Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nin Son 5 Yıldaki Ziyaret ve Faaliyetleri

Ayasofya’nın Yeniden İbadete Açılması ve Ziyaretçi Akını

24 Temmuz 2020 tarihi itibarıyla yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi, kısa sürede dünya genelinden ve Türkiye’den milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamaya başladı. Bu süreçte, yaklaşık 40 milyon kişi camiyi ziyaret ederek tarihsel ve kültürel zenginliğinin farkına vardı. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu eşsiz yapı, hem ibadet hem de kültür ve turizm merkezleri olarak hizmet vermeye devam ediyor. İstanbul’un fethinden sonra camiye çevrilen ve yaklaşık 481 yıl boyunca ibadete açık kalan Ayasofya, 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülmüş, 86 yıl boyunca ziyaretçilerine kapılarını açmıştı. Ancak, 24 Kasım 1934 tarihinde alınan bu karar, 10 Temmuz 2020 tarihinde Danıştay 10. Dairesi tarafından iptal edildi. Aynı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya’nın yeniden cami statüsü kazanması için resmi kararnameyi imzaladı ve böylece cami, yeniden ibadete açıldı.

İbadet ve Kültürel Faaliyetler

Yeni statüye kavuşmasının ardından, İstanbul Müftülüğü ve ilgili kurumlar, Ayasofya’yı sadece ibadet amacıyla değil, aynı zamanda eğitim ve kültür faaliyetleriyle de canlandırmak adına çalışmalarını yoğunlaştırdı. İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş, Ayasofya’nın tarih boyunca medreseleri ve eğitim kurumlarıyla adeta bir ilim ve kültür merkezi olduğunu hatırlatarak, yeniden bu geleneği yaşatmak için çeşitli ders halkaları ve etkinlikler düzenlediklerini belirtti. Her hafta gerçekleştirilen tefsir, hadis ve kıraat derslerinin yanı sıra, özellikle cuma günleri düzenlenen hikmet dersleri ve cumartesi öğle vakti yapılan Buhari-i Şerif hadis dersleri, ziyaretçilere dini bilgi ve kültür aktarımında önemli rol oynuyor. Ayrıca, Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesine uygun olarak düzenli hatimlerin okunması, Ramazan ve kandil geceleri yapılan özel etkinlikler, milli ve dini bayramlar gibi özel günlerde düzenlenen programlar, camiye olan ilgiyi her geçen gün artırıyor.

İmam-Hatip Liseleri ve Eğitim İşbirlikleri

Ayasofya’da görev yapan imam ve müezzinlerin, alanında uzman kişilerden seçildiğine ve eğitimlerine büyük önem verildiğine vurgu yapan Arpaguş, özellikle genç nesillerin dini eğitimine katkı sağlamak amacıyla, imam-hatip liseleri ve ilahiyat fakülteleriyle işbirliği içinde çeşitli eğitim ve etkinlikler düzenlediklerini belirtti. Kur’an eğitimine büyük önem verildiğini ve özellikle çocuklara yönelik eğitimlerin düzenli olarak devam ettiğini dile getirdi. Ayrıca, caminin kubbe ve minarelerinden yükselen ezan seslerinin, tarihi atmosferi ve ruhu yansıtarak, ziyaretçilere içten bir dini deneyim sunduğunu sözlerine ekledi.

UNESCO ve Ziyaretçi Bilgilendirme Çalışmaları

Verilen hizmetlerin önemli bir parçası olan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ayasofya’nın üst katları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonuyla turistlerin ziyaretine açık tutuluyor. Bu düzenleme sayesinde, ibadet alanları ile ziyaretçi alanları net bir şekilde ayrılarak, ziyaretçilerin ve ibadet edenlerin rahatlığı sağlanmış oluyor. Ayrıca, İstanbul Müftülüğü tarafından organize edilen çok dilli rehberli turlar, ziyaretçilere İslam dini ve cami mimarisi hakkında detaylı bilgiler sunuyor. Bazı ziyaretçilerin, camiye olan ilgisinin sadece ziyaretle sınırlı kalmayıp, Müslüman olma arzusu taşıdığını belirten Arpaguş, ihtida süreçlerinin İstanbul Müftülüğü tarafından yürütüldüğünü ve yeni Müslümanlara ihtida setleri ve beratlar verildiğini ifade etti. Bu süreçte, iletişim ve destek hizmetlerinin sürdürüldüğünü de sözlerine ekledi.

Sonuç ve Gelecek Perspektifi

24 Temmuz 2020’den beri, Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’ni yaklaşık 40 milyon kişinin ziyaret ettiği ve bu rakamın pandemi sonrası dönemde her yıl 10 ila 15 milyon civarında arttığı kaydedildi. Bu yoğun ilgi, caminin hem dini hem de kültürel açıdan önemli bir merkez haline geldiğini gösteriyor. Ayasofya’nın tarihi ve kültürel mirası, yeni nesillere aktarmak ve ziyaretçilere en iyi hizmeti sunmak amacıyla çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Bu süreçte, hem ibadete açık alanların korunması hem de ziyaretçilerin güvenli ve anlamlı bir deneyim yaşaması sağlanmaya çalışılıyor.