İstanbul ve Marmara Bölgesinde 23 Nisan Depremleri ve Uzman Görüşleri
İstanbul ve Marmara Bölgesinde 23 Nisan depremleri hakkında uzman görüşleri ve detaylar. Deprem riskleri ve alınacak önlemler için bilgi edinin.
23 Nisan’da Marmara Denizi’nde gerçekleşen depremler ve uzmanların değerlendirmeleri
23 Nisan tarihinde Marmara Denizi’nde üst üste meydana gelen ve büyüklükleri 6,2’yi bulan depremler, bölgedeki uzmanlar arasında farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Bu depremlerin, olası büyük İstanbul depreminin öncüsü olup olmadığı konusu, jeoloji ve deprem uzmanlarının dikkatle incelediği önemli bir tartışma alanı haline geldi.
Prof. Dr. Okan Tüysüz’ün değerlendirmeleri
Bilim Akademisi Üyesi ve jeoloji mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, 6,2 büyüklüğündeki bu sarsıntının, “büyük bir depremin öncüsü olabilecek endişeleri doğurduğunu” ifade etti. Tüysüz, bu bölgenin 17 Ağustos 1999 sonrası deprem beklentisi ile dikkat çektiğini belirterek, “Burada fayın kilitli olduğu ve stresin zamanla biriktiği bilinen bir gerçektir. Bu stres birikintisinin fayın bazı kesimlerini kırması, öngörülen depremlerin ortaya çıkmasına neden oluyor” dedi.
Prof. Dr. Celal Şengör’ün değerlendirmeleri
Kandilli Rasathanesi’nden elde edilen fay çözümlemeleri ışığında açıklamalar yapan Prof. Dr. Celal Şengör, 23 Nisan’daki depremin “beklenen büyük İstanbul depremini biraz daha yaklaştırmış olabileceğini” belirtti. Ayrıca, bu sarsıntının öncü bir deprem olmadığını da vurguladı. Özellikle Yeşilköy ve Tuzla gibi sahil kesimlerinin büyük tehlike altında olduğunu belirten Şengör, fay hatlarının tamamen tek parça halinde kırılmadığını ve bu gelişmelerin, beklenen büyük depremin şiddetini 7,6’dan 7,2’ye hafifçe düşürdüğünü açıkladı.
Burak Çatlıoğlu ve diğer uzmanların görüşleri
Depremlerin devamında uzmanlar arasında farklı görüşler de bulunuyor. Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Burak Çatlıoğlu, 23 Nisan’daki sarsıntının gerçek anlamda büyük bir İstanbul depremi olabileceğini düşündüklerini dile getirdi. Çatlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu hattın doğu kısmı 1999 İzmit depreminde, batı kısmı ise 1912 Mürefte depreminde kırılmıştı. Fakat orta bölümde kırılmayan alan kalmıştı; şimdi ise bu bölgenin de kırıldığı gözlemleniyor.”
Genel değerlendirme ve bölgesel riskler
Uzmanların ortak görüşü, Marmara bölgesinde yaşanan bu depremlerin, İstanbul ve çevresindeki fay hatlarının aktivitesini ve risk seviyesini yakından gösterdiği yönünde. Bölgenin, olası büyük bir depreme karşı hazırlıklı olması ve fay hatlarındaki hareketliliklerin yakından izlenmesi büyük önem taşıyor.