Türkiye’de Orman Yangınları ve Anız Yakmanın Tehlikeleri

Türkiye’de Artan Orman Yangınları ve Risk Faktörleri

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, özellikle yaz aylarında sıcaklıkların yükselmesiyle birlikte orman yangınlarının alarm seviyesine ulaştığını ve bilinçsiz şekilde yakılan anızların bu yangınların başlıca nedenleri arasında yer aldığını vurguladı. Bayraktar, iklim değişikliğinin etkisiyle birlikte yangın riskinin giderek arttığını ve vatandaşların bu konuda daha dikkatli olmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

Son bir hafta içinde İzmir, Sakarya, Hatay, Bilecik, Manisa, İstanbul ve Bursa gibi çeşitli bölgelerde ciddi orman yangınlarının meydana geldiğini belirten Bayraktar, özellikle hava sıcaklıklarının 30 dereceyi aşması, nem oranının %30’un altına inmesi ve rüzgar hızının saatte 30 km’yi geçmesi durumlarında yangın riskinin önemli ölçüde yükseldiğine dikkat çekti. Bu şartlar altında ormanlık alanlarda kontrolsüz yangınların hızla yayıldığını ve bölge halkının acil önlem alması gerektiğini belirtti.

İnsan Kaynaklı Yangınlar ve Veriler

Bayraktar, 2024 yılına ait verilere göre, Türkiye’de toplam 3.044 yangının yaşandığını ve bu yangınların %88’inin insan kaynaklı olduğunu açıkladı. Bu yangınlar sonucunda yanan alanların %97’sinin insan eliyle çıkarıldığına dikkat çeken Bayraktar, vatandaşların bilinçlenmesinin ve dikkatli davranmasının hayati önem taşıdığını vurguladı. Ayrıca, doğaya atılan çöplerin, özellikle cam ve plastik gibi optik etki yapabilen malzemelerin yangın riskini katlanarak artırdığını belirtti.

Çevresel ve Ekonomik Zararlar

Bayraktar, özellikle elektrik tellerine değen kuru ağaç dallarının ve kuru otların temizlenmesi gerektiğine işaret ederek, küçük önlemlerle büyük felaketlerin önüne geçilebileceğini ifade etti. “En küçük ihmalin, büyük yıkımlara yol açtığını” belirten Bayraktar, ormanı korumanın aslında yaşamı korumak olduğunu dile getirdi. Bu noktada, vatandaşların çevreye karşı daha duyarlı olmaları ve doğa olaylarına karşı tedbirli davranmaları gerektiğine vurgu yaptı.

Anız Yakmak ve Riskleri

Bayraktar, orman ve tarla alanlarının yakınında yapılan anız yakma uygulamasının büyük riskler barındırdığını belirterek, bu uygulamanın toprağın verimliliğini olumsuz etkilediğini ve doğrudan orman yangınlarının çıkış noktası olduğunu söyledi. Anız yakmanın, toprağın organik maddesini yok ettiğini, su tutma kapasitesini azalttığını ve bu nedenle çiftçilerin maliyetlerinin arttığını belirtti. Ayrıca, bu uygulamanın ekosistemdeki dengeyi bozduğuna ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakmayı engellediğine dikkat çekti.

• Toprakta doğal çürüme sürecinin yerine, anız yakmanın ciddi oranda toprak ve doğa zararına yol açtığını, özellikle nadasa bırakılan tarlalarda bu durumun daha da tehlikeli hale geldiğini belirtti.
• Yaz aylarında yükselen sıcaklıklar ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının, anız yakma riskini katlanarak artırdığını vurguladı.
• Vatandaşlara, anız yakmanın sadece tarımsal değil, aynı zamanda ekolojik ve ekonomik açıdan da büyük kayıplar getirdiğini hatırlattı.

Sonuç ve Tavsiyeler

Bayraktar, “Anızın toprağa karışması, doğal döngünün bir parçasıdır ve bu şekilde toprağın sağlıklı kalması sağlanır. Ancak, anız yakmak, hem toprak hem de ormanlar açısından büyük tehlike arz eder. Bu nedenle, anız yakma uygulamasından kesinlikle kaçınılmalı ve doğayı koruma bilinci geliştirilmelidir.” diyerek, vatandaşlara ve çiftçilere çağrıda bulundu. Ayrıca, orman ve tarla alanlarının korunması için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğine dikkat çekti.

Son olarak, “Ormanlarımızı ve doğamızı korumak, kendi geleceğimizi güvence altına almaktır. Bu bilinçle hareket edersek, hem maddi hem de manevi kayıplarımızı en aza indirebiliriz” diyerek, farkındalık çağrısında bulundu.