anlatıyor. “Geçen yıl Meksika’da, bir önceki sene Portekiz ve Tayland’da ülkemizi temsil ettik. Bu yıl da Cezayir’e giderek ülkemizi gururla temsil edeceğiz. Bu deneyimler, kültürümüzü yurt dışında tanıtma ve gelecek nesillere aktarma adına büyük önem taşıyor.” diyor.

Öte yandan, Öğretmen Nilüfer Şaylı ise Hacettepe Halk Dansları ile yaklaşık 15 yıldır birlikte olduğunu ve bu birliktelikten büyük bir mutluluk duyduğunu ifade ediyor. “İlk defa yurtdışında bir festivalde ülkemizi temsil edeceğim. Bu deneyim, yeni dostluklar kurmamıza ve kültürümüzü en güzel şekilde tanıtmamıza olanak sağlayacak. Ekibimizde her meslek grubundan gönüllü arkadaşlarımız var. Ortak noktamız, dans ve halk oyunları aracılığıyla kültürümüzü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak.”