Terörsüz Türkiye Hedefi Doğrultusunda Baro Başkanlarının Görüşleri ve Komisyon Çalışmaları

Terörsüz Türkiye hedefi çerçevesinde Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM’de toplanarak farklı baro başkanlarının görüşlerini dinledi. Komisyonun 6. toplantısının ikinci oturumunda Malatya, Mardin, Mersin, Sivas ve Van illerinden gelen baro başkanları görüş ve önerilerini paylaştı.

Malatya Baro Başkanı Onur Demez, hedefe tam destek verdiklerini ifade ederken, ülke içinde oluşan iklimin önemli bir fırsat niteliğinde olduğunu belirtti. Demez, bu sürecin adalet ve hukuka olan güvene dayalı olarak yürütülmesinin, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması açısından kritik olduğuna işaret etti:

“Yarınlarımızı inşa edecek bu fırsat, barolar ve hukukçular olarak bizimle toplumun tüm katmanları tarafından desteklenmelidir. Gerekli adımların anayasal güvenceyle teminat altına alınması ve süreç yönetiminin adalet ve hukuka olan güvenin güçlendirilmesiyle atılması büyük önem taşır.”

Mardin Baro Başkanı Ahmet Duyan, teröre karşı yürütülen çabada üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını belirterek, bağımsız ve tarafsız bir yaklaşım çağrısı yaptı. İspanya örneği üzerinden değerlendirme yapan Duyan, ETA ve IRA gibi modellerin Türkiye için uygun olmadığını vurguladı ve kendine özgü bir modelin gerekli olduğunu söyleyerek, bu yönde çalışmaların devam ettiğini ifade etti: “İspanya’da yaşanan kayıplar, bizim için olgun olmayan bir örnektir. Yaşanan süreçte esin kaynağı olarak Mandela örneği değerlendirilebilir.”

Mersin Baro Başkanı Gazi Özdemir, toplandıklarını ve ortak kararlılıkla terörü Türkiye’nin gündeminden çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti. Özdemir, terörün sadece canlarımızı değil, halkın huzurunu, güvenini ve umutlarını da zedelediğini vurgulayarak, meseleyi güven odaklı değil aynı zamanda hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve adalet çerçevesinde ele almak gerektiğini ifade etti:

Sivas Baro Başkanı Fatih Sevim, 50 yıllık mücadelede atılan adımların ardından ülkenin terörden kurtulması için yeni bir aşama başlatıldığını belirtti. Sevim, süreçte sahadaki güç dağılımı ve terörist sayısındaki azalmanın, meseleye uzun vadeli bakış ve kökten çözüm arayışını gerektirdiğini söyledi. Kamuoyunun hassasiyetinin gözetilmesi gerektiğini vurgulayarak, şu sözlerle duruşunu özetledi: “Milletin başına bu 50 yıllık habis urdan halas olmak için en çok biz isteriz. Binlerce hesap yaparak, neredeyse sıfır hata ile yol almak hayati önem taşır.”

Van Baro Başkanı Sinan Özaraz, barışın her zaman savaş ve çatışmadan üstün olduğunu, bu nedenle şu aşamada zorlu bir yol izlendiğini belirtti. Komisyonun çalışmaları doğrultusunda somut yasal adımların atılmasının önemi üzerinde duran Özaraz, barış sürecinin güven ve istikrar temellerine dayanması gerektiğini ifade etti.

Genel değerlendirme olarak, Komisyon çalışmalarının sürdürülmesi ve somut yasal düzenlemelere ilişkin adımların atılması gerektiği, tarafların fedakârlık ve samimiyetle hareket etmesi halinde Terörsüz Türkiye hedefinin daha da güçleneceği vurgulandı. “Bu yolun kazasız belasız ilerlemesi için dikkatli planlama ve yüksek hassasiyet şarttır.”