Bursa Orman Yangınları: Korunma Yöntemleri ve Yenileme Süreci

Türkiye’nin dört bir yanındaki ormanlarda yaşanan yangınlar, maalesef giderek artan bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Bir yanda yangınlar söndürülürken, diğer yanda yeni yangınlar hızla baş gösteriyor. En son olarak Bursa bölgesinde ormanlar, içindeki canlılarla birlikte alevler içinde kalmaya devam ediyor. Bu felaket, sadece ekosistemi değil, aynı zamanda insanlar ve hayvanlar açısından da büyük bir tehdit oluşturuyor. Orman yangınlarıyla mücadelede, yapılan çalışmaların yanı sıra alınması gereken önlemler de büyük önem taşıyor.

İstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri Zafer Murat Çetintaş, orman yangınlarının önlenmesine yönelik çeşitli önerilerde bulunuyor. Çetintaş, özellikle ormanların korunması ve yangınların yayılmasını engellemek amacıyla alınabilecek bazı önemli tedbirleri şu şekilde sıraladı:

Orman Yangınlarına Karşı Alınması Gereken Temel Önlemler

• Orman yollarının genişletilmesi ve yeni yolların açılması: Bu, yangın söndürme araçlarının ve ekipmanlarının hızlıca ulaşmasını sağlar ve yangının yayılmasını engeller.
• Yanmaz bariyerlerin kurulması: Avrupa’da yaygın olarak uygulanan bu bariyerler, çeşitli bitki örtüsü ve hafriyat malzemeleri kullanılarak oluşturulur. Yangın riskini minimize etmek adına hayati önem taşır.
• Doğru ve bilinçli ağaç dikimi: Geçmişte genellikle çam türü ağaçlar tercih edilmiştir. Ancak, Çetintaş’a göre, yapraklı ve ibreli ağaçların karışımı dikilmeli ve aralarına 3-4 ağaçlık sıralar halinde dikilmelidir. Bu sayede biri yangını tutarken, diğerleri sıçramasını engeller. Ayrıca, bu yöntem yangının yayılma hızını azaltabilir.
• Doğal ve yapay göllerin korunması: Orman ekosisteminde su kaynaklarının önemi büyüktür. Eğer doğal göl yoksa, yapay göletler inşa edilmelidir. Bu sayede, helikopterler ve diğer yangın söndürme araçları kolaylıkla su alabilir ve yangını hızla kontrol altına alabilir.
• Ormanlara fotokapanların kurulması: Son 8 yıldır önerilen bu yöntem, ormana zarar veren kişilerin tespit edilmesine olanak tanır. Fotokapanlar, şüpheli hareketleri kaydeder ve suçluların yakalanmasını sağlar. Bu sayede, yangınların kaynağına ulaşmak ve önlemek daha kolay hale gelir.
• Gönüllü orman korucularının yetiştirilmesi: Ormanlarda, jandarma ve orman teşkilatıyla işbirliği içerisinde, asgari ücretle çalışan gönüllü korucuların oluşturulması önemli bir adımdır. Bu kişiler, ormanlarda düzenli devriye yapar, yangına erken müdahale eder ve orman yaşamını yakından öğrenirler. Bu eğitimli gönüllüler, ormanın korunmasında büyük rol oynar.

Yangınların Önlenmesi ve Sonrası İçin Ekstra Tedbirler

Çetintaş, ayrıca, ormanların içindeki doğal ve yapay göllerin korunmasının yanı sıra, yangın sonrası iyileştirme çalışmalarına da vurgu yapıyor. Kendiliğinden yağmur yağdığında, yanan bölgeler kısa sürede yenilenir ve eski sağlıklı haline gelir. Ancak, bu süre 5 yıla kadar uzayabilir ve bu süreçte doğal dengenin korunması gerektiğine işaret ediyor.

Orman yangınlarına karşı alınacak önlemler sadece fiziksel altyapı ve teknolojik araçlarla sınırlı kalmamalı, aynı zamanda bilinçli toplum kesimlerinin de katılımıyla güçlendirilmelidir. Çetintaş, özellikle yaz aylarında ormanların korunması amacıyla, orman fakültelerinde eğitim gören son sınıf öğrencileri ve gönüllülerin birlikte çalışması gerektiğine dikkat çekiyor. Bu sayede, ormanlar hem korunur hem de genç nesillerin doğa bilinci artırılır.

Son olarak, Çetintaş, ormanların korunması için en önemli adımların başında, insanların bilinçlenmesi ve doğayla uyum içerisinde hareket etmesi gerektiğini belirtiyor. Bu bağlamda toplumda farkındalık yaratmak ve eğitim faaliyetlerini artırmak, ormanların gelecek nesillere aktarılmasında kritik rol oynayacaktır.