DOLAR 34,0097
EURO 37,7070
ALTIN 2.732,33
BIST 9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 28°C
Çok Bulutlu
İstanbul
28°C
Çok Bulutlu
Sal 29°C
Çar 29°C
Per 30°C
Cum 30°C

Üroloji Uzmanı Op. Dr. Veysel Yüzgeç’ten Taş Hastalığı Uyarısı

Üroloji Uzmanı Op. Dr. Veysel Yüzgeç, taş hastalığına karşı bilinçlenmenin önemini vurguluyor. Taş hastalığı belirtileri, önleme yöntemleri ve tedavi seçenekleri hakkında detaylı bilgi için makalemizi okuyun.

06.09.2024
A+
A-

Medilines Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Veysel Yüzgeç, üriner sistem taş hastalığı hakkında önemli bilgiler paylaştı. Yüzgeç, “Taş hastalığı, erkeklerde daha sık görülmektedir ve genellikle 30’lu yaşlarda ortaya çıkar. Ancak, bu sorun yeni doğan bebeklerde bile görülebilmektedir. Eğer tedavi edilmezse, bu durum böbreklerin ciddi şekilde hasar görmesine yol açabilir. Bu nedenle böbreğini kaybeden pek çok hasta bulunmaktadır.” dedi.

Op. Dr. Yüzgeç, üriner sistem taşlarının anatomik olarak farklı yerlerde oluşabileceğini belirtti:

  • Böbrek
  • Üreter (böbrek ile mesane arasında bulunan idrar kanalı)
  • Mesane
  • Üretra (mesaneden sonraki idrar kanalı)

Yüzgeç, taşın konumu, büyüklüğü ve şekline göre semptomların ve tedavi yöntemlerinin değişebileceğine dikkat çekti. Genellikle hastalar, yandan başlayan ve kasığa vuran şiddetli ağrılarla başvurur. Bu ağrılar genellikle bulantı ve kusma, idrarda yanma ve koyulaşma ile birlikte görülmektedir.

Üriner sistem taş hastalıklarının, geçmişte taş düşürmüş ya da ailesinde taş sorunu olan bireylerde daha sık görüldüğünü ifade eden Yüzgeç, risk faktörleri arasında şunları sıraladı:

  • Proteinden zengin beslenme
  • Sıcak iklimlerde yaşama
  • Hareketsiz yaşam tarzı
  • Yetersiz su içme
  • Sık enfeksiyon geçirme

Bu risk faktörlerine sahip olan bireylerin, yılda bir kez üriner sistem kontrolleri yaptırmalarını önerdi. Tedavi yöntemleri ise taşın yerine, büyüklüğüne ve şekline göre değişiklik göstermektedir. Tedavi, endoskopik ve PNL (Perkütan Nefrolitotomi) gibi kapalı yöntemlerle veya açık cerrahi ile gerçekleştirilebilir. Taş tamamen çıkarılsa bile, hastanın tekrar taş oluşma riski devam etmektedir.

Hastalara, koruyucu tedavi kapsamında beslenme alışkanlıkları hakkında da bilgi verdiklerini belirten Yüzgeç, “Hastaların et ve süt ürünlerini daha az tüketmeleri, su tüketimlerini artırmaları ve tuzu azaltmaları gerekiyor. Tuz, taş oluşumunu artıran önemli bir faktördür.” dedi.

Ayrıca, taş hastalığının erkeklerde ve 30’lu yaşlarda daha yaygın olduğunu, ancak yeni doğan bebeklerde bile görülebileceğini vurguladı. Tedavi edilmediği takdirde böbrek çürümesine neden olabileceğini hatırlatan Yüzgeç, “Ağrısız seyreden taş hastalıkları genellikle başka bir hastalık araştırılırken tesadüfen tespit edilmektedir. Bu hastalarda böbrek hasarı daha ciddi boyutlarda olabiliyor ve bu süreç genellikle sinsi bir şekilde ilerliyor.” şeklinde konuştu.

Şehir yaşamında doğal suya erişimin her zaman mümkün olmadığını belirten Yüzgeç, “Suyun klor değeri, temizliği ve mikrop içeriği, böbrek taşlarının oluşumunda önemli bir rol oynamaktadır. Sert su ve yumuşak su arasında çok anlamlı bir fark bulunmamaktadır. Taş hastalıklarının oluşumunda, anatomik yapı, genetik faktörler, yaşam şekli ve iklim koşulları daha fazla etkilidir.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Sağlık

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.