DOLAR 35,4856
EURO 36,4774
ALTIN 3.091,70
BIST 9.977,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 10°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
10°C
Parçalı Bulutlu
Cts 11°C
Paz 10°C
Pts 10°C
Sal 12°C

Zamane Cinlerinin Esrarı: Teknolojinin Gizemi

Zamane Cinlerinin Esrarı: Teknolojinin Gizemi, modern yaşamda cinlerin rolünü ve teknolojinin bu mistik varlıklarla nasıl etkileşimde bulunduğunu keşfedin. Gizemli dünyaya adım atın ve bilinmeyeni çözmeye hazır olun!

03.01.2025
A+
A-

Araştırmacı yazar Abdurrahman Dilipak, günümüz teknolojisinin ilerlemesiyle birlikte eski dönemlerde görülen büyülerin artık “tekno büyü” şeklinde tezahür ettiğine dikkat çekiyor. Habervakti yazarı Dilipak’ın kaleme aldığı “Zamane Cinlerinin Esrarı” başlıklı yazısında, insanların yaşamlarını etkileyen birçok faktörü ele alıyor.

Bir yandan TransHumanizm, Nesnelerarası İletişim ve biyolojik insanın evrimi üzerine düşüncelerimizi şekillendirirken, diğer yandan Cinsiyetçilik, Türkçülük, Kürtçülük, Ulus devleti, Anayasa değişiklikleri, Laiklik ve Kemalizm gibi konuları tartışıyoruz. Bunun yanı sıra, bazıları yıldızlara bakarak kehanetlerde bulunuyor. Doğduğumuz mekan ve zaman, kozmik olayların yaşandığı dönemler, kaderimizin bir parçasıdır; bu sadece doğum anımızla sınırlı bir mesele değildir. Kozmos, tüm canlı ve cansız varlıkların hayatını direkt veya dolaylı olarak etkilemektedir.

Hafızamız ve bilincimiz, yaşadığımız an ve mekânla şekillenecek, kozmik hesaplar yaparak geleceğe dair bilgiler edinebiliriz. Laylar, Ley’ler, eşref zaman ve eşref mekan kavramları, insanın şerefini kendi iradesine bağlı olmayan başka unsurlarla ilişkilendirmektedir. Eldeki işaretler ve yüz ölçüleri, her şey başka şeylerin potansiyel risk veya avantajlarının habercisi olabilir. Uzun parmaklıların piyano çalmakta veya resim yapmada daha yetenekli olmaları, sesi güzel olanların ise fırsatlar elde etmesi olasıdır; ancak bu her zaman ahlaki bir kişilik belirtisi olmayabilir.

İnsanların zeka tiplerini, onların davranışlarından çıkarım yaparak anlayabiliriz. Bu özelliklerin geliştirilmesi ve doğru kullanılması için, ilim, hikmet ve tecrübeye sahip kişilerden destek almak gerekebilir; fakat bu konuları sihir, büyü, kehanet ya da ezoterik uygulamalarla ilişkilendirmek, başımıza çıkamayacağımız sorunlar açabilir.

Sihir, büyü ve kehanet, tarih boyunca Yahudi, Hristiyan, Firavun ve Satanist kültürlerin işlediği konulardır. Katoliklerin birçok kilisesinde “Demonizm ve L’exorcisme” yani Şeytan ve Cin çıkarma ile ilgili özel birimler ve eğitim programları bulunmaktadır. “Şeytan ve Cin çıkarma” işlemi, bir insanı, hayvanı, mekanı veya nesneyi ele geçiren ezoterik varlıkların kovulması için yapılan dini bir ritüeldir. Bu süreçte Babil’in önemli bir yeri vardır; Kur’an-ı Kerim’de anlatılan Harut ve Marut olayı da bu konuyla yakından ilişkilidir.

