DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2.496,45
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 24°C
Çar 22°C

Fosilleşmiş bir balıkta dünyanın en yaşlı kalbi bulundu

18.09.2022
A+
A-

Prehistorik balıkta dünyanın en yaşlı kalbi bulundu

Bilim insanları fosilleşmiş bir balıkta 380 milyon yıl yaşında bir kalp bulunduğunu tespit etti.

Bunun insanlar dahil tüm omurgalı hayvanlarda görülen kalbin evriminde önemli bir dönüm noktasına işaret ettiği düşünülüyor.

Kalp, Gogo olarak bilinen prehistorik bir balıkta görüldü.
Science dergisinde yayımlanan çalışma Avustralya’nın batısında yürütüldü.

Araştırmayı yürüten ekibin başındaki Profesör Kate Trinajstic, hayatlarının en büyük keşfini yaptıkları anı BBC’ye anlattı.

Profesör Trinajstic, “Bilgisayarın başına toplanmıştık. Bir kalp tespit ettiğimizi anladık ama önce buna inanamadık. Nefes kesici bir andı,” dedi.

Genellikle yumuşak dokulardan ziyade kemikler fosilleşir, ancak Kimberley’deki Gogo kaya formasyonu olarak bilinen bu noktada balığın karaciğeri, midesi, bağırsakları ve kalbi dahil bazı iç organları mineraller etkisiyle muhafaza edilmiş.

Profesör Trinajstic, “Bu kendi evrimimiz açısından da önemli bir an,” dedi.

Araştırma ekibinden Profesör John Long da bulgularını “dudak uçuklatıcı, hayret verici” olarak nitelendirdi.

Long “Bu kadar yaşlı hayvanların organları hakkında bugüne dek hiçbir bilgiye sahip değildik,” diye konuştu.

Gogo, placoderm olarak da bilinen prehistorik balıkların ilk türlerinden. Bunlar, çenesi ve dişleri olan ilk balık türleriydi.

Bundan önce balıklar 30 santimetre uzunluğunu geçmiyordu. Ancak placodermler 9 metre boyunda olabiliyordu.

Placodermler 60 milyon yıl boyunca Dünya’daki baskın hayat formuydu.

Dinozorların ilk görüldüğü tarihten 100 milyon yıl önce varlıklarını sürdürüyorlardı.

Gogo balığının fosili üzerinde yapılan taramalar, balığın kalbinin prehistorik bir balığın kalbinden beklenmeyecek kadar karmaşık bir yapıda olduğunu ortaya koydu.

İnsan kalbine benzer şekilde bu balığın kalbinde de iki odacık bulunuyordu.

Bilim insanları bu sayede balığın kalbinin daha randımanlı çalıştığını, bunun da yavaş hareket eden bir balıktan hızlı hareket eden bir balığa evriminde önemli rol oynadığını düşünüyor.

Profesör Long balıkların bu şekilde daha güçlü hale geldiklerini ve açgözlü birer yırtıcı hayvana dönüştüklerini söyledi.

Araştırmada tespit edilen bir diğer önemli bulgu da, diğer ilkel balıklara kıyasla bu balıkta kalbin vücudun çok daha ön kısmında yer alıyor olmasıydı.

Bunun Gogo balığının boyun bölgesinin gelişiminde etkili olduğu ve evrim sürecinde akciğerlerinin oluşumu için de boşluk yarattığı düşünülüyor.

Placodermler konusunda uzman isimlerden Londra’daki Doğal Tarih Müzesi’nden Doktor Zerina Johanson, yapılan bu araştırmayı “insan vücudunun bugün neden bu şekilde olduğunu anlamamıza yardımcı olan çok önemli bir keşif” olarak nitelendirdi.

Johanson, “Bugün vücudumuzda halen olan çene ve dişler gibi şeylere burada rastlıyoruz. Ayrıca zaman içerisinde evrimleşerek kollar ve bacaklara dönüşen ön ve arka yüzgeçlerin de ilk görünümlerini burada gözlemleyebiliyoruz,” dedi.

Londra’daki Imperial College’da placoderm uzmanı Doktor Martin Brazeau da yapılan araştırmanın Dünya’da hayatın nasıl evrimleştiğini anlamak açısından önemli bir basamak sunduğunu söyledi.

Brazeau, “Bu sonuçları görmek gerçekten çok heyecan verici. Meslektaşlarım ve benim üzerinde çalıştığımız bu balıklar evrimimizin bir parçası. İnsanların, toprak üzerinde yaşayan diğer hayvanların ve denizlerde yaşayan balıkların evriminin bir parçasını görüyoruz” diye konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.