Topkapı Sarayı’ndaki 200 Yıllık ‘Mescid-i Haram’ Tablosu Restorasyonda
Topkapı Sarayı’nda 200 yıllık ‘Mescid-i Haram’ tablosu restorasyon çalışmalarıyla yeniden hayat buluyor. Tarihi eserlerin korunmasına dair detaylar burada.
İstanbul’da Tarihi Bir Hazine Yeniden Canlanıyor: Mescid-i Haram Tablosu Restorasyonu
Milli Saraylar Başkanlığı’nın eşsiz koleksiyonunda yer alan ve yaklaşık iki yüzyıl önce yapıldığı tahmin edilen Mescid-i Haram tablosu, kapsamlı bir restorasyon sürecine girdi. Bu değerli eser, çalışmaların tamamlanmasının ardından temmuz ayı içinde sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Koleksiyonun korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla gerçekleştirilen bu projede, özellikle İslam dünyasının en kutsal mekânlarından biri olan Mescid-i Haram’ın detaylı tasvirleri yeniden ortaya çıkarılıyor.
Tablonun, Kabe ve çevresinin 19. yüzyıla ait özgün görüntülerini yansıttığını belirten uzmanlar, eserin Sultan Abdülmecid dönemine ait olabileceğine dair ipuçları taşıdığını vurguluyor. Ressamının kim olduğunun henüz tespit edilmemesine rağmen, Osmanlı askerlerinin geleneksel üniformaları ve mimari detaylar, eserin dönemine ışık tutuyor. Eser, çerçevesiyle birlikte 103 x 133 santimetre ölçülerinde olup, tarihi ve kültürel açıdan önemli bir belge niteliği taşıyor.
Değerli Tablo ve Sanatsal Detaylar
Minyatür sanatından izler taşıyan bu özgün tablo, Kabe’yi tavaf eden hacı ve umre ziyaretçileri, ihram giymiş erkekler, kadın figürleri, zemzem kuyuları ve Osmanlı askerlerinin betimlemeleriyle dikkat çekiyor. Ayrıca, Makam-ı İbrahim, Hicr-i İsmail ve Mimar Sinan’a ait revaklar gibi kutsal yapıların detaylarına da yer veriliyor. Bazı yapıların günümüzde artık var olmaması ise, esere tarihsel bir katman ekliyor. Her bir çizgi ve detay, dönemin mimari ve sosyal yapısına dair derin bilgiler sunuyor.
İşçilik ve Çerçeve Sanatı
Tabloyu tamamlayan ve ona estetik bir değer katan ahşap çerçeve, çiçek motifleriyle süslenmiş ve üç boyutlu detaylar içeriyor. Çerçeve, sekiz parçaya bölünmüş ve metal tellere ipek ipliklerle bağlanmış, iç kısmına ise kağıt ve kumaşlardan hazırlanmış renkli çiçekler monte edilmiştir. Çerçevenin yüzeyine macun sürülerek kabartma efektleri verilmiş, ardından kırmızı kadife kaplanmış ve altın yaldızlı bordürlerle süslenmiştir. Metal parçaların oksitlenmesi ve paslanması, eserin yaşını ve el işçiliğinin güzelliğini ortaya koyuyor, bu da sanatkarane ustalığın ve zamanın izlerini gözler önüne seriyor.
Detaylı Restorasyon ve Koruma Süreci
Uzmanlar tarafından hazırlanan kapsamlı restorasyon planı doğrultusunda, belgeleme işlemleri tamamlandıktan sonra, mikroskobik ve infrared incelemeler gerçekleştirildi. Eserin ön ve arka yüzeyleri titizlikle temizlenip, sağlamlaştırıldı ve koruma altına alındı. Çerçevedeki çiçek motiflerinin restorasyonu devam ederken, Şubat ayı başında başlayan çalışmalar, temmuz ayı sonunda tamamlanmayı hedefliyor. Bu süreçte, eser ilk kez sergilenerek, hem tarihi hem de sanatsal açıdan büyük bir değere sahip olacak.
Sonuç olarak, bu nadide tablo, hem dönemin gözlemlerini ve tasvirlerini hem de Osmanlı sanatının inceliklerini yansıtan özgün bir kültürel miras olarak öne çıkıyor. Restorasyonun tamamlanmasıyla birlikte, ziyaretçiler ilk defa bu tarihi ve sanatsal eseri yakından görebilecekler.