Adana’daki Depremler ve Sismik Risk Değerlendirmeleri

Adana’daki Depremler Üzerine Değerlendirmeler

Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Türkmen ve Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Adana’nın Kozan ilçesinde bu sabah meydana gelen depremleri yorumladı. İki akademisyen, depremlerin bölgedeki sismik aktiviteyle ilişkili olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Türkmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede orta ve küçük büyüklükte depremlerin beklenmesinin normal olduğunu belirtti. Kozan’daki depremlerin, geçen yıl meydana gelen Çardak fayının Göksun’daki büyük depreminin etkisiyle tetiklendiğini ifade etti. Türkmen, “Bu sabah saat 05.32, 05.33 ve 05.34’te sırasıyla 4,6, 4,5 ve 4 büyüklüğünde üç deprem meydana geldi. Bu depremler, daha önceki büyük Kahramanmaraş merkezli depremin etkisiyle oluşan bağımsız sismik olaylardır.” dedi.

Depremlerin, Kozan fayı üzerinde gerçekleştiğini ve bu fayın daha önce Maden ve Tetkik Arama Genel Müdürlüğü tarafından “diri fay” olarak tanımlandığını belirten Türkmen, şöyle devam etti: “Geçen yılın 6 Şubat’ındaki büyük depremlerden sonra, özellikle Saimbeyli çevresinde yüzlerce artçı sarsıntı meydana geldi. Ayrıca, 25 Temmuz 2022’de Kozan’ın Himmetli bölgesinde de bir deprem olmuştu. Bu küçük ve orta büyüklükteki depremleri beklemekteyiz. Zaten son bir yıldır bu tür yüzlerce artçı deprem yaşandı.”

Türkmen, geçtiğimiz yıl yaşanan depremlerin bazılarının normal atımlı, yani düşey bileşenli depremler olduğunu ve bunların büyük tehlike yaratma potansiyelinin düşük olduğunu ifade etti. “Endişelenmeye gerek yok” ifadesini kullanan Türkmen, “Bundan sonraki gerilmelerin daha çok Kozan ve Karaisalı civarında olacağını öngörüyoruz. Ancak Adana bölgesi, büyük fay hatlarının sınırında yer alan bir bölge olduğu için, gerekli tedbirlerin alınması son derece önemlidir.” dedi.

Bu bağlamda, Türkmen, yapılaşma kalitesi ve yerleşim yerlerinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Alüvyon ve zayıf zeminlerden kaçınmalıyız.” şeklinde uyarıda bulundu. Ayrıca, fayların geometrik yapısı ve kinematik özelliklerinin incelenmesi sonucunda, Kozan, Karaisalı ve Pozantı bölgelerinde gerilmelerin olabileceğini aktardı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve AFAD Bilimsel Destek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir de, Kozan’da meydana gelen üç depremin Saimbeyli fayının güney ucundaki fay parçalarının aktivitesini gösterdiğini belirtti. Sözbilir, “Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremler sırasında kırılan fay parçalarının uçlarında biriken stres ve enerjinin başka bölgelere transfer edildiğini” ifade etti. Bu bağlamda, “Depreme hazırlık konusuna hız verilmesi, il düzeyinde deprem master planlarının oluşturulması ve kentsel dönüşüm çalışmalarına hız kazandırılması hayati bir önem taşımaktadır.” diye ekledi.

Sonuç olarak, Adana bölgesinin sismik risk altında olduğu ve bu nedenle hem yetkililerin hem de vatandaşların gerekli önlemleri almasının önem arz ettiği ifade edildi.