Düzce Üniversitesi’nden İklim Değişikliği ve Tarım Uyarısı

Düzce Üniversitesi’nden İklim Değişikliği Uyarısı

Düzce Üniversitesi (DÜ) Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Yıldız, Batı Karadeniz bölgesinde gözlemlenen yağış düzensizliği ve kuraklığın bitkiler üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Yıldız, bu durumun nemcil bitki türlerinin azalmasına ve kurakçıl bitki türlerinin ise artmasına neden olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Yıldız, dünya genelinde yaşanan yağış azalmaları ve sıcaklık artışlarının iklim değişikliğinin birer yansıması olduğunu vurgulayarak, “İklimsel kuraklık ile mevsimsel kuraklık farklı kavramlardır. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri iklimsel kuraklık yaşayan yerlerdir. Bu bölgelerde yağış eksikliği döneminde normal bir durum olarak görülürken, mevsimsel kuraklık her yerde meydana gelebilir. Batı Karadeniz ise nemli bir bölge olup şu anda mevsimsel kuraklıkla karşı karşıya.” dedi.

Kuraklıkların iklim değişikliğinden önce de zaman zaman yaşandığını dile getiren Yıldız, “Geçmiş yıllarda çöl iklimi özellikleri gösteren bölgelerde kuraklıklar sıkça görülüyordu. Ancak değişen yağış rejimi, artık daha nemli olan bölgelerde de mevsimsel kuraklıkların yaşanmasına yol açtı. Yağışlı bir iklimde bile bu dengesizlikleri görebiliyoruz.” şeklinde konuştu.

Yıldız, bitkilerin uzun yıllar boyunca mevcut yağış rejimine adapte olduğunu belirterek, “Nemli bölgelerde bile ani yağışlar ve uzun kuraklık dönemleri bitkileri ayakta kalma stratejisi geliştirmeye yönlendiriyor. Bu süreçte, yağışların sıklığı ve yoğunluğu da bitkilerin adaptasyonunu etkiliyor.” dedi.

Yağış Düzensizliği ve Tarım Üzerindeki Etkileri

Yıldız, tarım alanlarında sulama ile bu durumu bir nebze kontrol altına almanın mümkün olduğunu kaydederek, “Temiz kullanılabilir su kaynaklarının yaklaşık yüzde 70’i tarımda kullanılıyor. Bu durum, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de geçerlidir. Tatlı su kaynaklarının azalması, tarımda da sorunlar yaşanmasına yol açıyor. Çiftçilerimiz, daha az suya ihtiyaç duyan bitki türlerine yönelmeye başlıyor.” ifadelerini kullandı.

İklim değişikliğine bağlı kuraklık olgusunun 20-30 yıllık verilerle değerlendirilebileceğini dile getiren Yıldız, “20-30 yıllık veriler, yağış oranlarında yaklaşık yüzde 25’lik bir azalma olduğunu gösteriyor. Ancak yıllık verilerin meteorolojik bir karşılığı yok. Uzun dönem verileri, yağış miktarındaki azalma ve düzensizliği anlamada önemli bir rol oynuyor.” şeklinde konuştu.

Sonuç olarak, Yıldız, “Yağış miktarındaki azalma görülebilir ancak asıl sorun yağışların düzensizliği. Uzun süreli kuraklık dönemleri ardından ani yağışların gerçekleşmesi, yüzeysel akıntılara neden oluyor ve yeraltı su kaynakları bu yağışlardan yeterince faydalanamıyor.” diyerek durumu özetledi.

Kaynak: AA / Ekonomi