MÖ 2. binyıldan itibaren bu gelenek, Kuzey, Güney, Doğu ve Batı’ya yayılmıştır. Kafkaslarda Şamanizm üzerinden, Mısır aracılığıyla ise Afrika’ya ulaşmıştır. Bu ritüeller, farklı şekillerde birçok toplulukta ve vudu kültürlerinde de karşımıza çıkmaktadır. Örneğin vudu, Haiti’de (Latin Amerika’da) varlık göstermektedir ve burada haram olan birçok şey serbesttir. Bu uygulamalar, aslında sihir, büyü ve kehanetle ilgili kişilerin kullandığı tekniklerle ilgilidir.

  • İnsanların irade ve tercihleri üzerinde algıları ile oynayarak baskı kuran her söz, işaret ve sembol bu konuyla ilişkilidir.
  • Toplum mühendisliği, troller ve propaganda, medya, sosyal medya gibi araçlar bu etkiyi artırmaktadır.
  • Artırılmış sanal gerçeklik, nesnelerarası iletişim, sübliminal mesajlar, cinsiyetsizleştirme, doğurganlık üzerinde baskı oluşturan gıda ve kozmetik ürünler gibi uygulamalar da bu kapsamda değerlendirilebilir.
  • Rezonans, biorezonans, biyokimyasal etkiler, ilaç, gıda ve kimyasallar üzerinden yapılan deneyler, insan iradesi üzerinde kontrol sağlama amaçlıdır.
  • MetaVerse, VR, NeuraLink, halografi, yapay zeka, hipnoz ve manyetizma gibi güncel teknolojilerle ilişkilendirilebilir.
  • Satanistlerin Lucifer ayinleri, sapkın tarikatların ritüelleri, ezoterik ayinler ve moda akımları da bu konunun bir parçasıdır.
  • İnsanların iradesi üzerinde baskı oluşturan sloganlar ve pazarlama stratejileri, bağımlılık oluşturan her şey ve uygulama aynı sonucu doğurabilir.

“Zamane büyücüleri, gökten Mesihi bile indirebilirler.” Batıda buna “Magic” denilmektedir. Gaibden ya da gelecekten haber verenler, derin öngörü ile de açıklanabilir. Din olmayan bir şeyi dinleştirmek, din adamı, ideolojik veya politik kanaat önderi gibi görünümdeki kişilerin kitleler üzerinde otorite kurması sonucu yaşananları gözlemliyoruz. Bazı kişiler, ezoterik varlıklarla temas kurarak bilgi alışverişinde bulunduklarını iddia etmektedir.

Günümüzde, Lucid Dream, astral yolculuk, NLP teknikleri, transandantal meditasyon uygulamaları gibi yeni teknikler de ortaya çıkmıştır. Mavi Balina gibi oyunlar aracılığıyla akıl oyunları ile aklı ele geçirme girişimlerinin sonuçlarını daha sık görmeye başladık. Zamane büyücüleri, gökten Mesihi bile indirebilir; dağın içinden Yecüc-Mecüc huruç edebilir, bulutları ve vahşi hayvanları harekete geçirebilirler. Karadan, denizden, havadan ordular ülkenize saldırabilir, ormanları yakabilir ve evlerinizi patlatabilirler.

“Tekno büyücüler,” Starlink’ler, 5G, RF, WiFi, lazer ve uydu teknolojileri ile daha fazlasını gerçekleştirebilirler. MK ULTRA, Project Blue Beam ve DEW (Yönlendirilmiş Enerji Silahları) ile ilgili daha çok bilgiye ulaşacağız. Bitkiler, hayvanlar ve insanlar üzerinde yapılan çılgınca deneyler söz konusudur. Maddenin yapısını manipüle eden teknolojiler üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Zaman ve mekan konusunda çok farklı deneyler gerçekleştirilmektedir. Bu süreçte, keramet zannettiğiniz birçok şey aslında kehanet olabilir. Keramet, Allah’ın ikramıdır; o güç kimsenin tasarrufunda değildir, yalnızca Allah’ın elindedir. Melekler, Hızır veya ricalül gayb da öyle. Cinler ve şeytanlar da dahil, her şey Allah’ın iradesi içindedir. Bizden istenen, O’nun rızasına uygun bir yaşam sürmektir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.