DOLAR 32,2081
EURO 34,8604
ALTIN 2.444,95
BIST 10.218,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Pts 18°C
Sal 18°C
Çar 20°C
Per 20°C

Edebiyatın öncüleri, kız çocukları için yazdı

14.10.2018
A+
A-

GÜLTEN DAYIOĞLU
Geride bırakılan kız

Edebiyatın öncüleri, kız çocukları için yazdı



Anne ve babası Almanya’da yaşayan ve kendisi ninesiyle Türkiye’de kalan bir kız çocuğunun öyküsünü anlattım. Ailesi kızımızı ve onun kız kardeşini bırakıp erkek çocuklarını alarak Almanya’ya giderler. Dört yıl sonra Türkiye’ye izine gelecekleri haberi gelir. Kızımız buna çok sevinir. O gün öğretmeni tüm öğrencilerden onları sevindiren bir hikâye yazmalarını ister. Kız da öğretmenine “Beni sevindiren bir anım yok ama yakında çok sevindirecek bir anım olacak, onu yazabilir miyim?” diye sorar. Annesini babasını ne kadar özlediğini anlatan öyküde onlara nasıl hasretle sarıldığından bahseder. Aile geldiğinde ise kızımız cinsiyet eşitsizliğiyle karşılaşır ve beklediği ilgiyi göremez.

Babam benden utanırdı
Ortamda bir sessizlik olunca “Aa kız çocuk doğdu, konuşsanıza” derlerdi, hâlâ daha denilen yerler var. Bunun gibi birçok söylem ve davranışla büyüdük biz. En acısı da babam beni hem annemden kaçırdı hem de kız olmamdan utandı. Beni berbere götürürdü, kahveye götürürdü, yanından ayırmazdı. Bir gün birileri ne dediyse, aldı terziye götürdü ve pantolon-ceket diktirdi. Tutucu Kütahya halkı ilk defa bir kız çocuğunun pantolon giydiğini gördü. Saçlarımı da erkek tıraşı kestirdi ve beni peşinden her yere kendince daha rahat sürüdü. Benden utanıyordu kısacası. Hal böyle olunca bu projeye de dört elle sarıldım. Bugüne kadar yazdığım tüm kitaplarımda da kızlarımı ön plana çıkardım.

class=’cf’>

Çocukluğum kolay değildi
Hikâyemde anlattığım gibi ben de kolay bir çocukluk geçirmedim, bir sürü engelle karşılaştım ama sonunda yazar oldum. Kız çocuklarına öncelikle özgüven vermemiz gerekiyor. Ezilmeyi ailede tanıyorlar ve bir kader olduğunu kabul ediyorlar. Abisinden, erkek kardeşinden farklı olmadığını ve hatta bir canlı dünyaya getirebilme yeteneğine sahip olduğunu, bu yeteneğin ona üstünlük verdiğini öğretmemiz, kavratmamız gerekiyor.

ŞERMİN YAŞAR

Edebiyatın öncüleri, kız çocukları için yazdı

Artık bana da lay lay lom
Kahramanımız bir yer değiştirici iksir üretiyor ve bu iksiri piyasaya sürüyor. Bir gün gazetelerin, televizyonların onunla röportaj yapacağına emin. O yüzden ilk röportajında söyleyeceklerini öykünün içine not düşüyor. Ben çekileyim, kahramanımız anlatsın: “Anne-babam bana sürekli ‘Sen kızsın, yapamazsın’ diyorlardı ama abime asla ‘Sen erkeksin, yapamazsın’ demiyorlardı. Abime evde hiç iş yaptırılmazken, bana her gün sorumluluk adı altında dünyanın işi yaptırılıyordu. Abime hayat lay lay lom’ken, bana bildiğin eziyetti. Bana da lay lay lom olsun istedim ve bu ürünü icat ettim.”

Gelecek imarı cinsiyete göre yapılmaz
Bizler “Kızın mı var derdin var” serzenişlerinin içinde büyüdük. Şu kitaptan haberdar olduğumuza göre, şu haberi okuduğumuza göre, Dünya Kız Çocukları Günü’nün varlığını bildiğimize göre doğrunun farkındayız aslında. Ama hafızamızdaki izler, geçmişte ve bugün içinde yaşadığımız kültür ortamı müsaade etmiyor bildiğimiz doğruyu uygulamaya. Oysa mesele basit. Evlat evlattır; bunun kızı, oğlanı olmaz. Sevgi, ilgi, alaka cinsiyete göre taksim edilmez, gelecek imarı cinsiyete göre yapılmaz.

DENİZ ERBULAK

Edebiyatın öncüleri, kız çocukları için yazdı


Farkımız yok birbirimizden
21. yüzyılda cinsiyet eşitliği için hâlâ mücadele ediyorsak, yöntemlerimizi ve söylemlerimizi biraz değiştirmeliyiz belki de. Yazarken eşitlik istemekten değil, aramızda fark olmadığını söylemekten yola çıktım. Böylece hikâye de, ‘hayatta pek çok şeyin, kız ya da erkek olmakla ilgisi yoktur’ tezine dayandı. Küçük bir kızın, Güner Amca dediği yaşlı bir terziyle yaptığı hem komik hem sorgulayan sohbetiyle başlıyor öykümüz. Bana ilham veren; yıllarca arazilerde, köylerde, su sondajlarında severek yaptığım jeoloji mühendisliği oldu.

Kız-erkek değil, birey
Ben ailemden cinsiyetçi bir ayrım görmedim. Ama çevremde bunun örneklerine sıkça rastlardım. Toplumda yanlış örnekler çoksa, sizin birey olarak doğruyu yaşamanız yetmez. Ailelere vereceğim en önemli mesaj, çocuklarını kız ya da erkek olarak değil, birey olarak görmeleridir. Onların kendilerini yeterli bulmalarını; akıllarına, duygularına, becerilerine inanmalarını sağlamalılar. O zaman cinsiyetlerimizi değil, mühendislerimizi, sanatçılarımızı, öğretmenlerimizi, ekonomistlerimizi, yazılım uzmanlarımızı, pilotlarımızı daha doğrusu ‘insanlarımızı’ konuşuyor olacağız.

Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı
Çocuklar için rol model önemli

Edebiyatın öncüleri, kız çocukları için yazdı


Eski hikâyelerde kız çocuklarının örnek alabileceği kadın kahramanlar az. Genelde erkek karakterlerin kahramanlıkları konu ediliyor. 9 kadın yazarımız, kadın kahramanları olan hikâyeleriyle ‘Güçlü Kızlar Güçlü Yarınlar için İlham Veren Öyküler: Ben İstersem’ kitabının doğuşuna öncülük etti. Kitabın lansmanını da gerçekleştirdiğimiz 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü konferansına katılan çocuklara kitabı armağan ettik. Serisini çıkarmayı planlıyoruz. Vakıf olarak 2200 kitabı okullara ve yurtlara ayrıca armağan edeceğiz.

Edebiyatın öncüleri, kız çocukları için yazdı

Doğan Egmont Yayıncılık işbirliğiyle yayımlanan, ‘Ben İstersem’ başlıklı kitaba öyküleriyle katkıda bulunan yazarlar: Canan Tan, Deniz Erbulak, Feyza Hepçilingirler, Gülten Dayıoğlu, İpek Ongun, Karin Karakaşlı, Nermin Bezmen, Şebnem İşigüzel, ve Şermin Yaşar. Kitabın resimlemesini ise Dilem Serbest yaptı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.