Dijital Bağımlılığın Tehlikeleri: Sosyal Medya ve Aile İlişkileri

Dijital Bağımlılığın Getirdiği Ciddi Sorunlar

Günümüzde cep telefonları ve bilgisayarlar, sosyal medya platformlarında geçirilen zaman giderek artmakta. Bu durum, son yıllarda çocuklardan gençlere, hatta yetişkinlere kadar geniş bir kitlede bağımlılık haline gelmiştir. Dijital dünyaya dalarak gerçek hayattan kopan bireyler, çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Son yaşanan bir olay, bu bağımlılığın trajik boyutlarını gözler önüne serdi.

Çocuklarını Unutmak: 5 Aylık Bebeğini Su Dolu Küvette Unuttu

Müzisyen Sinan Akçıl’ın yanında çalışan yabancı uyruklu bir kişi, Belarus’un Minsk şehrinde yaşayan bir akrabasının trajik bir hikayesini paylaştı. İddiaya göre, bu kişi sosyal medya platformuna dalarak beş aylık bebeğini banyoda su dolu küvette unuttu. İki saat sonra banyoya girdiğinde, çocuğun cansız bedeniyle karşılaştı. Sinan Akçıl, acı olayı 4 Nisan’da sosyal medya hesabından şu sözlerle duyurdu: “Bugün çok ama çok üzücü bir olay ile uyandım… Yaklaşık dört yıldır bizimle evde çalışan ve artık ailemizden biri haline gelen Olga’mız’ın annesinin beş aylık torunu ‘Varya’, korkunç bir ‘Instagram’ kazası sonucunda hayatını kaybetti. Gelin, çocuğu küvete koyduktan sonra Instagram’a dalıyor ve iki saat boyunca bebeği unuttu. Zavallı Varya hayatını kaybetti; haberi alan anneanne ise kalp krizi geçirdi. Sosyal medya bağımlılığı artık çok ciddi bir hastalıktır. Herkesin aklını başına almasını diliyorum… Olga, az Türkçesiyle şunu söylüyor: ‘Gelinim hapishaneye gitmeyecek belki ama Allah onu vicdanında ömür boyu hapis tutacak.'”

Uzmanlardan Önemli Uyarılar

Uzmanlar, sosyal medya kullanımına sınırlama getirilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Bu konuda uygulanabilecek yöntemlerin varlığına da dikkat çekiliyor.

“Hayatınızın Önceliği Olmasın”

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kültegin Ögel, “Dünya Sağlık Örgütü henüz bunu bir hastalık olarak kabul etmedi ama bence çok yakın bir zamanda sosyal medya ve akıllı telefonların da bir bağımlılık, yani bir hastalık olduğu kabul edilecek.” dedi. “Bağımlılığın birçok özelliğini taşıyor; en önemli özelliklerinden biri ise insanın hayatında öncelik haline gelmesidir.” diyen Ögel, ekledi: “Evet, çocuğunuzun resmini sosyal medyada paylaşabilirsiniz ama çocuğunuza da bakmak zorundasınız. İkinci kısım işte gerçekliktir. Telefonlarımızda çok yeni özellikler var. Ekran kullanım süresi her hafta hatta günlük olarak takip edilebiliyor. Gün boyunca ne kadar süre telefon kullanıldığını takip etmek, bu konudaki davranışlarımızdaki aşırılığı göstermektedir.”

“Çocuklarınıza Kurallar Koyun”

Çocuklarla ilgili uyarılarda bulunan Kültegin Ögel, “Açıklamalarında ‘Beni dinlemiyor.’ diyen ebeveynler, okulda cep telefonuyla ilgili bütün kurallara uyan çocuklarının evde aynı şekilde davranmadığını görüyorlar. Buradaki sorun, ebeveynlerin yaklaşımında yatıyor. Uygulanabilir bir kural koymalıyız. Örneğin, ‘Telefona bütün gün hiç bakmayacaksın.’ demek yerine, ‘Günde iki kez birer saat bakabilirsin.’ diyebiliriz. Çocuğunuz yetişkin hale gelinceye kadar, ki bu yaşı bence 21 olarak belirliyoruz, bu sınırı koymakla yükümlüsünüz; bu, bir anne-baba olarak görevinizdir.” ifadelerini kullandı.