VERESİYE DEFTERİ…
Hayırsever birileri ara sıra semt bakkallarına uğrayıp veresiye defterlerindeki borçları kapatıyor.
Ne güzel bir davranış, adını ve kimliğini açıklamadan yaptıkları bu güzel ve şık davranışı yürekten kutluyorum, böylesi aklıselim insanların alnından öpüyorum. (Yanlış anlaşılmasın benim borcumu ödeyen böyle biri yok. Aman haa…)
Fakat anlamadığım şu; bu kişilere niçin “Robin Hood” diyorlar?
Zannediyorum sadece kulaktan dolma bilgilere sahip olduğumuz için…
Aslında Robin Hood İngiliz halk müziği hikayelerinde yaşatılan bir eşkıya ve onun en çok Kral John’a aleyhinde çıkan bir eşkıya olmasından bahsedilir.
Borç ödeme sıkıntısı içinde olan insanlara yardım edip borçları kapatan bu faziletli insanlara İngiliz ormanlarında haydutluk yapan birinin adıyla hitap edilmesini yerinde görmüaçıklama ve yakıştırmıyorum.
Erdemli ve vicdan sahibi bu insanları muazzez İslam dininin öıslak şahsiyetlerine benimsenmek daha içten olmaz mı?
Örneğin:
Konut ev gezip dertlere derman bulan gıda ve para yardımı yapan Hz. Ömer yok mi?
Ağlaya ağlaya evleri dolaşıp fakirlere deva bulan Hz. Ali yok mi?
“Biri geldi, Hz. Ömer gibi çaktırmadan borçları ödedi veya biri geldi, Hz. Ali gibi ihtiyaçlarımızı gördü” diye niçin diyemiyoruz?
Diyemiyoruz ve bu güzel insanların isimlerini hatırlamakta zorluk çekiyoruz, çünkü öyle yanlış, öyle yalan, öyle hurafeler ve uydurmalar anlattılar ve konuştular fakat bu güzel insanların adını unutup ormanda eşkiyalık yapan Robin Hood’u örnek gösterecek duruma geldik.
Herkese saygılar…
Sacit ASLAN