Fetullah Gülen’in Kardeşi Mesih Gülen’den Vasiyet Tartışması ve İçselleşen Çelişkiler
Fetullah Gülen’in kardeşi Mesih Gülen’in vasiyet tartışması ve içselleşen çelişkiler üzerine detaylı analiz ve güncel gelişmeler.
Mesih Gülen’in Açıklamaları ve Davaları
Fetullah Gülen’in kardeşi Mesih Gülen, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, ağabeyinin ölümünün ardından ortaya çıkan iki farklı vasiyet metninin birbirleriyle çeliştiğini ve sonradan ortaya çıkan sahte vasiyet mektubuna ilişkin hukuki süreç başlattığını duyurdu. Mesih Gülen, örgüt içi para trafiğinin en üst seviyede kontrolünü elinde tutan Cevdet Türkyolu’nun ortaya attığı ikinci vasiyette belirtilen telif gelirlerinin ve örgütün finansal kaynaklarının yönetimi konusundaki tartışmalara dikkat çekti. Mahkeme nezdinde vasiyetin durdurulması amacıyla girişimlerde bulunduklarını ve bu talebin Pensilvanya eyaletinde Monroe İlçe Mahkemesi’ne iletildiğini açıkladı.
İngilizce İddiaları ve Ağabeyinin Dil Bilgisi
Mesih Gülen, ağabeyinin yabancı dil bilmediğine vurgu yaparak, vasiyetin Türkçe orijinal nüshasının bulunmadığını ve İngilizceye çevrilmiş versiyonun, Gülen’e ait olamayacak şekilde hazırlandığını belirtti. Özellikle, vasiyette yer alan “Bu vasiyeti beyan eder, yazar ve imzalarım” ifadesinin, Gülen’e ait olamayacağını ve bu tarz ifadelerin örgütün resmi belgelerinde bulunmadığını vurguladı.
Organizasyon ve Yönetim Üzerine Çelişkili İddialar
Örgütün üst yönetimini hedef alan Mesih Gülen, 50 yıldır örgütü saltanat gibi yöneten ve kontrol eden Cevdet Türkyolu’nun, ağabeyinin tercihleriyle uyuşmayan bir vasiyet hazırladığını iddia etti. Aynı zamanda, Türkyolu ve bacanağı Adem Kalaç’ın örgütün finansal hareketlerini ve yönetimini kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye çalıştığını öne sürdü. Vasiyetle ilgili tartışmalar devam ederken, Kalaç, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı açıklamada, vasiyetin zamanında açıklanmamasına ilişkin üzüntüsünü dile getirerek, “Unuttuklarını” iddia etti. Bu açıklamalar, örgüt içindeki güç mücadelesini ve finansal kontrol savaşlarını tekrar gündeme getirdi.
FETÖ’nün Finansal Yapısı ve Sahte Vasiyetler
FETÖ’nün finansal kaynaklarını yöneten Cevdet Türkyolu’nun, sahte vasiyet belgesi düzenleyerek örgüt finanslarının ve telif gelirlerinin yönetimini tek başına elinde toplamaya çalıştığı öne sürülüyor. Fetullah Gülen’in tüm mal varlığını iki vakfa devretmesiyle birlikte, Türkyolu’nun örgütün gerçek lideri pozisyonuna yükseldiği iddia ediliyor. Bu durum, örgüt içerisinde büyük bir güç ve kontrol sahibi olma mücadelesinin göstergesi olarak görülüyor.
Noter ve Belgeler Üzerine Şüpheler
FETÖ’nün kapatılan Zaman Gazetesi muhabirlerinden firari Ahmet Dönmez, sosyal medya paylaşımında, vasiyet belgesinde adı geçen noter Ahmet İdil’in, New Jersey’de örgüte ait Ant Kitabevinde çalıştığını ve Mustafa Özcan’ın emrinde olduğunu ortaya çıkardı. Bu detay, vasiyetin resmi olmayan ve sahte olabileceği ihtimalini güçlendirdi.
FETÖ’nün Bölünmesine Sebep Olan Mektup Krizi
FETÖ’nün lideri Fetullah Gülen’in yakın çalışma arkadaşı Cevdet Türkyolu’nun, Gülen’in sosyal medya sorumlusu Osman Şimşek’e 2021 yılında gönderdiği “sır” niteliğindeki mektup, örgüt içinde büyük bir bölünmeye yol açmıştı. Şimşek’in, bu mektubu 14 Mart 2021 tarihinde yayımlayarak olayın detaylarını doğrulaması, örgüt içi çatışmaları ve güç kavgalarını gün yüzüne çıkardı. Dönmez, yazısında Türkyolu’nun uzun yıllardır Gülen’in içeriklerinin yayımlandığı “herkul.org” sitesinin yönetimini de kontrol ettiğini ve bu nedenle örgüt içindeki mal varlığı ve finansal hareketler üzerinde büyük bir etki sahibi olduğunu vurguladı.
Para ve Mal Varlığına Dair Ayrıntılar
Türkyolu’nun büyük borsa kazançları ve özellikle Bank Asya’dan 15 milyon lirayı aşan hisse senetleriyle ilgili detaylar, örgüt içi tartışmaları daha da alevlendirdi. Dönmez, Türkyolu’nun bu kadar büyük bir servete ulaşmasının örgüt içi tepkilere neden olduğunu belirtti. Ayrıca, mektup ve belgeler üzerinden, Türkyolu’nun çeşitli ülkelerdeki temsilciliklere gönderilen mektuplarla, örgüt içi ve dışı ilişkilerini nasıl yönettiğine de dikkat çekti. Özellikle, örgüt içindeki bazı yöneticilerin ve ülkelerin temsilcilerinin, servet ve kaynakların kullanımıyla ilgili şüphelerini Gülen’e iletmekte oldukları ortaya çıktı. Bu süreçte, mektup, “Gülen’e mutlaka iletilmesi” notuyla Şimşek’e ulaştırıldı ve ilk olarak üst düzey istişare kurulunun onayına sunuldu. Ancak, Özcan’ın müdahalesiyle plan değişti ve Türkyolu’nun bu bilgileri Gülen’e ulaşmasını engellediği iddia edildi. Ayrıca, Özcan’ın örgüt içindeki derin ilişkileri ve gizli bağlantılarıyla, Gülen’in bilgisi olmadan gelişen olaylara müdahale ettiği de öne sürüldü.
Sonuç olarak, içerde yaşanan bu güç ve finans savaşı, örgüt içi yapıyı derinden sarsan ve bölünmelere neden olan önemli bir kriz olarak görülüyor. Bu gelişmeler, FETÖ’nün karmaşık ve çok katmanlı yapısının bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor.