Baba Vanga’nın 2026 Kehanetleri Üzerine Yeniden Yazılan Bir İnceleme

Erken yaşlarda yıldırım çarpması sonucu görme yetisini kaybeden ve Balkanların Nostradamus’u olarak anılan Baba Vanga, ölümü üzerinden yıllar geçmesine rağmen ilgi odağını koruyor. 2026 kehanetleriyle ilgili iddialar da bu ilgiyi canlı tutuyor.

Vanga’nın 2026 için öne sürülen bazı kehanetleri, büyük olayları önceden gördüğü yönündeki yaygın inancı yeniden gündeme getiriyor. Özellikle Çernobil felaketi, 11 Eylül saldırıları ve Sovyetler Birliği’nin çöküşü gibi olaylar üzerinden gelecek yıllara dair tahminler bulunduğu iddia ediliyor. Buna göre 2026’da insanlığın karşılaşacağı bir uzay teması söz konusu olabilir ve bu da dünya tarihinde yeni bir dönemi işaret eder.

Doğal afetler konusunda da benzer bir tablo çiziliyor. Büyük depremler, volkanik patlamalar ve aşırı hava olayları, bu dönemde artış gösterecek ve yüzlerce yıl boyunca etkilerini sürdürebilecek tahribatlar yaratacak iddia ediliyor. Günümüzden örnekler olarak Avrupa’da sıcaklık rekorlarının kırılması, Kanada ve Avustralya’da çıkan geniş çaplı yangınlar ve Asya’daki sarsıntılar gösteriliyor.

İddialar aynı zamanda siyasal gerilimin de zirveye ulaşacağı bir yılı öngörüyor. Doğu-Batı arasındaki çatışmaların giderek büyüyebileceği ve uluslararası krizlerin geniş çaplı çatışmalara dönüşebileceği konuşuluyor. Buna paralel olarak, bazı yorumlar 2025 civarında başladığı iddia edilen bir insanlığın çöküş sürecinin daha netleşebileceğini öne sürüyor; ancak bu öngörünün 5079 öncesinde dünyanın sonunun gelmeyeceği de belirtiliyor.

Teknolojide bir kırılma noktası olarak yapay zekanın dünya genelinde belirleyici bir güç haline geleceği, yeni bir inovasyon dönemi başlatacağı ve buna bağlı olarak otomasyon kaynaklı iş kayıpları ile veri güvenliği, etik konularının da ön plana çıkacağı ileri sürülüyor.

Venüs’te enerji madenciliği fikri, 2028 sonrası için planlanan görevlerle birlikte konuşuluyor. 2026 yılı, bu çalışmaların temel hazırlıklarının belirginleştiği yıllardan biri olarak görülüyor ve NASA’nın yakın gelecek planlarıyla bağlantılı olarak ele alınmaktadır.

Sağlık alanında ise 2046’da sentetik organların seri üretimine gidileceği öngörüleri var. 2026’da kanserin erken teşhisinde atılacak adımların önem kazandığı belirtiliyor. Özellikle tek bir kan örneğiyle çok sayıda kanser türünü tespit edebilme amacıyla geliştirilen tarama testlerinin (MCED) yaygınlaşması tıp dünyasında devrim niteliğinde bir döneme işaret edebilir.

Kaynak: Haberler.com / Dünya