TİKA’nın İklim Eylem Programı ile Sürdürülebilirlikte Yeni Bir Adım
TİKA’nın İklim Eylem Programı ile sürdürülebilirlik alanında yeni adımlar atılıyor. Detaylar ve projeler hakkında bilgi alın.
TİKA’nın İklim Değişikliğiyle Mücadelede Yeni Hamlesi
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), iklim değişikliğiyle mücadelede kurumsal kapasiteyi güçlendirmeyi, politika odaklı çalışmaları sahaya taşımayı ve afetlere karşı dirençli topluluklar oluşturarak sürdürülebilir yaşam alanları inşa etmeyi amaçlayan ‘TİKA İklim Eylem Programı’nı hayata geçirdi. Bu kapsamda, kamu kurumları, akademi ve sivil toplum kuruluşlarının iklim alanındaki bilgi ve deneyimlerini, hedef ülkelerdeki yerel paydaşlarla buluşturmayı hedefleyen kapsamlı eğitim, teknik işbirliği ve uygulamalı projeler geliştirilmekte.
Programın ilk aşaması olarak, Bosna Hersek’ten gelen uzmanlara yönelik Trabzon’da düzenlenen “İklim Değişikliği Perspektifinde Sel, Erozyon ve Taşkın Risklerinin Yönetimi” eğitimi, iklim krizine karşı hazırlıklı olmanın yollarını anlatmak ve bilgi paylaşımını artırmak amacıyla gerçekleştirildi. Bu eğitim, farklı paydaşların ortak çalışmasını teşvik ederek bölgesel iklim dayanıklılığına önemli katkılar sağladı.
İklim Değişikliğiyle Mücadelede Çok Paydaşlı Yaklaşım
İklim değişikliğinin etkileri, tüm dünyada olduğu gibi gelişmekte olan ülkelerde de aşırı hava olaylarını ve doğal afetleri artırmakta. Artan sel, taşkın ve erozyon olayları, altyapıdan tarıma birçok sektörde olumsuz sonuçlar doğurmakta. Bu nedenle, yerel kapasitenin güçlendirilmesi ve afetlere karşı savunma mekanizmalarının geliştirilmesi her zamankinden daha büyük önem taşımakta.
Buna paralel olarak, TİKA, kurumlar arası iş birliğini esas alan yeni bir eğitim ve uygulama programını başlatmış olup, bu program özellikle çok paydaşlı katılımı sağlamayı hedeflemektedir. 22-28 Haziran tarihleri arasında Trabzon’da gerçekleştirilen “İklim Değişikliği Perspektifinde Sel, Erozyon ve Taşkın Afetlerinin Yönetimi Eğitimi” kapsamında, Bosna Hersek’ten gelen teknik uzmanlar, afet öncesi risk analizi, erken uyarı sistemleri, yukarı havza yönetimi ve doğa temelli çözümler gibi temel konular hakkında kapsamlı bilgi aldı.
Uygulamalı Öğrenme ve Teknik Kapasitenin Artırılması
Katılımcılar, Trabzon’daki Altındere model sahası, Akçaabat Sediment havuzları, Uzungöl ve Güneysu havzaları gibi örnek uygulama alanlarını ziyaret ederek, Türkiye’nin afet önleme ve yönetim stratejilerini yerinde gözlemleme fırsatı buldu. Ayrıca, Türkiye’nin dijital erken uyarı sistemleri ve afet risk haritalama konularındaki deneyimleri paylaşılırken, Bosna Hersek’in teknik kapasitesinin geliştirilmesine de katkı sağlandı.
Program sonunda, katılımcıların bilgi ve deneyimlerini kendi kurumlarında sürdürebilmeleri için bir kurumsal öğrenme zinciri oluşturulması hedeflendi. Bu eğitim, sadece afet yönetimi kapasitesini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ikili iş birliğini ve diplomatik ilişkileri pekiştiren güçlü bir platform oldu.
Afet Sonrası Çalışmalar ve Gelecek Planları
Özellikle, Bosna Hersek’in Jablanica bölgesinde Ekim 2024’te yaşanan sel ve toprak kaymaları sonrasında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğinde bölgede kapsamlı teknik incelemeler gerçekleştirilmiş ve detaylı raporlar hazırlanmıştı. Bu raporlarda, bölgedeki kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi için eğitim odaklı yaklaşımların en etkili çözüm olacağı vurgulanmış ve bu doğrultuda eğitim programlarının planlaması yapılmıştır. Bu çalışmalar, bölgesel afet yönetimi kapasitesinin artırılmasına ve iklim değişikliğine uyum stratejilerinin geliştirilmesine önemli katkılar sağlamaktadır.
Türkiye ve Bosna Hersek arasındaki bu ortak çalışmalar, bölgesel sürdürülebilirlik ve iklim dayanıklılığı alanında yeni iş birliklerinin temelini atmıştır.