Türk ve Japon Bilim İnsanlarından Sivas ve Çevresinde Ölümcül Kenelere Yönelik Ortak Saha Çalışması
Türk ve Japon bilim insanlarının Sivas ve çevresinde ölümcül kenelere yönelik ortak saha çalışması, araştırma ve koruma açısından önemli bulgular sunuyor.
Gelişen Bilimsel İşbirliği ve Kenelerin Tehlike Potansiyeli
İç Anadolu’nun doğusu ile Karadeniz Bölgesi’nin güney kesimlerinde görülen ölümcül keneler ve bunların taşımış oldukları hastalık etkenleri, uluslararası bilim camiasında önemli bir araştırma konusu haline gelmiştir. Bu kapsamda, Türk ve Japon bilim insanları, bölgedeki kene popülasyonlarını detaylı bir şekilde incelemek amacıyla ortak saha çalışmaları başlatmıştır.
Bölgedeki Artan Kene Popülasyonu ve Sağlık Tehditleri
Bahar aylarının gelmesiyle birlikte, özellikle kırsal alanlarda kene sayısında belirgin bir artış gözlemlenmiştir. İnsanlar ve hayvanlar üzerinde tutunan keneler, çeşitli hastalıkların bulaşmasında baş rolü oynamaktadır. Türkiye’de ilk kez 2002 yılında tanımlanan ve 2010 yılından itibaren Sivas, Tokat, Erzincan, Giresun, Yozgat ve Amasya gibi illerde ölümle sonuçlanan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı, bölgedeki en ciddi sağlık sorunlarından biri olarak öne çıkmaktadır.
Uluslararası İşbirliği ve Çalışmaların Kapsamı
Sağlık Bakanlığı, Tokyo Üniversitesi, Ege Üniversitesi ile Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü projede, bölgede yaygın olan kene türlerinin tanımlanması ve bunların taşıdığı potansiyel sağlık risklerinin araştırılması hedeflenmiştir. Bu kapsamda, heyetler, Tokat ve Sivas’ta çeşitli köylerde inceleme yapmak üzere saha çalışmalarına başlamış ve hayvanlar ile araziden kene örnekleri toplamıştır.
Saha Çalışmalarından Edinilen Bulgular
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Keskin, yapılan çalışmalar hakkında şunları ifade etmiştir: “Uzun yıllardır keneler ve kene kaynaklı hastalıklar üzerine araştırmalar yürütüyoruz. Bu projede, Ege Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığı’nın da desteği ile sahada yoğun çalışmalar gerçekleştirdik. Şu ana kadar bölgede bol miktarda kene tespit edildi. Özellikle üç farklı kene cinsi mevcut ve bunların bazıları KKKA virüsü taşıma riski taşımaktadır. Kenelerin dağılımını haritalandırmak ve risk analizleri yapmak istiyoruz. Bölgemiz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi kene kaynaklı hastalıklar açısından endemik olup, keneler yaklaşık 200 farklı hastalık etkenini taşıyabilmektedir. Bu nedenle, halkın bilinçlendirilmesi ve önleyici tedbirlerin alınması büyük önem taşımaktadır.”
Japon ve Türk Uzmanların Katkıları ve Hedefleri
Japonya Orman Bakanlığı Yaban Hayatı Biyolojisi Bölümünden Dr. Kandai Doi, yaptığı açıklamada: “Şu ana kadar sahada yüzlerce kene topladık. Bunlar genellikle üç farklı cinse ait ve bazıları KKKA virüsü taşıma riski taşıyor. Amacımız, bölgedeki kene dağılımını detaylı bir şekilde haritalandırmak ve olası riskleri önceden tahmin edebilmek için çeşitli modellemeler geliştirmektir.”
Sonuç ve Gelecek Perspektifleri
Bu projeler sayesinde, bölgedeki kene türlerinin ve taşıdıkları hastalık etkenlerinin daha iyi anlaşılması sağlanacak ve halk sağlığı açısından önemli önlemler alınabilecektir. Uluslararası işbirliği ile yürütülen bu çalışmalar, kene kaynaklı hastalıkların önlenmesine ve kontrol altına alınmasına katkı sağlayacaktır.