Zayıflama İğnelerinin Kullanımında Doktor Onayı ve Güvenli Uygulama: Uzman Uyarıları

Toplumda sosyal medyanın etkisiyle popülerleşen zayıflama iğnelerinin, yalnızca uzman kontrolüyle ve dikkatli bir yaklaşım altında kullanılması gerektiği belirtildi. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Altay, yan etkiler konusunda önemli uyarılar yaparak bu tedaviye başlanmadan önce kapsamlı değerlendirmelerin gerekliliğini vurguladı.

Altay, kiloya karşı mücadelede etkili görünen bu tedavinin, mutlaka bir endokrinoloji uzmanının yönlendirmesiyle uygulanması gerektiğini ifade etti. Aksi halde ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşılabileceğini belirtti.

İğnelerin güvenli kullanımı için öncelikli adım olarak hastaların doğru tetkikler ve uygun bir tedavi planı doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini söyleyen Altay, reçetesiz kullanımı kesinlikle reddetti. Zayıflama iğnelerinin, tip 2 diyabetli hastalarda yaşam tarzı değişiklikleri ve egzersize rağmen kilo veremeyen kişiler için bir tedavi seçeneği olarak değerlendirildiğini belirtti; fakat uygun adaylarda ve doktor gözetiminde uygulanması gerektiğini sözlerine ekledi.

İğne tedavisinin uygulanabilirliğinin belirlenmesinde böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının sağlıklı olması, ileri seviyede kalp yetmezliğinin olmaması, önceki pankreas iltihabı öyküsü ve ailede tiroid kanseri gibi bazı endokrin hastalıklarının bulunmaması gibi kriterlerin değerlendirildiğini kaydeden Altay, yanlış yaklaşımın nasıl olabileceğini şu sözlerle özetledi: “Biraz kilo fazlam var, ben bu ilacı kullanayım, hekime nasıl olsa soramam da diyerek hareket etmek hatalıdır.”

Başta mide ve bağırsak sistemi, safra kesesi ve pankreas gibi organlar üzerinde yan etkilerin ortaya çıkabileceğini anlatan Altay, özellikle obeziteyle ilişkilendirilen hastaların dikkatli değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Göz sorunları ve diyabete bağlı komplikasyonlar gibi durumlarda da zayıflama iğnesinin kullanımıyla ilgili bazı yan etkilerin raporlandığını ifade etti.

Altay, sosyal medyada yayılan ve bazı ünlülere atfedilen iddiaların, hasta akışını etkilediğini ve poliklinikte talebin arttığını belirtti. Hastaların “Hemen bir iğneyle zayıflayabilir miyim?” şeklinde taleplerinin arttığını dile getirdi.

Yanlış kullanımın riskleri konusunda ise Altay, bu ilaçların insülin benzeri bir uygulanışa sahip olduğunu, ancak insülin olmadığını hatırlattı. Merdiven altı uygulamaların sahte ilaç içerebildiğini ve bu durumun kan şekerini aşırı düşürerek komaya veya ölüm riski oluşturabildiğini söyledi. Ayrıca kalp yetmezliği olan hastaların yoğun bakım gereksinimi doğurabileceğini ve görme ile ilgili yan etkiler ile alerjik reaksiyonların görülebileceğini belirtti.

Kaynaklar: AA / Dilhan Türker Yıldız – Sağlık

Toplumda gittikçe popülerleşen zayıflama iğnelerinin güvenli kullanımı için profesyonel bir yönlendirme şarttır. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları uzmanları, bu tedaviyi düşünmeden önce kapsamlı bir sağlık taramasından geçilmesini öneriyorlar. Yan etkilerin en aza indirilmesi ve tedavinin etkili olması için doktor gözetimi hayati önem taşır.

İğne tedavisi, özellikle tip 2 diyabet tedavisinde ve yaşam tarzı değişiklikleri ile egzersiz programlarına rağmen kilo veremeyen bireylerde düşünülmesi gereken bir seçenektir. Ancak uygun hasta seçimi ve tedavi planı olmadan başlanmamalıdır.

Hastaların böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının yanı sıra ileri seviyede kalp yetmezliği, pankreas sorunları geçmişi ve ailede tiroid kanseri gibi durumlar gibi risk faktörlerini doktorlarına bildirmesi gerekir. Yanlış kullanımda, ilaç sahte olabilir ve kan şekerinin tehlikeli biçimde düşmesine yol açabilir; bu da koma veya ölüm riskini beraberinde getirir. Ayrıca kalp yetmezliği, görme sorunları ve alerjik reaksiyonlar gibi komplikasyonlar da söz konusu olabilir.

İlaçların güvenli kullanımı için mutlaka bir endokrinoloji uzmanının değerlendirmesi gereklidir. Hastaların tedavi öncesinde yapılacak tetkikler, uygun dozaj ve süreyi belirlemek adına kritik rol oynar. Sosyal medya ve ünlü söylemlerinin etkisiyle talep artışının yaşandığı bu dönemde, gerçekçi beklentilerin kurulması ve doktoral görüşün önceliği korunmalıdır.

Özetle, zayıflama iğneleri yalnızca doktor kontrolünde ve potansiyel risklerin dikkatlice yönetildiği durumlarda düşünülmelidir. Hasta güvenliği için doğru adayların seçilmesi, düzenli takip ve acil durum planı ile desteklenmelidir.