Algoloji Kliniğiyle Ameliyatsız Bel Fıtığı Tedavisi: Hastanın Hayatına Dönen Güneş
Ameliyatsız bel fıtığı tedavisinde en güvenilir adres: Algoloji Kliniği. Hastanın yaşamını döndüren güneş gibi umut veren yaklaşımlar.
Ankara’da 13 yıldır bel fıtığıyla mücadele eden ve iki çocuk annesi memur Züleyha Çeliksu, yaklaşık altı ay önce Bilkent Şehir Hastanesi Algoloji Kliniği’nde uygulanan radyofrekans tedavisiyle sağlığına kavuştu. Kronik ağrıların günlük yaşamı zorladığı hastalarda, ilaç tedavisi yeterli olmadığında girişimsel işlemler ameliyatsız çözümler sunuyor.
“Sonrasında birkaç haftada normal hayatıma döndüm,” diyen Çeliksu, ağrılarının azalması ve ilaç kullanmamasının hayatında yarattığı olumlu değişimi şu sözlerle paylaştı: 5 yıl önce artan ağrılar nedeniyle ameliyat düşünülmüş; ancak o dönemde bitkisel tedavilerle toparlanamadığını gören hekimler, kanal daralması ve bel fıtığı şüphesiyle tedaviyi yönlendirdi. Girişimsel süreçte iki doz enjeksiyon ve sonrasında uygulanan radyofrekans tedavisiyle ağrıların kontrol altına alınması, hastaya hem psikolojik hem de sosyal yaşamında önemli bir rahatlama sağladı.
Algoloji Biriminin amacı ise kronikleşmiş, uzayan ve diğer branşların artık çözüm üretemediği ağrılarda, ilaçların ötesinde müdahalelerle ağrıyı azaltmak veya duyarsızlaştırmaktır. Dr. Yavuz Akçaboy, bu yaklaşımı şu şekilde özetliyor: “İlaçla geçmeyen ve sürekli tekrarlayan ağrıya karşı, röntgen veya ultrason eşliğinde uygulanan özel iğnelerle sinirleri etkisiz hale getiriyoruz.”
Ameliyatsız tedavi yaklaşımı sayesinde hastalar kısa sürede günlük yaşamlarına dönebiliyor. İşlem genelde 10-15 dakika sürüyor, ardından dinlenme odasında kısa bir gözlem sonrası hastalar normal hayata dönüyor. Algoloji, ameliyat öncesi son çare olarak değerlendiriliyor ve hastaların ameliyat olma ihtiyacını azaltmayı hedefliyor.
Algoloji ve Bel Ağrılarının Yönetimi
Algoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Yavuz Akçaboy, kronik bel fıtığı ağrılarının toplumsal olarak yaygın bir sorun olduğunu belirtiyor. Ağrının sadece fiziksel değil, psikolojik etkilerinin de olduğuna dikkat çekerek, hastaların iş ve sosyal yaşamdan kopmasına yol açabildiğini vurguluyor. “Ameliyat her zaman son çare olmalı; bizim amacımız, hastaları ameliyat olmadan rahatlatabilmek,” diyor Akçaboy. Girişimsel işlemler, ağrıdan etkilenen sinirleri tedavi etmek, ödemi gidermek ve fıtığın hastaya zarar vermemesini sağlamak için uygulanıyor.
Girişimsel süreçler genelde hafif bir anesteziyle yapılabiliyor ve hastalar işlem sonrasında günlük yaşamlarına kısa sürede dönebiliyor. Ameliyat öncesinde yaşanan belirsizlik ve psikolojik baskılar da bu tedavilerle hafifleyebiliyor. Haber-Kamera ve ajans bilgilerinin yer aldığı bu haberde, Bilkent Hastanesi Algoloji Kliniği’nin bu yaklaşımıyla hastaların yaşam kalitesinde belirgin iyileşmeler görüldüğü ifade ediliyor.