Bursa’da 7 Yaşındaki Yüsra Türkoğlu’nun Hastanede Hayatını Kaybetmesi İddiaları
Bursa’da 7 yaşındaki Yüsra Türkoğlu’nun hastanede hayatını kaybetmesiyle ilgili iddialar gündeme geldi. Olayın detayları, sağlık sistemindeki eksiklikler ve ailenin tepkileri hakkında bilgilere ulaşın.
Bursa’da 7 Yaşındaki Yüsra Türkoğlu’nun Hayatını Kaybetmesi Üzerine Aile İddialarda Bulundu
Bursa’da bahar nezlesi şikayetiyle hastaneye götürülen 7 yaşındaki Yüsra Türkoğlu, ailesinin iddialarına göre yanlış serum uygulaması sonucu hayatını kaybetti. Acılı aile, sorumlular hakkında şikayette bulunurken, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsinin ön raporu da ortaya çıktı. Raporda, Yüsra’nın kalbinin altı ve sol yanında, göğüs ortasında, akciğerlerinde, kalp duvarında kanlı sıvının biriktiği ve boynunun yan kısmında kanamalar olduğu belirtildi.
Olay, 19 Mayıs Pazar günü gerçekleşti. Yüsra Türkoğlu, bahar nezlesi şikayetiyle saat 20.00 sularında babası Cemil Türkoğlu ve annesi Azime Buse Türkoğlu tarafından Bursa Şehir Hastanesi’ne götürüldü. Aile, burada Yüsra’ya yanlış serum takıldığını iddia ediyor. Küçük Yüsra, serum uygulandıktan yarım saat sonra fenalaşmaya başladı ve başka bir doktor, ailenin dikkatini çekerek bir şeylerin ters gittiğini bildirdi.
Türkoğlu ailesinin iddialarına göre, Yüsra 10 saat boyunca aynı sedyede bekletildi. Bu süre zarfında gözleri şişmeye, karnı ağrımaya, tansiyonu düşmeye ve kalp atışları hızlanmaya başladı. Sabah mesaiye başlayan kardiyoloji doktoru, çocuğun durumunun kritik olduğunu bildirdi. Yüsra, daha sonra yoğun bakıma alındı ancak kalbi sürekli durduğundan dolayı entübe edildi. Aile, Yüsra’nın vefat haberini aldıklarında yıkıldılar ve sinir krizi geçirdiler.
Ailenin Sevinci ve Hüznü Bir Arada Yaşandı
Türkoğlu ailesi, okulların kapandığı gün hem sevinci hem de hüznü bir arada yaşadı. Yüsra’nın hayatını kaybetmesinin üzerinden 25 gün geçtikten sonra, ablası İkra Türkoğlu’nun karne aldığı gün, aile hem sevinç hem de derin bir hüzün yaşadı.
Ön Otopsi Raporu ve Soruşturma Süreci
Yanlış serum uygulaması nedeniyle hayatını kaybeden Yüsra Türkoğlu’nun Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsisinin ön raporu çıktı. Raporda, Yüsra’nın kalbinin altı ve sol yanında, göğüs ortasında, akciğerlerinde ve kalp duvarında kanlı sıvının biriktiği, ayrıca boynunun yan kısmında kanama tespit edildiği belirtildi.
Olayın üzerinden 3 ay geçmesine rağmen henüz soruşturma izni çıkmadığını belirten avukat Erkan Behçet Arıkan, “Yüsra Türkoğlu, ebeveynleriyle birlikte 19 Mayıs 2024 tarihinde soğuk algınlığı şikayetiyle Bursa Şehir Hastanesi’ne müracaat etti. Hastaneye yürüyerek gelen Yüsra, hatalı tıbbi müdahaleler sonucunda yaşamını yitirdi. Vefatından sonra Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. İlgili bakanlık birimine müdahaleyi yapan hekimler ve pediatri kliniğindeki sorumlu kişiler hakkında soruşturma izni verilmesi için yazı yazıldı ve adli tıp kurumu raporu talep edildi. Tıbbi müdahalelerin vefata sebep olduğu konusunda temel kanı bir kalp rahatsızlığıydı. Ancak Adli Tıp Kurumu, ön raporunda rahatsızlığın bir kalp rahatsızlığı sonucu olmadığını bildirerek, Yüsra’nın kardiyolojik olarak herhangi bir kalp rahatsızlığı bulunmadığına dair ön rapor hazırladı. Dosya, tam tetkikler için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Bu süre zarfında Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni talep edildi; ancak olayın üzerinden 3 ay geçmesine rağmen henüz bir soruşturma izni çıkmadı. Bu soruşturma izni, dosyanın ilerlemesi ve yargılama sürecinin sağlığı açısından son derece önemlidir. Bakanlık birimlerinin bu konuda hassasiyetle hareket etmesini rica ediyoruz. Müdahaleyi yapan hekimler hala Bursa Şehir Hastanesi’nde görevlerine devam etmekte ve çocuklara müdahale etmeye devam etmektedir. Bu durum, toplum sağlığı açısından büyük bir risk taşımaktadır. Toplum sağlığı açısından ve savcılık dosyasının ilerleyişi açısından sürecin ilgili bakanlık birimleri tarafından dikkatle incelenmesini ve bir an önce soruşturma izinlerinin verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Baba Cemil Türkoğlu ise, “İlk günden itibaren iddia ettiğimiz gibi, çocuğumuz tamamen hastanede bir doktorun hatası sonucu öldü. Bu süreçte doktoru kurtarmak için baskı altına alarak, bizim olaydan vazgeçmemizi istediler. Adli tıp raporumuz çıktı ve bu rapor, bizim ilk günden beri iddia ettiğimiz doğruluğu kanıtladı” şeklinde konuştu.