DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Değirmenler Höyük Kazılarında Karaz Öncesi Mimari İzlerin Gün ışığına Çıkışı

Değirmenler Höyük’te Karaz Öncesi mimari izler gün ışığına çıkıyor; arkeoloji ve Tarih meraklıları için benzersiz keşif ön izlemesi.

02.11.2025
A+
A-

Erzurum’da Değirmenler Höyük’te yürütülen kurtarma kazılarında, Karaz kültürü öncesine ait mimari izler belirmeye başladı. Yakutiye ilçesindeki Değirmenler Mahallesi’nde bulunan höyükte, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ve Erzurum Müze Müdürlüğü’nün başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları iki yıldır sürüyor. Bu yıl elde edilen seramikler, mimari yapılar, ocaklar, fırınlar, sazlıklar, deniz kabukları ve duvar örtüsü gibi çeşitli buluntular, bulundukları döneme göre değerlendiriliyor.

Geçen yıl yaklaşık 6 bin yıl öncesine uzanan yerleşim kanıtlarının, derinleşen kazılarla 5 bin 500-6 bin yıl öncesine kadar uzandığı görülüyor. Bu süreçte Karaz kültürü öncesi evreler Doğu Anadolu’dan Levant kıyılarına kadar geniş bir coğrafyada izleniyor. Elde edilen sonuçlar, Erzurum tarihine yeni bir boyut katarken, Değirmenler Höyük’ün bölgede tek olma yönündeki ilerleyişini güçlendiriyor.

Erzurum Müzesi’nde görevli kazı yürütücüsü arkeolog Doç. Dr. Gülşah Altunkaynak, AA muhabirine höyüğün yok olup gitmeden tabakalanmayı ortaya koymayı ve yerleşim evrelerini belirlemeyi hedeflediklerini söyledi. Kazı alanındaki çalışmalar, Orta Çağ mezarlığının en üst katmanda yer aldığını gösterdi. Ardından Demir Çağlar başladı ve tabakaların sonunda farklı dönemlere ait buluntular belirdi. Özellikle Geç Tunç Çağı özelliklerini işaret eden küçük buluntular da ortaya çıkmaya başladı. Altunkaynak, Karaz’a ilişkin üretim alanlarını daha net bir şekilde açığa çıkarmayı ve Doğu Anadolu’ya damgasını vurmuş kadim kültürü farklı evreleriyle belgelemeyi amaçladıklarını belirtti.

“Karaz’a ilişkin çok güzel ve önemli bir üretim alanı bulduk,” diyen Altunkaynak, höyükte heyecan verici dönemlere geldiklerini vurguladı. Geçen seneki bulguların Karaz öncesine işaret ettiğini birlikte değerlendirdiklerini belirtti. Hem kalkolitik hem de neolitik malzemenin seramik bulgularla ortaya çıktığını ifade eden Altunkaynak, bu yıl hedeflerin tam o evrelere inmeyi içerdiğini söyledi. Karaz’ın alt evresinden itibaren yeni bir mimari iz gelmeye başladığını ifade eden Altunkaynak, bu buluntunun belki karbon-14 verileriyle desteklenebileceğini, ancak somut arkeolojik veriler ve mimari ile seramik bulguları bir araya getirirsek bölgenin ilklerini ortaya koyabileceğini belirtti.

Altunkaynak, Karaz’a ilişkin üretim alanı olarak gördükleri fırını da tanımladı. Kare planlı ve silindir bir girişe sahip olan bu büyük fırın için daha önce benzerine rastlanmadığı ifade ediliyor. Fırının dört evresi bulunduğunu ve ilk evresinde yuvarlak bir formu olan fırının daha sonra kare plana dönüştüğünü kaydetti. Ayrıca bölgeye özgü büyük ve sivri dipli Karaz kaplarının artış gösterdiğini ve bu buluntuların Değirmenler Höyüğü’nün özelleşmiş üretim merkezi olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Altunkaynak, bu yılki kazı çalışmalarında köşeleri düzgün mimariye sahip odaların ortaya çıktığını ve tabana döşenen sazlıkların ilginç bulgulardan biri olduğunu ifade etti. Üçüncü mekanda yoğun ve çeşitli seramik örneklerinin bulunduğunu belirten arkeolog, bölgenin geniş bir kesitine yayılan mimari örgüyü bugün de görebildiklerini söyledi. Dördüncü mekanda ise yuvarlak planlı yapıların evrim sürecindeki rolünü izleyebildiğimizi belirten Altunkaynak, Karaz kültüründe erken evrelerde yuvarlak planın daha sonra dikdörtgen, köşeleri yuvarlatılmış mekanlara dönüşmesini burada tüm aşamalarıyla koruyarak teyit ettiklerini belirtti.

“Bölgenin en erken yerleşimleri arasında olduğumuzu” söyleyen Altunkaynak, Karaz öncesinin de mimariyle kendini gösterdiğini vurguladı. Seramik bulgular ve karbon verileriyle 6 bin yılın netleştiğini, ancak daha öncelerine gidildiğini ve mimari kanıtların da bu yönde ilerlediğini ifade etti. Şu anda höyük bataklık bir alanda bulunduğu için su çıkmaya başlamış olup, deniz kabukları da ortaya çıkıyor. Bu bulgular, Değirmenler Höyüğü’nün Erzurum tarihine çok farklı bir boyut kazandıracağını ve geniş ölçekli devam eden çalışmalarla yeni bulgulara ulaşılacağını belirtti.

Altunkaynak, Değirmenler Höyüğü’ndeki dört mekânlı yapıların bölgede ilk örnekleri olduğunu vurgulayarak, Erken Tunç Çağı mimarisindeki gelişim evrelerini tek bir yerleşimde görebilir hale geldiklerini ifade etti. Karaz öncesinin mimarisini bile ortaya çıkarabilecek bu tek yerleşimin ilerleyen günlerde de geniş çaplı kazıların odak noktası olmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.