Depremler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar ve Yetkili Açıklamalarıyla AFAD Bilgilendirme Serisi
Depremler hakkında doğru bilinen yanlışlar ve AFAD’ın yetkili açıklamalarıyla kapsamlı bilgilendirme serisi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü kapsamında depremlerle ilgili toplumda sıkça dile getirilen yanlışları düzeltmek amacıyla bir video serisi yayımladı. Bu özel gün, Birleşmiş Milletler’in 1989 yılında aldığı karar ile her yıl depresyon riski ve afet yönetimi konusunda farkındalık oluşturulmasını hedefliyor. AFAD, sosyal medya paylaşımlarında uzman görüşlerine dayalı olarak deprem farkındalığını artırmayı amaçladı.
Paylaşımlarda öne çıkan görüşlerden biri olan “Bizim bulunduğumuz yerde deprem olmaz” ifadesinin kesinlikle doğru olmadığına vurgu yapılmıştır. AFAD Deprem Dairesi Başkanı Prof. Dr. Aykut Akgün, ülkemizin büyük bir kısmının deprem tehlikesi altında olduğunun altını çizerek, yerleşim alanlarının ve yakın bölgelerin bu risklerden etkilenebileceğini belirtti. Ayrıca yapı stoku, zemin koşulları gibi faktörlerin de deprem etkilerini belirleyen önemli parametreler arasında yer aldığına dikkat çekti. Bu nedenle, “burada deprem olmaz” şeklindeki ifadenin yanıltıcı olduğu ifade edildi.
Bir diğer video ise depremlerin önceden tahmin edilemeyeceği düşüncesini ele alıyor. Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fadime Sertçelik, günümüzde hiçbir bilimsel yöntemle bir depremin kesin olarak öngörülemeyeceğini belirtti. Depremlerin karmaşık tektonik ve jeolojik süreçlerin sonucu olduğunu söyleyen Sertçelik, geçmişteki verilerden risk durumlarının ve olası senaryoların çıkarılabildiğini fakat zaman ve yer gibi kritik bilgilerin kesinleşmediğini ifade etti.
“Depremler günün her saatinde gelebilir” ve “Büyük depremler gece oluşur” şeklindeki görüşler de tartışmaya açık bulundu. Yüksek Jeoloji Mühendisi Niyazi Kerem Kuterdem, gecenin deprem frekansını değiştirmediğini, geçmişte hem gece hem de gündüz büyük sarsıntıların meydana geldiğini vurguladı. Bu farkındalık, can kaybı ve yaralanmayı azaltmak için saatler boyunca dikkatli olunmasının gerekliliğini gösteriyor. Ayrıca erken uyarı sistemlerinin depremleri tamamen önceden bildiremediğini, bu sistemlerin sadece sarsıntı dalgaları gelmeden önce uyarı verdiğini belirtti ve bunların enerji kaynaklarını kesmek gibi bağımsız tedbirlerle ilişkili olduğunu ifade etti.
Diğer bir videoda, “Hiçbir yapay güç yer kabuğunun kırılma mekanizmasını kontrol edemez” mesajı desteklenirken, komplo teorilerine karşı bilimsel gerçeklerin altı çizildi. Prof. Dr. Bülent Oruç, yer kabuğunun sürekli hareket halinde olduğunu ve biriken enerjinin faylanmalarla açığa çıkması sonucu deprem oluşacağını dile getirdi. Bu çerçevede depremlerin doğal sarsıntılar olduğu vurgulandı.
AFAD’ın paylaşımları, bu konularda kamuoyunu aydınlatmayı ve doğrulanabilir bilgiler aracılığıyla doğru farkındalık oluşturmaya odaklanıyor. Platformlar üzerinden yayımlanan videolar, uzmanların açıklamalarıyla desteklenerek deprem riskinin anlaşılabilir bir şekilde aktarılmasını amaçlıyor.