DİYARBAKIR E TİPİ CEZAEVİ MÜZE OLUYOR; RESTORASYONUN İLK ETABI TAMAMLANIYOR
Diyarbakır E Tipi Cezaevi, restorasyonun ilk aşaması tamamlanarak müzeye dönüştürülüyor. Tarihi yapı kültürel miras olarak yeniden hayat buluyor.
Diyarbakır’da, tarih boyunca önemli bir yer tutmuş olan ve 12 Eylül askeri darbesi sonrası tutukevleri olarak kullanılan E Tipi Cezaevi’nin, yakın zamanda başlatılan kapsamlı restorasyon ve dönüşüm çalışmalarıyla birlikte, yeni bir kültürel mekâna dönüştürülmesi planlanıyor. Bu bağlamda gerçekleştirilen ilk etap çalışmalarında, cezaevinin tarihi yapısı güçlendirilip, çevre düzenlemeleri ve restorasyon süreçleri hızla ilerliyor. Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürü Cemil Koç, projelerin önemli aşamalarını ve hedefleri detaylandırırken, bu mekanın sadece bir cezaevi olmaktan çıkarak, bölgenin hafızasını yansıtan bir kültür ve sanat merkezi haline gelmesini amaçladıklarını belirtti.
Yapılan açıklamalarda, 15 Ağustos itibarıyla ilk etap tamamlanırken, ikinci etap çalışmalarına ise teşhir-tanzim düzenlemeleri, çevre düzenlemesi ve peyzaj projeleri dâhil ediliyor. Ayrıca, cezaevi kompleksinin içerisinde yer alan çok amaçlı salonun restorasyonu ve ana binanın mekanik ile elektrik tesisatlarının güncellenmesi de planlanıyor. Bu kapsamda, özellikle 1980 sonrası eklenen bölümlerin yıkılarak, orijinal yapıya uygun hale getirilmesi öncelikli olarak gerçekleştiriliyor. Restorasyon sürecinde, yapıların tescili ve koruma kararları doğrultusunda, çeşitli yapıların güçlendirilmesi ve bazıların ise yıkımı gerçekleştirildi. Bu çalışmalarla, toplamda 49 bin 204 metrekarelik parsel alanı ve 16 bin 462 metrekarelik kapalı alan yeniden düzenleniyor.
Özellikle, cezaevine sonradan eklenen askeri gazino ve lojman gibi yapılar yıkılırken, lazer tarama teknolojisi kullanılarak yapının 1980 sonrası eklenen bölümler detaylı şekilde belgelendi. Bu sayede, yapının özgün haline yakınlaştırılması ve tarihsel bütünlüğünün korunması amaçlanıyor. Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürü Cemil Koç, çalışmaların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda 2022 yılında başlatıldığını ve 24 Ekim 2022’de cezaevi tabelasının indirilmesinin ardından, restorasyon sürecinin resmi olarak başladığını belirtti. Ayrıca, yapıların tescillendiğini ve hafızada önemli bir yere sahip olan bu yapının ‘birinci derece anısal yapı’ olarak kayıtlara geçtiğini vurguladı. 2023 ve 2024 yıllarında projelendirme ve uygulama aşamalarının tamamlandığını ifade eden Koç, şu aşamada kaba sıva işlemlerinin devam ettiğine dikkat çekti.
Yapının güçlendirilmesine öncelik verildiği ve bu kapsamda yapıya sonradan eklenen bölümlerin yıkılmasıyla birlikte, restorasyon çalışmalarının titizlikle sürdürüldüğünü belirten Koç, ayrıca, müze kompozit setinin içeriği konusunda Bakanlıkça kurulan danışma kurulunun, 1980-1984 yıllarında cezaevinde kalan tanık ve uzmanlarla istişareler yaparak, olayların doğru ve objektif şekilde yansımasını sağladığını da sözlerine ekledi. Bu çalışmalar, bölgenin tarihsel hafızasını yeniden canlandırmak ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlıyor.
Kültürel etkinliklerin ve festivallerin düzenlenmesine hazırlık kapsamında, ilk etap çalışmalarının 15 Ağustos’ta tamamlanması planlanıyor. İkinci etapta ise teşhir-tanzim, çevre düzenleme ve peyzaj çalışmalarına öncelik verilerek, müze kompleksinin Ekim 2026’ya kadar tamamlanması hedefleniyor. Bu tarihten sonra, Diyarbakır Kültür Yolu Festivali gibi büyük etkinliklerin düzenlenebilmesi için tüm altyapı ve düzenlemelerin hazır hale getirilmesi amaçlanıyor. Bu sayede, bölgenin kültürel yaşamına yeni bir soluk kazandırılması ve turizm açısından da cazibe merkezlerinin artırılması planlanıyor. Ayrıca, çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte, bölgenin tarih ve kültür mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük bir adım atılmış olacak.