DOLAR 35,5097
EURO 36,6114
ALTIN 3.054,46
BIST 9.715,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 8°C
Az Bulutlu
İstanbul
8°C
Az Bulutlu
Per 9°C
Cum 8°C
Cts 10°C
Paz 10°C

Diyarbakır’da Leylek Popülasyonu ve Çevre Etkileşimi

Diyarbakır’da leylek popülasyonu ve çevre etkileşimi inceleniyor. Leyleklerin yaşam alanları ve çevresel faktörler arasındaki ilişki üzerine detaylı bir analiz sunulmaktadır.

29.06.2024
A+
A-

Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı ve Kuş Bilimci Prof. Dr. Ahmet Kılıç, Diyarbakır ile Bismil ilçesi arasındaki vadi boyunca yüksek gerilim hatları üzerindeki leylek yuvalarının incelenmesine 23 yıldır devam ettiklerini belirtti. Prof. Dr. Kılıç, bölgenin ekolojik dengesinin küresel ısınma ve çevre kirliliği gibi etmenlerden olumsuz yönde etkilendiğini vurguladı.

Kılıç, yaptığı açıklamada, “Önceki yıllarda 5 yavrulu, 4 yavrulu yuvaları daha fazla görüyorduk. Bu sene maalesef yalnızca 1 tane 5 yavrulu yuva gördük. Az sayıda 4 yavrulu yuva var. 3 yavrulu yuva var. 2 ve 1 yavrulu yuvalar var. Bu düşüşün nedenini çevrede, nehirde, tarlalarda yiyecek azlığına bağlıyoruz. Yani küresel ısınma, çevre kirliliği, leyleklerin de yaşamını, popülasyonunu ciddi biçimde etkiliyor” şeklinde konuştu.

Leylek Popülasyonu ve Üreme Başarısı

Prof. Dr. Kılıç, bölgedeki leylek popülasyonunun Türkiye’deki sayılı kolonilerinden biri olduğunu ifade ederek, “Bismil leylek kolonisi, Türkiye’de ve dünyada sayılı kolonilerden biri olarak kabul edilebilir. 23 yıldır bu koloniyi takip ediyoruz. Bölgedeki ekolojik koşulların değişimini, leyleklerin üreme başarısıyla ilişkilendiriyoruz. Daha fazla yavru yetiştirebilen leylekler, yiyecek bulabildikleri dönemlerde daha başarılı oluyorlar. Bu durumun iklim koşullarından da etkilendiğini gözlemliyoruz” dedi.

  • Yuvadaki yavru leylek sayısındaki azalmaya dikkat çeken Prof. Dr. Kılıç, “Eğer yiyecek bol olursa leylekler 5 yavruyu da besleyip büyütme ve uçurma imkanına sahip. Maalesef ortalama 3 sayısı, çevrede yiyecek olmamanın bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Küresel ısınma, çevre kirliliği ve yiyecek azlığı leylek popülasyonunu olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.

Çevre Etkileşimi ve Biyoçeşitlilik

Prof. Dr. Kılıç, leyleklerin yanı sıra bölgedeki diğer canlı türlerinde de azalma olduğunu belirterek, “Leylekler sembolik bir tür olmasının yanı sıra, bölgede yaşayan diğer su kuşları, tarla kuşları ve ötücü kuşlar da benzer olumsuz etkilerle karşı karşıya. Yiyecek kaynaklarının azalması, çevre değişiklikleri ve küresel ısınma tüm canlıları etkiliyor. Bu durum biyoçeşitliliği olumsuz etkiliyor ve tarımsal üretimi tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.

“Biyoçeşitliliğin korunması için çevre kirliliğinin azaltılması ve su kaynaklarının korunması gerekiyor. Aksi takdirde, türlerin yok olma riskiyle karşı karşıya kalacağız. Bu nedenle toplum olarak çevreye duyarlılık göstermeli ve ekosistemi korumalıyız” diyen Prof. Dr. Kılıç, çevrenin dengesini korumanın tarımsal üretim ve ekosistem sağlığı için hayati önem taşıdığını vurguladı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.