Türkiye’de Fındık Üretiminde Kozalak Akarlarıyla Mücadele ve Verim Artırma Yöntemleri
Türkiye’de fındık üretiminde kozalak akarıyla mücadele ve verim artırma yöntemleri hakkında detaylı bilgiler, etkili çözümler ve güncel teknikler burada.
Türkiye’nin Fındık Üretiminde Birinci Sırada Olmasına Rağmen Verimlilikte Düşüklük
Türkiye, dünya genelinde fındık üretimi açısından öncü konumda bulunmasına rağmen, birim alandan elde edilen verimlilik halen beklenen seviyelerin oldukça altında kalmaktadır. Bu durumu etkileyen en önemli faktörlerden biri ise, fındık kozalak akarlarıdır. Bu zararlı canlılar, hem ürün kalitesini hem de toplam verimi olumsuz yönde etkilemektedir.
Fındık Kozağak Akarlarının Zararları ve Etkileri
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebahat Sullivan, kozalak akarlarının fındık üretiminde ciddi verim kayıplarına yol açtığını vurgulamaktadır. Bu küçük canlılar, milimetrenin onda biri kadar büyüklükte olup, gözle görülmesi zorludur. Ancak, oluşturdukları zararlar çok belirgindir. Özellikle meyve gözlerinde ‘kozalak, mantar veya gül’ gibi adlar verilen anormal gelişimlere neden olurlar. Ayrıca, tomurcuk dökülmelerine sebep olarak sürgünlerin kurumasına ve çalılaşmaya yol açarlar. Bu zararlar, doğrudan ürün verimini düşürmekte ve kaliteyi olumsuz etkileyerek ekonomik kayıplara neden olmaktadır.
Hassas Fındık Çeşitleri ve Zarar Oranları
Prof. Sullivan, özellikle tombul, mincane ve uzunmusa gibi çeşitlerin kozalak akarlarına karşı %70’e varan oranlarda zarar görebildiğini belirtmektedir. Bu nedenle, bu türleri yetiştiren çiftçilerin zararla mücadelede ekstra dikkatli olmaları gerekmektedir.
Mücadele Yöntemleri ve Etkili Uygulamalar
Fındık kozalak akarlarına karşı iki temel mücadele yöntemi uygulanmaktadır: mekanik ve kimyasal. Mekanik mücadele, özellikle kış aylarında ve bahar başlangıcında yapılan kozalakların toplanıp yere atılmasıdır. Bu yöntem, zararlının yoğunluğu yüksek olan bahçelerde oldukça etkili olup, mutlaka uygulanmalıdır.
Kış aylarında veya şubat sonu ile mart başlarında, kozalaklar koparılıp yere atılmalı ve bu işlemler düzenli olarak tekrarlanmalıdır. Son yıllarda, tüm fındık yetiştirilen bölgelerde zararlının yoğunluğu önemli ölçüde artmış ve özellikle erkek çiçek püsleri ile dişi çiçek karanfillerinde ciddi kurumalara rastlanmıştır. Bu zararlar, tozlaşmayı engelleyerek, hem yeni meyve oluşumunu aksatmakta hem de sürgünlerde uç kurusu gibi sorunlara yol açmaktadır.
Zararın Önlenmesi ve Mücadelede Süreklilik
Püsler ve karanfillerin kuruması, yeterli tozlaşmanın gerçekleşmemesine neden olur. Ayrıca, yeni oluşan meyveler ve tomurcuklar da dökülerek, sürgünlerde uç kurusu meydana getirir. Bu sorunların temel nedeni, kozalak akarlarının meyve gözlerini tahrip ederek, normal gelişimlerini engellemesidir. Gözler, eğer sağlıklı gelişseydi, her biri bir çotanak olacaktı. Ayrıca, kozalaklar, fındık filiz güvesi larvalarının kışlama alanlarıdır. Bu nedenle, zararlı yoğunluğunun yüksek olduğu bahçelerde, mücadele çalışmalarına düzenli ve kararlı bir şekilde devam edilmelidir.
Prof. Sullivan, bu mücadelelerin, özellikle kış aylarında ve bahar başlangıcında, düzenli olarak yapılmasının ve kozalakların toplanıp yere atılmasının büyük önem taşıdığını vurgulamaktadır. Bu uygulamalar, zararlının üreme ve yayılma oranını azaltarak, verimlilik artışına katkı sağlar.
Sonuç ve Tavsiyeler
Fındık üreticilerinin, kozalak akarlarının zararlarını ve mücadele yöntemlerini yakından takip etmeleri, ürün kalitesini korumak ve verimi artırmak açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, zararlılarla mücadelede kimyasal ve mekanik yöntemlerin birlikte kullanılması, etkinliği artıracaktır. Bu sayede, Türkiye’nin fındık üretiminde sürdürülebilirlik sağlanarak, hem iç piyasa hem de ihracat açısından rekabet gücü korunabilir.