Ergül’ün Olay Günü Yaşadıkları ve Otel İşleyişine Dair Detaylar
Ergül’ün olay günü yaşadıkları ve otel işleyişine dair detayları öğrenin. Olayın perde arkası ve gelişmeleri hakkında kapsamlı bilgiler burada.
Olay Günü Ergül’ün Anlatımı
İki ay sonra tutuklanan Ergül, olay günü yaşadıklarını ayrıntılı bir şekilde şu şekilde paylaştı: “O gece oradaydım, ne yazık ki beklenmedik bir şekilde kurtulmayı başardım. Koridordan gelen sesleri duyunca panikledim ve yataktan fırladım. Doğuştan gelen görme engelim nedeniyle hiçbir şey göremiyorum; 25.5 numara özel lens kullanıyorum ve lenslerim olmadan çevremi fark edemiyorum. O an kızım beni aradı, ona ‘Kapıya ıslak havlu koy, koridora çıkma’ diyerek uyarıda bulundum. Odamın önünde küçük bir çatıyı andıran bir yapı vardı. Birileri oraya atlayıp battaniye istedi, ben de elimde ne varsa verdim. Kızımın yardım istemesi üzerine ‘Camı kır’ dedim. Eşim Gazelle Otel’deydi, onu arayarak yardım etmesini istedim. İçeride yoğun duman ve kalabalık vardı. İnsanlara yardım etmeye çalıştım, dışarı çıkmaya uğraştım ama duman ve toz çok fazlaydı. Lens kullananlar bilir; toz ve kuruluk gözleri olumsuz etkiler. Bu yüzden dışarı çıkamadım, gözlerim çok kötü oluyordu. Yüksek merdivenleri kullanarak 6. ve 7. kattaki insanları kurtardılar. Beni de o merdivenlerle aşağı indirdiler. Çoğu insan vardı; çıkan herkes panik içinde koşuşturuyordu. Yangının sıçrama ihtimaline karşı yürüyerek Dorukkaya Otel’e yöneldik. Halen 65 yaşında olup, görme engelimi göz önüne alırsak, yanımda üç çocuk vardı. Dorukkaya Otel müdürüne gidip, ‘Lütfen yardım edin, içeride hâlâ insanlar olabilir’ dedim. Otelde su ve meyve bulunuyordu, bunları dağıtarak yardım etmeyi amaçladım. Orada çaresiz ve ne yapacağımı bilmeyen bir haldeydim. Bir süre sonra jandarma oteli sardı ve kimseyi içeriye almıyordu. Birkaç gün Gazelle Otel’de kaldıktan sonra İstanbul’a, kızlarımın yanına döndüm.”
Otelin İşleyişi ve Sanığın Durumu
‘OTELİN İŞLEYİŞİYLE HİÇ İLGİM OLMADI’
Sanık Emine Murtezaoğlu Ergül, otelin günlük işleyişine hiçbir şekilde müdahil olmadığını belirterek şunları dile getirdi: “Biz aile şirketiyiz. Ben otel yönetimiyle ilgilenmiyorum. Sadece evraklara imza atardım. Çocuklarımın eğitimi ve bakımıyla ilgileniyordum. Annem ve babam rahatsızlandığında onların bakımını üstlendim. Babam ölmeden önce 5 yıl yatalaktı ve onu Gazelle Otel’e aldırıp bakımını sağladım. Sonrasında torunlarım oldu ve onlara destek verdim. Otelin günlük işleyişiyle ilgim yoktu; zamanım olmadığından dolayı sadece gittiğimde ‘Bu çiçek sulanmamış’ gibi küçük detayları kontrol ederdim.”
Sanığın Görev ve Yetkileri Hakkında
‘HALİT’E SORMADAN HİÇ BİRŞEY YAPAMAZDI’
Mahkeme başkanı, sanığa Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre görev durumu ve yetkileri hakkında sorular yöneltti. Sanık, bu konuda şu açıklamaları yaptı: “Evet, benim de belirli görevlerim vardı. Eşim olmadığında bana evraklar getirilir, ben de imzalardım. Otel yönetimine müdahale etme yetkim yoktu. Emir Aras müdürdü, fakat kendi başına hareket etmez, eşime sorar ve öyle karar verirdi. Kızlarım ise genellikle tatillerde gelir, onlarla ilgilenmekle meşguldüler. İstanbul’da yaşıyorlar. Emir Aras ya da başka biri, Halit’e sormadan hiçbir karar alamazdı.”
Yangın Güvenliği ve Personel Eğitimi
Yangın eğitimi ve yangın tüplerinin varlığıyla ilgili sorulara karşılık, sanık şu yanıtı verdi: “Yangın eğitimi olup olmadığını bilmiyorum, ancak koridorlarda yangın tüpleri bulunuyordu.”
Bu detaylar, olayın ve otelin genel durumu hakkında önemli bilgiler içermektedir ve yetkililerin soruşturması devam etmektedir. DHA