Blaundos’ta Kuzey Tapınağı Kazıları: Demeter’in 2 Bin Yıllık Tapınağının Ardından Gelen Keşifler
Blaundos’taki Kuzey Tapınağı kazıları: Demeter’in 2 bin yıllık tapınağını izleyen heyecan verici keşifler ve arkeolojik bulgular.
Uşak’ın Ulubey ilçesindeki Blaundos Antik Kenti’nde, Demeter’e adanmış 2 bin yıllık tapınağın ardından Kuzey Tapınağı’nın kazı çalışmaları da gün yüzüne çıkartılıyor. Büyük İskender’in Anadolu seferine katılan askerlerin yerleşim merkezi olarak bilinen ve “Garnizon kenti” olarak anılan kentte, 2018 yılında başlayan kazılar bu yıl da Uşak Müzesi Müdürlüğü koordinasyonunda sürdürülüyor.
Şehrin dar ve derin vadilerle çevrili konumu, tek girişli doğal bir kale görünümü yaratıyor. Bu yılki çalışmalar ana cadde, stadyum bölgesi ve Kuzey Tapınağı üzerinde yoğunlaşıyor. Kuzey Tapınağı, Demeter Tapınağı’nın hemen kuzeyinde yer alıyor ve şehrin ikinci inanç merkezi olarak konumlanıyor; tapınağın bulunduğu bölgede 12 metre uzunlukta, 10 metre genişliğinde ve yaklaşık 2 metre yüksekliğinde bir podyum gün yüzüne çıkarıldı.
Depremler nedeniyle zarar görmüş olan bloklar ve mimari parçalar üzerinde tasnif çalışmaları da devam ediyor. Yetkililer, tapınağın geçmişte de kullanıldığını ve özellikle 8. yüzyıl Hristiyanlık döneminde de işlevini sürdürdüğünü belirtiyorlar. Restorasyon projelerinin kazı çalışmalarının ardından hayata geçirileceği ifade ediliyor.
“Demeter Tapınağı’ndan daha geniş bir alana sahip” diyen Blaundos Kazı Başkanı ve Uşak Müzesi Müdürü Şerif Söyler, tapınağın milattan sonra 1. yüzyıldan Osmanlı dönemine kadar kullanım gördüğünü kaydetti. Kuzey Tapınağı, kent merkezinde bulunan ana tapınağa göre daha geniş bir alanı kapsamasıyla dikkat çekiyor ve deprem nedeniyle yıkılan mimari blokların çoğunun hava ve iklim etkisiyle tahrip olduğu belirtiliyor. Kazı çalışmalarının ardından restorasyon için planlanan adımlar, bu alanda da uygulanacak.
Çalışmaların bir parçası olarak tapınağın giriş kısmında bulunan bloklarda 8. yüzyıla tarihlendirilebilen üç haç motifli mermer bloklar bulundu. Söyler, bu bulgunun Kuzey Tapınağı’nın Hristiyanlık dönemi boyunca da işlevini sürdürdüğünü gösteren önemli delil olduğunu vurguladı.