DOLAR 32,1819
EURO 34,9979
ALTIN 2.505,07
BIST 10.895,25
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
24°C
Parçalı Bulutlu
Çar 22°C
Per 22°C
Cum 23°C
Cts 22°C

ABD Basını, Su Kıtlığının Hat Safhada Yaşanacağı “Sıfır Günü” İçin Osmanlı Sebilini Önerdi

30.09.2021
A+
A-

Küresel İklim krizi kaynaklı olarak geçtiğimiz her gün daha da ciddi bir soruna dönüşmeye devam eden kuraklık, dünyanın bir çok yerinde endişe verici bir tehdit haline gelmekte. Bu durum karşısında Londra, Los Angeles, Mumbai gibi metropollerde, halkın kullanımına açık çeşmeler gündeme gelmeye başladı. 

Dünya medyası ise, halka bedava su sağlamanın bir çeşit medeniyet göstergesi olduğunu savunarak İstanbul’da bulunan Osmanlı ‘Sebilleri’ni konuşuyor. 

Osmanlı sebilleri, dünya basınının gündeminde:

Tarihi Osmanlı sebilleri

Dünya çapında suya olan ihtiyaç gittikçe artıyor. Küresel iklim değişikliğiyle birlikte Dünya kuraklığa doğru hız kesmeden sürükleniyorken; birçok bilim insanı çözümün, halkın kolayca ulaşım sağlayabileceği ortak çeşmelerin inşa edilmesinde yattığına inanıyor. 

Kuraklığın kendisini daha güçlü hissettirdiği Londra, Los Angeles ve Mumbai gibi kentlerde ise eskiden yapılmış olup da şu an işlevsiz durumda olan çeşmeler tartışma konusu. Bu şehirlerde yaşayan insanlar çeşmelerin tekrar kullanıma açılmasını talep ediyor. Zamanında halkın temiz suya erişim sağlayabilmesi için büyük fedakarlıklar yapmış olan Osmanlı’ya ait sebiller ise medyada parmakla gösteriliyor. En son Bloomberg; İstanbul’da bulunan Osmanlı sebilleri adına özel bir haber dosyası hazırladı. 

“Bedava su sağlamak büyük bir medeniyetin göstergesidir” vurgusunun yapıldığı haberde, İstanbul’da bulunan ve birer tarihi eser olarak kabul edilen Osmanlı dönemi sebilleri incelendi. İstanbul başta olmak üzere yurt genelindeki tarihi çeşmelerin yenilenmeye başladığının altı çizilen haberde, “Osmanlılar için içme suyu sağlamak deyim yerindeyse bir hayırseverlikti, hatta görevdi. Bu sebeple özellikle İstanbul’da şehri süsleyen yüzlerce tarihi çeşme ile karşılaşıyoruz” ifadeleri kullanıldı. Haberde ayrıca, Osmanlı’da 14. yüzyıl itibariyle görülmeye başlanan sebillerin, ABD ve İngiltere gibi ülkelerde 19. yüzyıla kadar rastlanmadığı belirtildi. 

Sebiller, Türk Mimarisi’ne özgü yapılar

Tarihi Osmanlı sebilleri

Osmanlı dönemi sebilleri üzerine yaptığı akademik çalışmalarla bilinen Ordu Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerife Tali, Hürriyet’e verdiği röportajda sebillerin Türk Mimarisi’ne özgü yapılar olduğunu ve yoldan geçenlerin kullanımına ücretsiz olduğunu söyleyerek, “Sebiller de ayrıca bayram veya kandiller gibi özel gece ve günlerde şerbet, bal şerbeti, çeşitli meyve suları veya iyi içme suyu dağıtılan eserlerdir. Bu amaçların dışında en önemli amaç aslında banilerine sürekli hayır dua getiren yapılar olmasıdır. Bu Osmanlıda beniler için en iyi gerekçedir” dedi. 

Suyun ulaşımının sağlanması bir yana, sebilin ayrıca sanat eseri olduğuna da dikkat çeken Tali, “Selçuklu mimarisinde gelişmiş bir sebil mimarisi söz konusu değildir, bu dönemde hazır var olan lahit, tekne benzeri hazne görevi gören unsurların kısmen yapıların ön kısmında aynı amaçla değerlendirildiği söylenebilir. Osmanlı döneminde özellikle Lale devri ile birlikte abidevi sebiller meydana çıkarak görünmeye ve gelişmeye başlar. Bunlar içerisinde Topkapı sarayı önündeki III. Ahmet Çeşme-Sebili (1728), Azapkapı Saliha Sultan Sebili (1732-1733), Damat İbrahim Paşa Sebili (1719), Hekimoğlu Ali Paşa Sebili (1734), Eyüp Mihrişah Sultan Sebili (1794) gibi eserlerin isimlerinden de anlaşılacağı üzere banilerin saray ve saraya mensup kişiler ve genellikle ikinci derecede varlıklı yöneticilere ait oldukları görülmektedir. “ şeklindeki tespitlerini aktardı. 

