Antalya’da Ev Sahibini Kaybeden ve Eşyaları Sokağa Bırakılan Anne: Çaresizlikle Mücadele

Antalya’da Zor Günler Geçiren Anne: Eşyalarının Sokağa Bırakılması ve Çaresizlik Hikayesi

Sağlık sorunlarıyla mücadele ederken, aynı zamanda maddi ve hukuki sıkıntılarla karşı karşıya kalan Fatma Ateş (47), ev sahibiyle yaptığı kira anlaşmasını kaybetti ve yaşadığı zorluklar gün geçtikçe arttı. Ev sahibi ile kira sözleşmesi yapamaması nedeniyle, eşyaları bina önüne bırakıldı ve bu durum, onun için büyük bir çaresizlik kaynağı haline geldi.

“Bu gece eşya nöbetindeyim. Yarın ise güneş doğmasın, çünkü doğarsa hem ben yanacağım hem de eşyalarım” diyerek gözyaşlarıyla duygularını dile getiren Fatma Ateş, yaşadığı durumu anlatırken içtenlikle hislerini paylaştı.

Evden Tahliye ve Eşyaların Dışarı Çıkartılması Süreci

Geçtiğimiz günlerde, hastanede tedavi gören Ateş’in evine, ev sahibi, avukatı ve icra memurlarıyla birlikte gelindi. Kapı çilingirle açıldıktan sonra, eşyalar binadan çıkarıldı ve Ateş eve döndüğünde, kapının açık ve eşyalarının bina önünde olduğunu fark etti. Bu durumu yetkililere bildiren Ateş, tahliye işleminin imzalarının kendisine ait olmadığını belirtti.

Ev sahibi, kira artışına rağmen anlaşma yapmadıklarını ve “Kızım gelecek, o oturacak” gerekçesiyle evi boşaltmak istediğini ifade etti. Kira ücretleri ise 800 TL’den 5 bin TL’ye yükselmişti. Ancak, artışa rağmen taraflar arasında anlaşma sağlanamadı.

Geçmişte Yaşanan Elektrik Sorunu ve Tahliye Süreci

Yaklaşık iki yıl önce, kimliği belirsiz kişilerce elektrik sayacı sökülen Ateş, üç gün elektriksiz kalmıştı. Elektrik firmasının sayacı tekrar takmasıyla yeniden elektrik kullanmaya başlamıştı. Bu olay onun hayatında önemli bir dönüm noktası olmuştu.

Ev Arama ve Son Tahliye Olayı

Yaklaşık bir ay önce, şehir hastanesinde randevusu sırasında telefonla arayan ev sahibi avukatı, “Abla gel, biz kapıdayız. Eşyaları atacağız” diyerek haber verdi. O sırada, zaten çilingir çağrılmıştı ve eşyalar dışarı çıkmıştı. Eşyalarını toparlamış olan Ateş, iki yıldır kira ve tahliye sorunlarıyla mücadele ediyordu. Mahkemeler sonucu tahliye kararı çıkmış olsa da, imzaların kendisine ait olmadığını ileri sürdü.

Gelecek ve Güncel Durum

İmzaların sahte olduğunu raporlarla kanıtlayan Ateş, “İmzayı ben atmadım. Raporlar da bunu gösteriyor. Ama süreç ilerledi ve karar çıktı. Aslında okul tatili olunca zaten çıkmayı planlıyordum ama bu şekilde hayal etmemiştim” şeklinde konuştu.

“Geceyi eşya başında nöbet tutarak geçirmeyi planlıyorum” diyerek, maddi imkanlarının kısıtlı olduğunu ve sabit gelire sahip olmadığını belirtti. Devlet destekleriyle hayatını sürdüren Ateş, kira artışına rağmen yeni bir ev bulmakta zorlandığını dile getirdi ve şu ifadeleri kullandı:

“15 bin TL kira istesinler, veririm ama düzenli gelir olmadığı için kimse ev vermiyor. Şu an eşyalarım dışarıda. Komşularım sağ olsunlar çağırdı ama geceyi eşyalarımın başında nöbet tutarak geçirmeyi planlıyorum.”

Güneş Doğarsa Korkusu ve Gelecek Planları

Gözyaşları içinde kızını memlekete, 13 yaşındaki oğlunu ise durumu görmemesi için babaannesine gönderen Ateş, “Oğlum görse kendine yediremezdi, o yüzden ‘gelme’ dedim. Ama eninde sonunda öğrenecek. Bu gece uyumayacağım. Bekleyeceğim. Gündüz olmasın, güneş doğmasın. Çünkü güneş doğarsa hem ben yanacağım hem de eşyalarım” diyerek endişelerini dile getirdi.

Geçirdiği ağır beyin anevrizması ve 8,5 saatlik ameliyat sonrası ayakta kalan Ateş, insanların ve hayatın darbelerine alıştığını ancak bu yeni durumun onu çok yorduğunu belirtti. En büyük arzusu ise, çocuklarıyla birlikte huzurlu bir evde yaşamaktır. Temmuz ayında Ankara’da kontrollere gitmesi gerektiğini, ancak bu şartlar altında gidemeyeceğini ifade ederek, “Ben ev değil, sadece huzur istiyorum” dedi.

Son Durum ve Talep

Hayat mücadelesini sürdüren Ateş, en önemli isteğinin çocuklarıyla birlikte güvenli ve huzurlu bir yaşam sürdürebilmek olduğunu vurguladı. Bu olay, onun yaşadığı zorlukların, toplumun ve devletin destek ve ilgisini çekmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi.