DOLAR 32,4398
EURO 34,7333
ALTIN 2.440,94
BIST 9.926,44
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

‘Efsane Pars oyunculuğumun dönüm noktası’

13.10.2018
A+
A-

Efsane Kadın’ nasıl doğdu, oyunu anlatır mısınız biraz?
– Metni Ali Kemal Güven’e ben ısmarladım, uzun zamandır böyle bir şey yapmak istiyordum. Sahnede şarkı söylemeyi de çok istiyordum, tek kişilik oyun yapmayı da… Tam stand up gibi değil ama seyirciyle de paslaşması var. Oyunculuğum için bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. Biz her zaman bir dördüncü duvarla oynarız ama şimdi seyirciyle ilişki kurarak o dördüncü duvarı ortadan kaldırmış oluyorum. Başta arabeskçi bir kadın istiyordum ama son noktada daha kırılgan, daha alaturka, fantezi müzik söyleyen bir kadın haline geldi. Eğlenceli bir oyun oldu, prömiyeri Alanya’da yaptık. Çok iyi reaksiyon aldık. Biliyorsun, komedi zaman içinde oturan bir şey. İlk oyunlar olmasına rağmen gayet iyi reaksiyon verdi seyirci. Yönetmenimiz Naz Erayda bu oyuna çok şey kattı. Oyunun dramaturgisi ile sahne ve kostüm tasarımı da Naz’a ait. Ezop Sahne de iki kadından oluşan bir kuruluş. Yönetmeniyle, yapımcısıyla, oyuncusuyla tam bir kadın oyunu oldu… Müzik direktörümüz Cumhur Bakışkan, yapımdaki tek erkeğimiz. Şarkılara büyük katkı sağladı, altyapılarını yeniden oluşturdu.

‘Efsane Pars oyunculuğumun dönüm noktası’

◊ Nasıl bir kadın Efsane Pars?
– Âşık olduğu insanlara bütün servetini kaptırmış, bazıları da yok olmuş hayatından. Ve geldiği noktada elinde avucunda sadece iki gümüş kalmış. Onları da satıyor. Aslında düşmüş bir yıldız olarak başlıyor ve bütün magazin de eleştiriyor; “Bu yapılır mı? Genç adamlarla otel odasında kalınır mı… Neden böyle?” gibi… Kadını yerin dibine batırıyorlar. O da kendini savunmaya çalışıyor. Aslında bir projesi var efsanenin. Sonunda o projeyi hayata geçiriyor. Ve “Efsane is back” diye geri dönüyor finalde.
◊ Onu ‘efsane’ yapan ne?
– “Ben çok iyi bir oyuncu ve şarkıcı olmadım ama onların gördükleri en güzel düştüm. Benim filmlerimde el ele tutuştular, benim şarkılarımla evlenme teklifi ettiler. Belki radyoda benim şarkımı dinlerken ilk kez öpüştüler. Anılarını yarattım onların, tarihini yazdım” diyor. “Herkesin benimle bir anısı var. Filmlerim var, şarkılarım var”… Biraz da hırslı bir kadın ama bu kötü anlamda bir hırs değil. Kendini var etmeye çalışan bir kadın. Asla düşüşü kabul etmiyor. “Gerçek bir yıldız asla düşmez. Sadece ara verir” diye bir lafı var. Biraz hayata dişlerini geçirmiş. Kaç yaşında olursa olsun tekrar kendini var etmiş bir kadın.
◊ Pars 80’li ve 90’lı yılların şöhretlerinden. Bugünden geriye bakarsanız, o yılların sizdeki tadı nasıl?
– Galiba daha gerçek yıllar olduğunu düşünüyorum o yılların. Çünkü şimdiki şarkılar bile hep o yıllardaki şarkıların yeniden aranje edilmesiyle oluşuyor. İnsanların duyguları daha yoğundu. Enerjileri, belki hayata bakışları çok daha farklıydı. Her şeye rağmen büyük bir samimiyet olduğunu düşünüyorum; müziklerde, filmlerde… Belki şimdi daha iyi filmler yapılsa bile hâlâ Yeşilçam’ın o şahane filmlerinden vazgeçemiyoruz. Belki bir sürü şeyini eleştiriyoruz ama hepimizin çocukluğu onlarla geçtiği için… Belki şimdiden oraya baktığımız zaman daha gerçek yıllar olduğunu düşünüyorum. Benim de gençliğime denk gelen yıllar; daha ateşli, daha inançlı, hayatı değiştirebileceğime inandığım yıllar. O yüzden o yıllardan birini oynamak da ayrı bir keyif veriyor bana.

Türkiye’nin efsaneleri: Müren, Şoray, Senar…
◊ Sizin sinema, tiyatro, müzik dünyasındaki ‘efsane’ kadınlarınız kimler?
– Meryl Streep. Türkiye’nin dışında bir yerlere baktığımız zaman, kadın oyunculara belli bir yaştan sonra hikâye yazılmaması konusunda aynı problemler devam etse de hâlâ Meryl Streep bence bir efsane.
Çok yetenekli ve hâlâ seyretmeye doyamadığımız bir kadın. Madonna bence gene bu klasmanda olağanüstü kadınlardan biri. Türkiye’de de Türkan Şoray var. Oyunda da bahsediyoruz ondan. Müzeyyen Senar öyleydi. Zeki Müren… Bunların hepsi oyunumuzda da olan şeyler. Aslında bir sürü efsane insan var Türkiye’de de. Metin Akpınar bu efsanelerden biri… ‘Efsane Kadın’ 18 Ekim Perşembe, 20.30’da Baba Sahne’de.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.