Gazze Sağlık Krizi: Warda’nın Görüşleriyle Şehrin İçinden Bir Analiz

Gazze Şeridi’nin sağlık sistemi, günlerdir süren zorluklar ve altyapı eksiklikleriyle karşı karşıya. Warda, kentin dört bir yanındaki hastanelerin kapasitesinin üzerinde çalıştığını ve tüm sağlık hizmetlerinin kırılgan bir denge üzerinde yürütüldüğünü vurguluyor. İnsani ve tıbbi açıdan en olumsuz senaryolara doğru ilerlediklerini söyleyen Warda, sağlık hizmetlerinin normalden çok daha fazlasını talep ettiğini belirtiyor.

Hastanelerin durumu özellikle kritik; yaralılar ve kronik hastalar için gerekli ilaçlar ve malzemeler giderek azalmaktadır. Hastaların tedaviye ulaşabilmesi için büyük fedakârlıklar yapıldığı, yatakların ve ekipmanların yetersiz olması nedeniyle koridorlarda ve zeminde hizmet verildiği ifade ediliyor. Birçok hasta kendi yataklarını evlerinden getirmek zorunda kalıyor ve gerekli tıbbi müdahaleyi almak için sevdiklerini de yanlarına almak durumunda kalıyorlar.

Nasır Hastanesi, Gazze’nin en büyük sağlık kurumu olarak geniş bir hasta yüküyle başa çıkmaya çalışıyor. Kapasitenin 3-4 katı hasta kabul etmek zorunda kalan hastanenin acil servisi ise aralıksız çalışıyor; içerideki hava kalitesi ve nefes almakta zorluk gibi sorunlar günlük yaşamın bir parçası haline gelmiş durumda. Warda, acil servisin yoğunluğunu ve malzeme eksikliğini şu sözlerle özetliyor: “Acil servise gittiğinizde nefes bile alamıyorsunuz.”.

İsrail’in Gazze kentinin tahliye edilmesi yönündeki çağrıları, şehirdeki nüfusun büyük bir bölümünün hâlâ burada yaşadığı gerçeğini gölgeleyemiyor. Warda’ya göre bu talep, şehirdeki insanlar için kaçış veya yeni yerlerde yaşam kurma imkânı bulunmayan bir durum yaratıyor ve mevcut altyapı ile zorlukların aşılması mümkün görünmüyor. Şehir dışına çıkışın engellendiğini söyleyen Warda, bu kararların sağlık ekipleri ve halk için daha ağır yükler getirdiğini vurguluyor.

Gazze kentindeki yaşamın günlük ihtiyaçlar için bile mücadele gerektirdiğini ifade eden Warda, gıda ve suya erişim dahil temel ihtiyaçların bile temin edilmesinde yaşanan güçlüğe dikkat çekiyor. Savaşın ve tahliye emrinin yarattığı belirsizlik, hem hastanelerde çalışanları hem de hastaları neredeyse çaresiz bir konuma itiyor. “Hastalar nereye gideceklerini bilmiyor; yaralılar ve ziyaretçiler için net yönlendirme yok,” diyor Warda. Bu durum, cerrahi müdahaleler ve yaşam kurtarıcı müdahaleler için gereken zamana erişimi de zorlaştırıyor ve sonuç olarak hastaların tedavi süreçleri aylarca sürebiliyor.

Kaynaklar: AA / Muhammet İkbal Arslan – Güncel Kaynak: Haberler.com