Bilim Kurulu Uyardı! İkinci Dalgayı Yaşamaya Yakınız!

01.07.2020

A⁺

A^-

Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, günlük olgu sayılarına ilişkin, “derhal takriben bin 500’lü rakamlara geldik. Eğer bu sayı daha da ilerlerse, bulaşıcılık artarsa, ikinci bir pik yaşarız. Onun için biraz daha dişimizi sıkmalıyız” dedi.

“MASKEYİ IÇTEN TAKMANIZ GEREKİYOR”

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, yaptığı açıklamada, birinci dalganın pikinin yaşandığını, ikinci bir pik yaşanmaması için zorunlu olan önlemlerin alınması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Özkan, “Koruma önlemleri de maske, uzaklık ve el hijyenidir. Maske için 52 ilde ‘maske takma zorunluluğu’ geldi. Bu koşul gerçekten etkili oldu. Çevreme bakıyorum halk maske takıyor. Bezginlik şu; burun ya da çenenin altında nakliye şeklinde oluyor. Bu maskeyi içten takmamız gerekiyor. Eğer doğru takmazsak, olgu sayılarımız artabilir, kronik hastalıklı kişilerde ölümler görebiliriz. Kontrollü sosyal yaşama alışmamız gerekiyor” diye konuştu.

“TEDBİRLERİ YAŞANTIMIZADA YANSITMAMIZ GEREKİYOR’

Prof. Dr. Özkan, maskenin hasta olan biriyle irtibat halindeyken virüsü içeren damlacıkların ulaşmasını engellediğini ifade ederek, “Virüsler maskenin dış yüzeyinde durabilir. Bu yüzden maske dış yüzeyine dokunmamak gerekiyor. Bizim için açık hava azıcık daha tehlikesiz. İnsanlarla daha mesafeli duruyoruz. Dolambaçlı olarak virüsle savaşımız azıcık daha kolaylaştı. Önümüzdeki günlerde eğer aşı ve bütün bir tedavi olmazsa ve virüs adamakıllı değil olmazsa, kış mevsimine de geleceğiz. Kış mevsimine de gireceğimiz için bizim bu tedbirleri adamakıllı yaşantımıza yansıtmamız gerekiyor” dedi.

“İKİNCİ BİR PİK YAŞAYABİLİRİZ”

Hala sıfır vakaya ulaşılmadığını ve birinci dalganın devam ettiğini belirten Özkan, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:

“Nisan ayında pik yaşadık. İkinci bir pik natürel fakat yaşayabiliriz. şu anda yaklaşık bin 500’lü rakamlara geldik. Eğer bu rakam daha da ilerlerse, bulaşıcılık artarsa, ikinci bir pik yaşarız. Bize yakışmaz, biz bununla mücadele edebilecek bir toplumuz. Onun için biraz daha dişimizi sıkmalıyız. Sosyal hayata ve meslek hayatına başlandı. Bu süreçte kurallara uyarak, işlerimizi yürütebiliriz. Bunu toplumumuz biliyor, fakat davranışına yansıtırken zorlanıyor. Bunları edebilmek için çevre düzenlemesi de gerekiyor.

Örneğin, ‘toplu taşımada mesafeye uyun’ diyorlar. Fazla kalabalık olarak ve mesafeye uyulamıyor. Muhtemel olduğunca mesafeye uymaya kastetmek, arkamızı dönmek ve kişilerle yüz yüze gelmemek gerekiyor. Bu önlemlere uyarak, bunları aşmaya çalışmalıyız. Kontrollü sosyal hayatımızda bundan böyle bir süre böyle yaşayacağımızı düşünüyorum. Onun için alışmamız gerekiyor.”