Analistler: Altın Fiyatı, 3. Çeyrekte Bu Seviyelerde Olabilir!

Altın fiyatları, haftayı yaklaşık %2 değer kaybıyla tamamladı. Ancak, birçok yatırımcı, bu düşüşü büyük bir başarı olarak görüyor. Çünkü, altın yaklaşık otuz yılın en agresif Federal Rezerv politikalarına rağmen, direnç göstererek ayakta kalmayı başardı. Bu durum, piyasalarda büyük bir güven ve dayanıklılık simgesi haline geldi.

ABD’de enflasyon, geçtiğimiz ay 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşırken, Federal Rezerv’in bu hafta faiz oranlarını 75 baz puan artırması kaçınılmaz hale geldi. Merkezi bankanın, yıl sonunda faiz oranlarını %3,5 seviyesine çıkarma ve 2023 sonunda %4,00’e ulaşma planları, piyasaları oldukça hareketlendirdi. Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell, enflasyonun ekonomi için en büyük tehdit olmaya devam ettiğini belirtti. Bu gelişmeler neticesinde, piyasalar önümüzdeki ay için 75 baz puanlık bir faiz artışını fiyatlamaya başladı.

Yine de, şahin duruşa rağmen altın fiyatı geçen ay için psikolojik bir seviye olan 1.850 doların hemen altında haftayı kapattı. Bu bağlamda, altın fiyatı haftayı negatif bölgede tamamlamasına rağmen, hisse senetlerinden daha iyi performans göstermeye devam ediyor. S&P 500 endeksi ise, ayı piyasası bölgesine derinlemesine dalarak haftalık yaklaşık %5’lik bir kayıp yaşadı. Bu yıl boyunca, geniş borsa endeksi yaklaşık %23 oranında değer kaybetti. Altın ise, bu süreçte nispeten durağan kalmayı başardı.

“Fed ne yaparsa yapsın, altın kazanacak”

Piyasadaki yüksek oynaklık, altının Federal Rezerv’in agresif para politikası sıkılaştırmasına rağmen değerini koruma gücünün önemli bir nedeni. Enflasyonun yükselişi devam ederken, Fed’in şahin duruşu ekonominin resesyona girme risklerini artırıyor. Bu ortamda, State Street Global Advisors Baş Altın Stratejisti George Milling-Stanley, yıl başında yaptığı açıklamada, altının Fed’den korkacak bir şey olmadığını dile getirmişti. Stratejist, bu görüşünün doğruluğunu kanıtladığını ve bu hafta yaptığı açıklamalarda, Fed ne yaparsa yapsın, altının kazanacağını vurguladı.

Stratejist, aynı zamanda, yatırımcılara ne kadar altına sahip olmaları gerektiği konusunda da önemli tavsiyelerde bulundu. Araştırmaların, portföylerde %10 civarında bir altın oranının optimal olduğunu gösterdiğini belirten Milling-Stanley, kriz zamanlarında bu oranın iki katına çıkabileceğine dikkat çekti. Ona göre, “Bunlar gerçekten çalkantılı zamanlar değilse, ne zaman olacak?” diyerek, altına olan güveni vurguladı.

Societe Generale’den Üçüncü Çeyrek Altın Tahmini: 2.000 Dolar Üstü

Yalnızca Milling-Stanley değil, piyasadaki diğer önde gelen analistler de iyimserliğini sürdürüyor. Societe Generale’nin emtia analistleri, üçüncü çeyrekte altın fiyatlarının 2.000 dolar seviyesini aşmasını yüksek olasılık olarak görüyor. Analistler, ekonomik ortamın para ve maliye politikalarının sıkılaştırılmasına devam edeceğini öngörmekle birlikte, enflasyonun bu politikaların hızını yavaşlatmadığını, dolayısıyla altına olan talebin yakın vadede destekleneceğini belirtiyorlar.

Bu gelişmeler ışığında, yatırımcılar altına olan güvenlerini sürdürüyor ve fiyatların önümüzdeki dönemde yükseliş trendine devam etmesini bekliyorlar.

Altın ve Bitcoin Arasındaki Tartışmanın Sonu: En Güvenilir Değer Deposunun Kim Olduğu

Son dönemde, en iyi değer deposu olarak altın ile Bitcoin arasındaki kıyaslamalar sıkça yapılıyordu. Ancak, kripto para piyasalarında yaşananlar, bu tartışmayı sona erdirdi. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, Celsius Network platformu tüm işlemleri durdurdu. Bu gelişmeler, kripto piyasalarında ciddi bir paniğe yol açtı ve Bitcoin de büyük bir darbe aldı. Lider kripto, hafta sonunda psikolojik destek seviyesi olan 20 bin doların altını kırdı ve hatta 18 bin dolar seviyesine sarktı. Basın zamanında ise, bir miktar toparlanarak 19 bin dolar seviyesinin üzerine çıktı. Yılbaşından bugüne kadar, Bitcoin yaklaşık %60 oranında değer kaybetti. Bu durum, artan faiz oranlarının piyasa likiditesini azaltmasıyla doğrudan bağlantılı ve birçok analiste göre, önümüzdeki dönemde daha fazla kayıp bekleniyor.