DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Toplumun Hal ve İlişkileri Üzerine Derin Analiz ve İlahi Uyarılar

Toplumun hal ve ilişkilerini derinlemesine analiz eden ve İlahi uyarılarla bilinçlendiren kapsamlı bir içerik. Düşünce ve ahlak yolculuğunuz için önemli bilgiler.

04.07.2025
A+
A-

Toplumdaki Güncel Durum ve Toplumsal Çöküş

Değerli okurlar, toplumumuzun içler acısı halini ve ilişkilerdeki bozulmayı gözler önüne seren araştırmacı yazar Abdurrahman Dilipak, mirathaber’de yayımlanan yazısında, ilahi adalet ve insanlık adına önemli uyarılarda bulunuyor. Yazısında, günümüz toplumunun sorunlarını detaylıca ele alarak, ilahi gazap ve adaletin kaçınılmazlığını vurguluyor.

Güncel Toplumsal Problemler ve Toplumun Çığlıkları

İşte Dilipak’ın dikkat çektiği bazı temel meseleler:

  • Sosyal ve ahlaki yozlaşma: Ahlaksızlık ve etik olmayan davranışlar, toplumsal ilişkileri derinlemesine sarsıyor. VIP ve CIP kesimleri, toplumun örnek alması gereken değerlerin yozlaşmasına sebep oluyor.
  • Siyasi ve idarî çöküş: Siyasetin sadece bir “it dalaşı”na dönüşmesi, yerel yönetimlerin ve bürokrasinin yıpranmasıyla sonuçlanıyor. Yolsuzluklar ve mevzuatın karmaşası, halkın güvenini sarsıyor.
  • Toplumsal bölünmeler ve ayrışmalar: Din, mezhep, etnik kimlik ve politik görüşler nedeniyle toplum adeta parçalanmış durumda. Herkes kendini “Fırka-i Naciye” sanıyor ve kendi doğrularını mutlak görüyor.
  • İnsanların Allah’tan kopuşu: Maalesef, insanlar “Allah’tan korkmuyor” ve ilahi adaletten uzaklaşıyor. Güç vehmedilen kişilerden ve dünyalık menfaatlerden korkarken, Allah’ın cezalandırmasından korkmuyorlar. Bu, büyük bir tehlike ve uyarı gerektiriyor.

İlahi Adalet ve Korku Kavramı

Kur’an-ı Kerim’de, “ittakullah” kelimesi, “Allah’tan sakınmak” veya “Allah’tan korkmak” anlamına gelir. Bu kavram, insanların Allah’ın azabından ve gazabından sakınmaları gerektiğini ifade eder. İşte bazı ayetler:

  • Bakara 197: “Ve Allah’tan korkun (sakının) ve bilin ki, siz O’na toplanacaksınız.”
  • Âl-i İmrân 102: “Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun (takva ile sakının)…”
  • Nisâ 1: “…Allah’tan korkun ki, O’nun adına birbirinizden dilekte bulunuyorsunuz…”
  • Mâide 2: “…Allah’tan korkun (sakının). Şüphesiz Allah, cezası pek çetin olandır.”
  • En’âm 155: “…Buna uyun ve Allah’tan korkun ki size merhamet edilsin.”

İlahi Gazab ve Azap Kavramları

Kur’an’da, Allah’ın gazabından ve azabından söz eden çok sayıda ayet bulunur. Bu ayetler, Allah’ın adil ve güçlü sıfatlarıyla birleşerek, zulmedenleri ve isyankarları cezalandıracağına işaret eder. Bazı önemli ayetler şunlardır:

  • Fâtiha 7: “(Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet) Gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil.”
  • Bakara 61: “Allah’ın, kullarından dilediğine lütfundan indirmesine haset ederek Allah’ın indirdiğini inkâr etmekle kendilerini ne kötü bir şeye sattılar. Böylece gazap üstüne gazaba uğradılar.”
  • Âl-i İmrân 112: “Onlar (Peygamberlere isyan edenler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın ve insanların güvencesi dışında zilletle damgalandılar. Onlar, Allah’tan bir gazaba uğradılar.”
  • Mâide 60: “De ki: Allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? Onlar, Allah’ın lânetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden bir kısmını maymunlar ve domuzlar kıldığı kimselerdir.”
  • Tevbe 14: “Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mümin topluluğun gönüllerini ferahlatsın.”

