DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24°C
Az Bulutlu
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çar 22°C
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 18°C

Bebeğin gözündeki beyaz lekeye dikkat!

10.10.2019
A+
A-

Türkiye Gazetesi’nden Ziyneti Kocabıyık’ın haberine göre önlenebilir körlük sebepleri arasında ilk sırada yer alan ve genellikle yaşla birlikte artan kataraktın bebeklerde de görülebildiğini söyleyen Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan “Bebeklerde doğar doğmaz göz muayenesi çok önemlidir. Doğuştan ya da ileriki aylarda gözde kayma meydana gelmesi, göz bebeğinin siyah kısmındaki gri ya da beyaz lekeler katarakt belirtisidir” dedi.

Dünya Sağlık Örgütünün rakamlarına göre dünyada 285 milyon görme özürlü olduğunu, 39 milyonunun ışığı hiç görmediğini belirten Prof. Dr. Arslan “Mevcut körlüklerin yüzde 80’i tedavi edilebilir körlüklerdir. Görme kusurlarının yüzde 90’ı gelişmekte olan ülkelerde bulunuyor” diye açıkladı. Dünya Görme Günü dolayısıyla Alcon desteği ile düzenlenen farkındalık toplantısında görme kusurları ile ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Arslan, dünyada tedavi edilebilir körlüklerin yaklaşık yarısının halk arasında “göze perde inmesi” olarak tarif edilen kataraktın oluşturduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Arslan “Göz bebeğinin arkasında bulunan ve görmeyi sağlayan doğal göz merceğinden kaynaklı hastalıklar içinde en sık katarakt görülüyor. Katarakt, dünyada önlenebilir körlük sebepleri arasında birinci sıradadır” dedi.

SİGARA, RİSK FAKTÖRÜ

Kataraktın tıpkı cildin yaşlanması ya da saçların beyazlaması gibi vücutta meydana gelen tabii yaşlılık belirtisi olduğunu anlatan Prof. Dr. Arslan “Katarakt vakalarının yarısından fazlası 65 yaş üzerinde görülür. Yaşlılık, en önemli risk faktörüdür. Genetik olarak doğuştan gelen ya da çarpmalar sonucu oluşan kataraktlar dışında sigara en önemli sebeptir. Sigara, sinirlerin bağlantı noktasını harap ederek diğer bütün organlarda olduğu gibi göz sinirlerinde de hasara sebep olduğu için kataraktın oluşumunda en önemli risk faktörüdür” diye konuştu.

FIRINCILAR DA TEHLİKEDE

Katarakt için diğer risk faktörlerini de sıralayan Prof. Dr. Arslan, sıcağa maruziyet ve ultraviyole ışınlarının da gözün merceği için zararlı olduğunu ifade ederek “Sürekli güneşin ultraviyole ışınlarına maruz kalmak, fırıncılık ya da cam işçiliği gibi yüksek sıcaklıktaki ortamlarda çalışmak da katarakt görülme oranlarını artırıyor” diye anlattı.

GEBELİKTE YETERSİZ BESLENMEK ÇOCUĞUN GÖZÜNE ZARAR

Doğuştan gelen kataraktta genetik faktörlerin önemli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Arslan, bebeğin göz sağlığı ile ilgilirisk faktörlerini sıraladı:

“Anne babadan birinde veya yakın akrabalarında doğuştan katarakt varsa bebeğin göz kontrolü mutlaka yaptırılmalıdır. Bunun dışında annenin gebelik sırasında yetersiz beslenmesi, kızamıkçık ya da suçiçeği gibi virüse bağlı enfeksiyon hastalıkları geçirmesi, her türlü bakteriyel enfeksiyonlar, annenin özellikle gebeliğin ilk üç ayında doktoruna sormadan ilaç kullanması, anne karnında geçirilen travmalar doğuştan katarakt için risk faktörüdür. Daha sonraki yıllarda, geçirilmiş göz enfeksiyonları ve travmalar, ultraviyole ışınlara maruz kalmak da katarakt gelişime riskini artırır. Doğumdan hemen sonra yapılan göz muayenesi ile yetinmeyin çocuğunuzu okula başlamadan önce de mutlaka bir göz hekimine gösterin” dedi. 

KATARAKTA İKİLİ TEDAVİ

İlaç ya da gözlükle tedavisi mümkün olmayan kataraktın tek tedavisi cerrahi. Katarakt teşhisi konulanların yüzde 40’ında astigmatik kırma kusuru da bulunduğunu  ve bulanık gördüklerini vurgulayan Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, torik göz içi lens ile kataraktla birlikte astigmatın da ortadan kaldırılabildiğine dikkat çekti. Arslan “Günümüzde FAKO (Fakoemülsifikasyon) adı verilen rutin cerrahi teknikle bulanıklaşan mercek, ultrasonik titreşimlerle küçük parçalara ayrılarak aynı anda emiliyor. Ardından merceğin çevresindeki zarın içine suni göz içi lens yerleştiriliyor. Hastaların ihtiyaçlarına bağlı olarak tek odaklı ve çok odaklı lens alternatifleri bulunuyor. Katarakt ameliyatı olanların yaklaşık yüzde 38’i ameliyat sonrası kalan astigmat sebebiyle gözlük takmak zorunda kalıyor. Günümüzdeki lenslerle ameliyatta hem kataraktı hem de astigmatı düzeltmek mümkün” dedi.

ÇOCUĞUN AMELİYATI HEMEN YAPILMALI

Bebeklerde görülen kataraktın erken müdahale edilmediği takdirde görme kaybı ile sonuçlanabileceğini belirten Prof. Dr. Osman Şevki Arslan “Bebeklerde hemen müdahale edilmelidir. Erken ameliyat, görme sağlığını korur. Ameliyatı tecrübeli bir ekip gerçekleştirmelidir. Sadece ameliyatı yapmak yetmez. Çocuğun görme rehabilitasyonu açısından da takip edilmesi gerekir” dedi.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.