Diyarbakır’da Genç Kızın Trajik Hikayesi: Aile Kayıpları ve Umut Mücadelesi
Diyarbakır’da genç kızın trajik hikayesi, aile kayıpları ve umut mücadelesini anlatan dokunaklı bir anlatım. Gerçekleri keşfedin.
İki Ablanın Kaybından Sonra Yaşananlar ve Ailenin Dramı
Diyarbakır’da, ailesiyle birlikte yaşayan 15 yaşındaki Nur Kavak, beyin tümörü ve hidrosefali hastalıklarıyla mücadele ederken, ailesi büyük bir acı yaşadı. Ablaları Eylem (21) ve Zozan (19), sırasıyla 2010 ve 2023 yıllarında bu hastalıklar nedeniyle hayatlarını kaybetmişlerdi. Aile, yaşadıkları trajediler karşısında güçlükle ayakta durmaya çalışırken, Nur’un durumu da oldukça kritik hale geldi.
Nur’un ailesi, onun hastalıklarına karşı son derece endişeli ve umutsuz bir bekleyiş içindeydi. Doktorlar, Nur’un yaşam süresinin en fazla 2 ay olabileceği yönünde uyarılarda bulunmuştu. Aile, her gece onun nabzına bakarak, onun hayatta olup olmadığını kontrol ediyordu. Babaları Mehmet Mazhar Kavak, “Her gece onun nabzını kontrol ediyorum. Bir baba için bu durumun ne kadar acı olduğunu sadece ben bilirim, Rabb’im biliyor” diyerek duygularını dile getirdi.
Nur’un Kaderi ve Ailenin Kararı
Nur, ailesinin tüm çabalarına rağmen, dün gece saatlerinde yaşam mücadelesini kaybetti. Ailesi, onun hayattayken en çok sevdiği ablası Zozan’ın mezarına defnetti. Nur, Zozan’ın Bağlar ilçesi Yeniköy Asri Mezarlığı’ndaki kabristanda, onun kucağında olmayı arzulamıştı. Annesinin isteğiyle, ablasının mezarına defnedilen Nur’un cenazesinde, babaları Mehmet Mazhar Kavak duygularını şu sözlerle paylaştı:
“Nur henüz 15 yaşındaydı. Onu yaşatmak için elimden geleni yaptım. Sesimizi dünyaya duyurmaya çalıştım, ama maalesef başaramadım. Ona yardım edecek bir doktor bulamadım. Acılı bir baba olarak, Eylem ve Zozan’ı da kaybettim. Bu duruma onları da kınıyorum. Zozan, vefat etmeden önce Nur’u kucaklamıştı. Hastaneye gittik, o vefat etti. Bir daha göremeyince, onun yanına gömelim dedik, bu karar da annemindi”.
Ailedeki Diğer Kayıplar ve Hastalıklar
Mehmet Mazhar Kavak’ın ailesi, özellikle kızlarının sağlık sorunlarıyla sürekli mücadele etti. 2010 yılında, inşaat işçisi olan baba, 9 ay sonra büyük kızı Eylem’i kaybetti. Ardından, 2023 yılında, genç kızı Zozan da aynı hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi. Ailenin diğer kızlarından Rezan (30), 2023’te hidrosefali teşhisi konulduktan sonra, beynine şant ameliyatı geçirdi. En küçük kızı Nur’un ise, Ocak 2024’te yine beyin tümörü teşhisi kondu ve tedavi amacıyla şant takıldı.
İnsanlık ve Toplum İçin Bir Uyarı
Bu trajik olaylar, toplumda sağlık sisteminin ve erken teşhisin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Aile, kayıplarının ardından, hem kendi acılarını hem de genç kızlarının hastalıklarını anlatmak ve dikkati çekmek adına çeşitli platformlarda seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu hikaye, genç yaşta hastalıklarla mücadele eden birçok aileye de umut ve farkındalık kazandırmayı amaçlıyor.