Uçmakdere’nin Tarihi ve Doğal Güzelliğiyle Ünlü 330 Yıllık Ulu Çınarı

Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi Uçmakdere Mahallesi’nde, zamanın tanıklığını sürdüren ve doğanın eşsiz bir harikası olan 330 yıllık ulu çınar, hem Osmanlı Devleti hem de Türkiye Cumhuriyeti döneminde çeşitli padişahlar ve Cumhurbaşkanlarına ev sahipliği yapmış tarihi bir anıt niteliğindedir. Bu devasa ağaç, zamana meydan okuyan yapısıyla bölgeye gelenlerin ve yerel halkın büyük ilgisini çekiyor.

Uçmakdere Mahallesi’nin doğal sakinliği içinde yer alan ve adeta bir doğa harikası gibi duran bu dev çınar, ziyaretçilerine hem görsel bir şölen sunuyor hem de tarih ve doğanın iç içe geçtiği benzersiz bir ortam sağlıyor.

AĞACIN GÖVDESİ ADETA BİR MAĞARA GİBİ

Yıllar boyunca doğal süreçler sonucunda gövdesi genişleyen ve iç kısmında büyük bir oyuk oluşmuş olan bu devasa ağaç, içeriye 3-4 kişinin rahatlıkla sığabildiği büyüklükte bir mağara görünümüne sahip. Bu oyuk, ziyaretçilerin ilgisini çeken ve fotoğraf çekmek isteyenlerin sıkça uğradığı bir nokta haline gelmiştir. Kimileri burada oturup doğayla bütünleşmenin keyfini çıkarırken, kimileri de bu doğal yapıyı yakından keşfetmeye çalışıyor.

“TABİATIMIZI KORUMALIYIZ”

Vatandaşlar, bu muhteşem ağacı ziyaret ederken şu ifadeleri dile getiriyorlar: “Gerçekten çok güzel ve etkileyici bir ağaç. 330 yaşında olması onu daha da özel kılıyor. Daha önce böyle bir doğal güzellik görmedim. İçi adeta bir mağara gibi ve 3-4 kişi rahatlıkla içine girebiliyor. Bu kadar yaşlı ve tarihi değeri yüksek olan bir ağacı korumamız gerekiyor. Tabiatımıza sahip çıkmalı, kesip yok etmemeliyiz.”

Uçmakdere’nin doğal güzelliklerini koruma ve gelecek nesillere aktarma amacıyla, yerel yetkililer düzenli bakım ve denetimlerle ağacın sağlıklı kalmasını sağlıyorlar.

UÇMAKDERE’NİN SEMBOLÜ OLARAK KALMAYA DEVAM EDİYOR

Bu tarihi ve doğal hazinenin, bölgenin doğal ve kültürel mirasının önemli bir parçası olarak kabul edilmesiyle, hem yerel halk hem de ziyaretçiler tarafından büyük saygı görmeye devam ediyor. Ulu çınar, Uçmakdere Mahallesi’nin doğal güzellikleri ve tarihi derinliğiyle bütünleşmiş, bölgenin en kıymetli simgelerinden biri olmayı sürdürüyor.

Yetkililer, bu nadide ağacın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için gerekli tüm önlemleri aldıklarını ve bu değerli doğal yapıya her zaman sahip çıkacaklarını belirtiyorlar. Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)