Altın Kan: Rh-null ve Tıpta Az bulunan Kan Grubu Üzerine Yeni Ufuklar
Altın Kan: Rh-null ve nadir kan gruplarının tıptaki yeni ufukları, tedavi ve bağış imkânlarını mercek altına alıyor.
Rh-null, kırmızı kan hücrelerinin yüzeyinde bulunan Rh antijenlerinin hiçbiri olmadığı özel bir kan grubudur. Dünya nüfusunun çok küçük bir bölümünde görülen bu durum, “Altın Kan” olarak anılır ve tedavi süreçlerinde büyük potansiyel taşır. Ancak bu nadirlik aynı zamanda taşıyıcıların yalnızca kendi gruplarından kan alabilmeleri gerektiği anlamına geldiği için ciddi bir risk doğurur.
RH-NULL NEDİR? Rh sistemine ait 61’den fazla antijen bulunduğu bilinen bir bağlamda, Rh-null sahiplerinde bu antijenler tamamen yoktur. Bu özelliği sayesinde, diğer Rh alt tiplerine uyum sağlama imkanını bir ölçüde genişletirken, acil durumlarda uygun kan teminini kısıtlar ve özel saklama gerekliliklerini beraberinde getirir.
Uluslararası literatürde “Golden Blood” olarak adlandırılan Rh-null, dünyanın en değerli kanı olarak anılmaktadır. Bu nadir durum, bilim insanlarının dikkatini çekmeye devam etmekte ve tıp dünyasında yeni tedavi olanaklarının arayışını tetiklemektedir. GÜNDEME YÖNELİK ARAŞTIRMALAR Rh-null üzerinde çalışan ekipler, laboratuvar ortamında bu özelliğe sahip kırmızı kan hücreleri üretme denemeleri yürütüyor. 2018 yılında İngiltere’de Bristol Üniversitesi’nden Prof. Ash Toye ve ekibi bu tür hücreleri laboratuvar koşullarında elde etmeyi başardı ve ultra uyumlu kan üretimi fikrini gündeme taşıdı. Ancak bu teknolojinin yaygın klinik kullanıma hazır olması için daha çok çalışmaya ihtiyaç var.
Mevcut araştırmalar, nadir kan gruplarının saklanması, laboratuvar üretimi ve dünya genelinde nadir kan donörlerinin belirlenmesi gibi konularda ilerleme kaydediyor. Uzmanlar, Rh-null kanının hâlâ acil durumlarda hemen kullanılacak bir seviyeye ulaşmadığını belirtse de, çok nadir kan gruplarına sahip hastalar için umut vadeden bir alan olarak kalmaya devam ediyor.
Kaynak: Ensonhaber