Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden Yargı Üzerine Açıklama
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden yargı süreçleri ve sahte haberlerle mücadeleye ilişkin önemli açıklamalar. Güvenilir bilgi için detayları inceleyin.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden (DMM) Yargıya Yönelik Sert Açıklama
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yargı mensuplarını hedef alan ifadeleriyle ilgili olarak önemli bir açıklama yayımladı. Bu açıklamada, yargı bağımsızlığını ve adil yargılanma hakkını koruma adına, dikkat çekici ve uyarıcı mesajlar verildi.
Özel’in ifadeleri ve yargı süreçleri hakkında yapılan açıklamada, “Hiçbir kimse, yargı makamlarını hedef göstermek ve halen devam eden soruşturmalara yön verme veya etki etme hakkına sahip değildir” vurgusu öne çıktı. Ayrıca, gizlilik kararı bulunan dosyalar hakkında bilgi sahibi olunduğu yönündeki iddiaların, yargıya güvensizliği artırmaya yönelik ve açık bir dezenformasyon faaliyetidir olduğuna dikkat çekildi.
Dezenformasyon Merkezi’nin açıklamasında, devam eden adli süreçleri operasyon, komplo veya siyasi intikam şeklinde nitelendirmenin, hukuku ve adaleti siyasi rekabet alanına çekmeye çalışan ve hukuki süreçleri manipüle etmeye çalışan girişimler olduğu belirtildi. Ayrıca, İzmir’deki kentsel dönüşüm kooperatifleriyle ilgili yürütülen soruşturmanın, usulsüzlük iddiaları üzerine ve bağımsız yargının kendi inisiyatifiyle başlatıldığının altı çizildi.
Bu bağlamda, soruşturmanın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile bağlantılı olduğu ve kamu görevinin gereği olarak yürütülen bir süreç olduğu ifade edildi. Açıklamada, Özel’in ifadeleri de eleştirildi: “Sayın Özel’in, ‘Akın Gürlek ile yarışan, sonunda Akın Gürlek ile hesaplaşma’ şeklinde yaptığı açıklama, yargı makamlarına karşı pervasızca bir tehdit ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayan bir tutumdur.”
İleri sürülen diğer iddialar ve açıklamalar, somut delillere dayanmadan Erdoğan’ın haberi olduğu yönündeki suçlamaların, yargı süreçlerini siyasallaştırma ve kutuplaştırma amacı taşıdığı konusunda uyarıda bulunuldu. Ayrıca, gizlilik kararı olan dosyalar hakkında bilgi sahibi olunduğu iddiası ile yargıya güveni sarsmaya çalışan bu hareketlerin, dezenformasyon faaliyetleri olduğu vurgulandı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin hukukun üstünlüğü ilkesi ile herkesin yargı önünde eşit ve adil yargılanma hakkı olduğunu hatırlatan açıklamada, geçmişteki yargı süreçleri örnek gösterilerek, mevcut soruşturmaların hukuki niteliğinin tartışmaya kapalı olduğu belirtildi. Her bir dava, deliller ve hukuki ilkeler ışığında değerlendirilerek karara bağlanır ve yargı bağımsızlığı korunur.
Son olarak, yasal süreçlere saygı gösterilmesi, yargı kararlarına müdahale edilmemesi ve toplumsal barışın korunması çağrısı yapılarak, adil ve tarafsız yargı süreçlerine güven duyulması gerektiği vurgulandı. Bu çağrı ile birlikte, hukuka ve yargıya zarar vermeye çalışan her türlü söylem ve girişim kınandı.