Kur’an’da Helak ve Felaketler

Kur’an’da, geçmiş kavimlerin helak edilme hikayeleri ve onların akıbetleri detaylıca anlatılır. Nuh, Lut, Ad, Semud gibi kavimlerin helakleri, Allah’ın gazabının ve adaletinin açık göstergeleridir. Bu kavimlerin helakleri, Kur’an’da özellikle kıssaların işlendiği surelerde sıkça yer alır:

  • Araf 4: “Nice memleketleri helâk ettik. Azabımız onlara geceleyin veya öğle vakti dinlenirlerken gelmişti.”
  • En’âm 6: “Onlardan önce nice nesilleri helâk ettiğimizi görmediler mi? Onları yeryüzünde size vermediğimiz imkânlarla güçlendirmiştik.”
  • Hûd 117: “Rabbin, halkı ıslah edici kimseler olduğu halde, o memleketleri zulüm ile helâk edecek değildir.”
  • Şuarâ 172-173: “Sonra diğerlerini helâk ettik. Üzerlerine bir yağmur (taş yağmuru) yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötü idi!”
  • Ankebut 31: “Elçilerimiz İbrahim’e müjde ile geldiklerinde, ‘Biz bu memleket halkını helâk edeceğiz, çünkü oranın halkı zalim kimselerdi,’ dediler.”

Allah’ın Adil ve Güçlü İntikam Alması

Kur’an’da Allah’ın intikam alma kavramı, adalet ve güçle bağlantılıdır. Zulmedenler, inkâr edenler ve isyan edenler, Allah’ın adil gazabına ve azabına maruz kalacaklardır. Bu kavram, Allah’ın mutlak güç sahibi ve adil olduğunun bir göstergesidir. İşte bazı ayetler:

  • Âl-i İmrân 4: “Daha önce insanlara hidayet olarak ve Furkan’ı indirdi. Allah’ın ayetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, mutlak güç sahibi ve intikam alıcıdır.”
  • İbrahim 47: “Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözü tutmayacağını sanma. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibi ve intikam alıcıdır.”
  • Secde 22: “Rabbinin ayetleriyle öğüt verilip de onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Şüphesiz biz suçlulardan intikam alıcılarız.”
  • Zuhruf 41-42: “Eğer seni (dünyadan) alırsak, şüphesiz onlardan intikam alırız. Yahut onlara vadettiğimiz azabı sana gösteririz; çünkü bizim onlara karşı güç yetirme kudretimiz vardır.”
  • Duhân Suresi 16: “O büyük yakalayışla yakalayacağımız gün, şüphesiz biz intikam alıcılarız.”

Sonuç ve Günahların Karşılığı

Herkes, yaptığı işlerin karşılığını görecektir. Kur’an’da, “em de misagale zerretin hayran yerah ve misgale zerretin şerran yerah” ölçüsünde, yani küçük bir iyiliğin veya kötülüğün bile karşılığı olacağı vurgulanır. Cennet, bu dünyada yapılan iyiliklerin ve fedakârlıkların karşılığıdır. Aynı zamanda, dünya hayatı, ahiret hayatının harcama ve kazanç yeri olarak da görülür. Allah, mazlumların hakkını verecek ve adil bir yargı ile herkesin hesabını soracaktır. Günahkarlar ve zalimler, korkmalı ve tevbe etmelidir. Allah’a ve ahiret gününe iman, her türlü işin temelidir. Ahiret günü, “Hesap ve Ceza günü”dür ve orada, herkes yaptığının karşılığını görecektir. Yargı, katı ve adil bir şekilde gerçekleşecek, şahidler organlar ve melekler olacaktır. Bu nedenle, toplum olarak Allah’ın adaletine güvenmeli ve onun uyarılarına kulak vermeliyiz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.