Tarihi Osmanlı sebilleri

“Banilerin ekonomik gelirleri doğrultusunda sebillerin malzeme, süsleme ve ölçeklerinin değiştiği söylenebilir ama Osmanlı cami mimarisinde uygulanan bazı kısıtlamalar, sebil mimarisi için söz konusu değildir. Hatta geliri çok daha az olan abidevi ölçekte bir sebil yaptıramayacak düzeyde kişilerinde çok daha küçük taşınabilir taş tekneler şeklinde sebiller yaptırarak hayır dua aldıkları belirtilebilir.” diyen Tali, tarih boyunca önemli uygarlıklara başkentlik yapmış olan İstanbul’un, sebil mimarisi için önemli olduğunun da altını çizdi. 

Günümüzde çoğu sebil işlevi dışında kullanılıyor

Tarihi Osmanlı sebilleri

Tali ayrıca, “Çoğu boş ve atıl durumdaki sebillerin ağırlıklı olarak büfe, bir kısmı çantacı vs. şeklinde tamamen işlevlerinin dışında kullanılmaktadır. Bazı sebiller, kendi kaderine terk edilirken, bazıları da bakımsızlıktan yok olmakla yüz yüzedir. İstanbul Suriçi ve Surdışı sebilleri içerisinde amacına uygun hizmet veren sebillerin sayısı çok azdır. Modern teknolojinin her alanda kendini gösterdiği bu dönemde sosyal yardımlaşmanın ince birer sanat zevki, geçmişin izleri olan sebillerin hızlı bir şekilde korunması ve bakımsız, kötü durumda olanların da aslına uygun şekilde restore ettirilmesi gerekmektedir. “ diyerek günümüz İstanbul’undaki sebillerin durumuna da dikkat çekti. 

“Bir dönem Eminönü Yeni Cami Hatice Turhan Valide Sultan Sebili restorasyonla birlikte aynı amaçla değerlendirilirken, şimdilerde Üsküdar Yeni Valide Cami Sebili meydanda halka su dağıtılan tek örnektir. Her geçen gün sayıları azalan, nitelikleri değiştirilen sebiller, bilinçsiz bir şekilde kullanılmakta ve mimarileri değiştirilerek özgün dokusundan çok şey kaybetmektedirler. Yapılan restorasyonların artırılarak özellikle bilinçli eller aracılığıyla yapılması eserlerin kimlikleri açısından önem arz etmektedir. “ şeklinde konuşan Tali; 

“İnsanlık için faydalı olan her uygulama veya bilgi gerektiğinde alınıp güncellenerek kullanılabilir. Bu sebiller içinde söz konusudur. Su hayattır. Onsuz bir yaşam olamaz. Osmanlı su mimarisinde suyun taşınmasından dağıtılmasına veya her türlü kullanımı doğrultusunda insan odaklı akılcı çözümler üretilmiştir. Fonksiyonellikleri ile ön planda tutulan Osmanlı su mimarisinde sebiller ayrı bir yere sahiptir. Hamam, çeşme gibi benzer uygulamalardan farklı olarak sebiller başka kültür ve topluluklarda görülmez. Osmanlı’da da sebiller ağırlıklı olarak başkent İstanbul’da önemli baniler tarafından meydana getirilmiş eserlerdir. “ diyerek hayatın devamı için suyun önemine de vurgu yaptı. 

Tarihi Osmanlı sebilleri

Osmanlı zamanında halkın kolaylıkla ulaşım sağlayabileceği yerlere inşa edilen sebiller sayesinde o dönem yaşanan susuzluğa çözüm bulunduğunu belirten Tali, “Zarif ve bezeme ağırlıklı donanımları ile sebiller aslında suya ihtiyacı olan insanları tüm cömertliği ile davet ederek karşılamaktadırlar. Herhangi bir su kaynağına bağımlılığı olmadan suyun depolandığı ve dağıtıldığı sebiller özgün mimarileri ile önemli çözümler üreten ve sunan yapılardır.” dedi. 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.