DOLAR 32,2510
EURO 34,8024
ALTIN 2.423,28
BIST 10.055,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Sal 19°C
Çar 19°C
Per 22°C
Cum 22°C

“Uzaktan eğitim çocukların gelecekleri için yararlı olacaktır”

02.05.2020
A+
A-

Kovid-19 salgını nedeniyle eğitimlerine evlerinden devam etmek zorunda kalan milyonlarca öğrenci, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen EBA ile tanıştı. Öğrencilerin eğitim süreçlerinin aksamaması için kullanmaya başladıkları bu sistem, evde online eğitim imkanı sağladı. Uzakta eğitim sisteminin, 21. yüzyılın eğitim sistemi olduğunun altını çizen Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Berna Güloğlu, “Zorunlu sebeplerle de olsa, çocukların uzak eğitim sistemine erken yaşta maruz kalmaları, gelecekleri için yardımcı olacaktır. Nitekim robotik, kodlama, suni zekadan bahsedilen dijital dünyaya doğan Z ve alfa kuşağı için uzaktan eğitime düzen sağlamanın sanıldığı kadar zor olmadığını görüyoruz; uyum sağlamakta zorlananlar teknolojiyi sonra öğrenen Y kuşağı olan ebeveynler” dedi.

“Online eğitim çocuklar için doğal akışın bir parçası”

Z kuşağının teknolojiyi, yaşamlarının doğal bir parçası olarak algıladığını ifade eden Doç. Dr. Berna Güloğlu “İnternetsiz bir dünya hayal edemiyor. Tüm dünyaları teknoloji olduğu için eğitiminde teknoloji yoluyla gerçekleşmesi onlar için doğal akışın bir parçası. Ebeveynlerinin kullanmayı öğrenmesinin vakit aldığı programları hemencecik kullanmaya başlıyor ve hatta ailelerini yeni programlardan onlar haberdar ediyor. Ebeveynlerinin kullanmayı bilmediği programları rahatlıkla kullanabiliyorlar. Bu şart, ebeveyn-çocuk arasındaki zorlama dengesini bozuyor. Ebeveynler, ‘çocuğumun kontrolünü mü kaybediyorum’ endişesine kapılıyor. Bunun sonucunda da fiilen ne olduğunu bütün olarak da bilmediği bir sistemi eleştirmeye başlıyor. Böyle yaparak da çocuğuyla ilişkilerini daha da zorlaştırıyor” diye konuştu.

“Dersler ve ödevlerden sonra çocuklarınızla oyun oynayın”

Çocukların akademik gelişimi dek hissi ve sosyal gelişimlerinin de kayda değer olduğuna aksan yapan Doç. Dr. Güloğlu, “Okullar, çocukların ayrıca akademik gelişim hem de sosyal ve duygusal gelişimine katkı sağlıyordu. Çocukların buna da çözüm bulmaya başladığını ve ders saatleri haricen tıpatıp yetişkinler gibi arkadaşlarıyla internet üzerinden sosyal ilişkilerini kurmaya başladıklarını gözlemliyoruz. Oyun, çocukların kendilerini ifade etme yoludur. Evde kalmak zorunda olduğumuz zorlu günler geçirdiğimiz şu günlerde çocuklarda bir takım sıkıntılar olabilir. Oyun aracılığıyla hem eğlenir keza de duygularını ifade ederek rahatlar. Çocukları, ders çalışmaya basmak yerine rahatlamalarını sağlayacak keyifli faaliyetler yerine getirmek, onlarla oyunlar oynamak daha gelişimleri açısından daha etkin olacaktır. Arkadaşlarıyla olduğu kadar, ebeveynleriyle de oyun oynamaktan hoşlanırlar. Sevildiğini ve kabul görüldüğünü hisseden çocuk, dinç ve başarılı bir kişi olacaktır. Dersler ve ödevi bittikten sonra çocuklarınızla oyun oynayarak geçireceğiniz vakit dilimleri yaratarak gelişimlerine katkı sağlamış olursunuz. Örgün eğitimde öğretmen anlatır, ardından konuyu pekiştirecek ev ödevleri verir. Uzakta eğitimde de örgün eğitime aynı bir inşa var. Çocuk öğretmenini ekrandan dinliyor, soru-cevapla konuyu anlayıp anlamadığı yoklama ediliyor ve ardından da konuyu pekiştirecek ödevler veriliyor. Ödevleri yapması yeterli olacaktır” açıklamasında bulundu.

“Ev ortamında dersi dinleyecek sabit bir köşe oluşturun”

Ailelerin çocuklara bu süreçte nasıl davranmaları gerektiği konusunda da açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Berna Güloğlu, “Çocuklarının yanına uzakta eğitim sistemini eleştirmekten sakınsınlar. Teknik birtakım sıkıntılar olabilir ve bu sıkıntılar ebeveynleri rahatsız edebilir, oysa bu durumdan serzenişte bulunacaklarsa da çocuğun yanına yapmamaları önemlidir. Çocuklar, ebeveynlerin duygularına, düşüncelerine karşı duyarlıdırlar ve kendi duyguları olmasa da ebeveynleri tarafından onaylanmak için onların duygularını kendi duyguları gibi açıklama edebilirler. Nasıl okulu ve öğretmeni çocuğun yanına eleştirdiğinizde okuldan ve öğretmenden soğumasına niçin olursanız, uzak eğitim sistemini de çocuğunuzun yanına eleştirdiğinizde onun eğitimden uzaklaşmasına ve başarısız olmasına yol açarsınız. Okullara, öğretmenlere ve hepimiz için yeni olan uzaktan eğitim sisteme güvenin ve bu güveninizi çocuğun yanına da açıklama edin” şeklinde konuştu.

Çocukların derslerini hep benzer yerde dinleyeceği bir köşenin oluşturulması, çocuğun odaklanması ve disipline olması açısından çok manâlı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Güloğlu, “O köşe ders dinleme ve ödevlerini yaptığı köşe olur ve oraya gittiği süre çocuk, kendini sınıfta öğretmeni ve arkadaşları ile ders yapıyor gibi hissedebilir. O köşe onun için sınıfındaki sırasının yerini alabilir. Çocuk ve gençlerimize daha fazla güvenmemiz gerekiyor. Onlar bilgiye nasıl ulaşacağını da, hangisinin dürüst bilgi olduğunu da ayırt edebiliyorlar. Yapamadıklarını düşünenler Y kuşağı olan biz yetişkinleriz. Endişelenmeye başlamadan önce, durun ve ‘Bu endişemde haklı mıyım?’ diye kendinize sorun” diyerek sözlerini tamamladı.

 

  

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.