Tunceli Pertek’te Tozkoparan Höyüğü’nde Yeniden Kazı Çalışmaları Başladı
Tunceli Pertek’teki Tozkoparan Höyüğü’nde yeniden kazı çalışmaları başladı. Tarih ve kültür tutkunları için önemli arkeolojik keşifler devam ediyor.
Tozkoparan Höyüğü’nde Tarih Gün yüzüne Çıkıyor
Pertek ilçesine bağlı, yaklaşık binlerce yıl öncesine dayanan ve birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescillenen Tozkoparan Höyüğü, son iki yılın ardından yeniden kazı çalışmalarına başladı. Bu önemli arkeolojik alan, yaklaşık iki yıl süren aradan sonra, uzmanlar ve yerel yetkililerin ortak girişimiyle bilimsel yöntemler kullanılarak kazılmaya devam ediliyor.
Köy Yerleşimi ve Tahribat
Höyük, 2017 yılında yapılan detaylı incelemelerde, köy yerleşimi sınırları içinde kalması nedeniyle üzerine inşaatlar ve evler yapıldığı tespit edildi. Bu durum, höyükte ciddi bir tahribata ve doğal yapının bozulmasına neden olmuştu. Bu olumsuz durumu fark eden İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Tunceli Müzesi, detaylı bir rapor hazırlayarak, bölgedeki kaçak kazı ve tahribata karşı önlem alınmasını talep etti.
Kurtarma Kazısı ve Bilimsel Çalışmalar
Gerekli onayların alınmasının ardından, 1968 yılından sonra ilk defa, bilimsel yöntemler ve modern kazı teknikleri kullanılarak, Tozkoparan Höyüğü’nde kurtarma kazısı gerçekleştirildi. Bu çalışmalar kapsamında, höyükte çeşitli mimari kalıntılar, çanak ve çömlek parçaları ile çocuk iskeletleri gün yüzüne çıkarıldı. Bu buluntular, bölgenin binlerce yıllık yaşamına ışık tutuyor.
Ekibin Çalışmaları ve Koruma Altına Alınan Bulgular
Yaklaşık 10 kişilik uzman ekibiyle, Tunceli Müzesi başkanlığında yürütülen kazılarda, bölgedeki tarihi dokuyu bozmadan çalışmalar sürdürüldü. Düzce Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Yasemin Yılmaz’ın danışmanlığında, elle gerçekleştirilen kazılarda bulunan kalıntılar ve buluntular, titizlikle korunmak üzere müzeye teslim edildi. Bu buluntular, uzmanlar tarafından detaylı analiz ve restorasyon çalışmalarına tabi tutuluyor.
İlgi Çekici Bulgular ve Tarihî Derinlik
Yapılan araştırmalar ve laboratuvar analizleri sonucunda, çocuk iskeletleri ve çeşitli seramik parçalarının, m.ö. 6350 yıl öncesine kadar uzanan bir tarihe ait olduğu belgelendi. Ayrıca, höyükte bulunan büyük yapılar ve tabakalar, bölgenin tarihî önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Yetkililerin ve Uzmanların Görüşleri
Vali ve Belediye Başkan Vekili Şefik Aygöl, kazı çalışmalarını yakından inceledikten sonra yaptığı açıklamada, “Burada ortaya çıkacak olan tarih, bölgemizin ve ülkemizin kültürel mirası açısından büyük bir öneme sahip” dedi. Aygöl, ayrıca, “Höyükteki kazı ve araştırmalar, Anadolu’nun tarihine yeni kapılar açacaktır” ifadelerini kullandı.
Müze müdürü ve kazı başkanı Kenan Öncel ise, “Höyükteki kazılar sırasında çocuk mezarları ve anıtsal yapılar keşfettik. DNA analizleri, bu çocukların yaklaşık 4.350 yıl önce yaşamış olduğunu ortaya koydu. Bu veriler, bölgenin tarihî ve kültürel zenginliğine yeni bir ışık tutuyor” şeklinde konuştu.