2.500 yıllık antik piramit enkaz yığınına dönüştü

Piramit, Ihuatzio Arkeolojik Alanı’nda yer alan ve P’urhepecha Krallığı’nın en iyi korunmuş kalıntılarından biri olan tarihi yapıdır. Bu uygarlık, özellikle Aztekler tarafından fethedilemeyen ve özgün kültürel mirasıyla dikkat çeken eşsiz bir imparatorluk olarak bilinir. Günümüzde de P’urhepecha kültürü, gelenekleri ve yaşam biçimiyle canlılığını sürdürüyor, bölgenin tarihine ışık tutmaya devam ediyor.

‘Küresel iklim kaosu’ ise bu nadide yapıların ve diğer kültürel mirasların tehdit altında olduğunu gösteriyor. Meksika Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü (INAH), piramidin çöküşünü, bölgedeki aşırı iklim koşullarına bağlayarak uyarılarda bulundu. Enstitüden yapılan açıklamada, “Yüksek sıcaklıkların artması ve ardından gelen kuraklık, yapının içine suyun sızmasına neden olan çatlaklar oluşturdu. Bu durum, yapısal bütünlüğün zayıflamasına yol açtı ve yıkımı hızlandırdı” ifadelerine yer verildi. Çalışmalar, piramidin çeşitli kademelerinde, dış duvarlarda, ana çekirdekte ve destek duvarlarında ciddi hasarların ortaya çıktığını gösteriyor. Bu olumsuz gelişmeler ışığında, Ihuatzio’daki diğer piramitlerin şu an için daha sağlam durumda olduğu belirtildi.

Küresel Mirasın Çöküşü ve Çevresel Tehditler

Bu çöküş olayı, sadece birkaç gün önce Utah eyaletinde bulunan ve ünlü “Double Arch” doğal oluşumunun da ani çöküşüyle benzerlik gösteriyor. Uzmanlar, her iki olayın da insan kaynaklı iklim değişikliğinin ve aşırı doğa olaylarının kültürel ve doğal miraslar üzerindeki yıkıcı etkilerinin somut örnekleri olduğunu vurguluyor. Geçmişte Avrupa ve Meksika’daki önemli kültürel yapıları inceleyen araştırmalar, artan yağışların ve aşırı iklim olaylarının bu yapıların dayanıklılığına ciddi zararlar verdiğini ortaya koymuştu. Ayrıca, Okyanusya bölgesinde bulunan ve hızla bozulmakta olan mağara resimlerinin de bu olumsuz iklim koşullarından etkilendiği bildiriliyor.

INAH yetkilileri, şu anda öncelikli hedeflerinin, söz konusu piramidin yapısal bütünlüğünü yeniden tesis etmek olduğunu açıkladı. “Bu yapı, Meksikalıların kültürel mirasıdır” ifadesiyle, koruma çalışmalarının önemine vurgu yapıldı. Antik yapılar, sadece tarihsel belgeler değil; aynı zamanda insanlığın ortak hafıza ve kimliğinin temel taşlarıdır. Ancak, küresel iklim değişikliğinin hız kazandığı günümüzde, bu kültürel hafızanın da parçalanma riskiyle karşı karşıya olduğu gerçeğiyle yüzleşiyoruz.