Dinozorların Gök Taşı Çarpmadan Önce Yok Oluş Sürecine Girdikleri Tespit Edildi

Dinozorlar, bundan yaklaşık 66 milyon yıl önce yaşanan büyük bir kitlesel yok oluş ile gezegenimizden neredeyse tamamen silindiler. Dev bir meteorun gezegenimize çarpmasıyla yaşanan bu yok oluştan yalnızca uçabilen bazı dinozorlar kurtuldu ve onlar da günümüzde gördüğümüz tüm kuşların atası oldu.

Meteordan önce dinozorlar yaklaşık 175 milyon yıl boyunca gezegenin hakimi konumundalardı ve birbirinden farklı özelliklere sahip pek çok dinozor türü bulunuyordu. Yürütülen yeni bir araştırma ise dinozorların sayılarının, soyları tükenmeden yani gök taşı gezegenimize çarpmadan önceki 10 milyon yıl boyunca düşüşte olduğunu ortaya çıkardı.

Türlerin yok olma oranı artarken yeni türlerin ortaya çıkma oranı düşüşteymiş:

Nature Communications isimli dergide yayınlanan araştırmada bir grup bilim insanı, dinozorlar yok olmadan önce dünyada durumun ne olduğunu inceledi. 6 dinozor ailesindeki tür çeşitliliğinin ve yok olma oranlarının incelendiği araştırmada 247 dinozor türüne ait olduğu belirlenen 1600 dinozor fosili üzerinde çalışmalar gerçekleştirildi.

Dinozorların uzun zaman boyunca süreci başarılı bir şekilde devam ettirdiklerine işaret eden çalışmanın baş yazarı Fabien Condamine, konuyu ”150 ila 66 milyon yıl öncesini kapsayan tüm Kretase Devri’ndeki en yaygın 6 dinozor ailesini inceledik ve hepsinin başta evrimleştiğini, geliştiğini ve açıkça başarılı olduklarını gördük. Sonra, yani bundan 76 milyon yıl önce ani bir gerileme gösterdiler. Yok olma oranları artmış, yeni türlerin ortaya çıkma oranı da düşmüştü” diyerek özetledi.

Araştırma ekibi, durumun neden yaşandığını incelediklerinde ise iki önemli faktör olduğu sonucuna varmış. Araştırmanın ortak yazarı, Bristol Üniversitesi Yer Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Mike Benton bu iki faktörü “Analizlerde dinozor nüfusundaki düşüşün olası nedenlerini araştırdık. İki ana faktör olduğu ortaya çıktı. İlki genel iklimin soğumaya başlamasıydı. Bu, muhtemelen sıcak havalara dayanıklı dinozorlar için hayatı zorlaştırdı. Ardından, otoburların kaybı ekosistemlerini kararsız, nesillerini de tükenmeye eğilimli hale getirdi” sözleriyle açıkladı.