İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Per
18°C
Cum
17°C
Cts
20°C
Paz
19°C
Tatil siz ‘bitti’ demeden bitmez! Kıştan önce son çıkış: Sarı yaz
ŞİMDİ TAM ZAMANI
Sarı yaz eylül ortasında başlar, ekim sonuna kadar devam eder. Gündüzleri hâlâ şortla ve tişörtle gezebilirsiniz. Deniz tam anlamıyla çarşaf gibidir. Akşamları bunaltıcı sıcaklar olmadığından rahatça uyursunuz. Tatilcilerin hemen hepsi şehre döndüğünden tüm sahiller size kalır. Daha ne olsun?
Bu aralar Ege öyle güzel ki…
Saffet Emre Tonguç / Hürriyet Seyahat yazarı
Herkes tatilini temmuz ve ağustos gibi sıcakların en dayanılmaz olduğu zamana sıkıştırır. Oysa Ege’ye en çok yakışan mevsimdir sarı yaz. Deniz sakindir ama hâlâ sıcaktır, güneş yormaz ve akşamları hafif bir serinlik rahatça uyumanızı sağlar. Büyük şehirliler ise ‘sarı yaz’da sahillerden el etek çekerler.
Keyifli bir yolculuk yapıp Ege ve Akdeniz’in tadını çıkarabilirsiniz.
Ömre ömür katan manzara
Ayvalık’a gitmeden önce yapılması gereken bir ritüel vardır. Şeytan Sofrası’na gidilir. Aslında bir lav birikintisi olan tepeden ömre ömür katan manzara kucaklanır. Sonra ister Ayvalık için de ister Cunda Adası’nda sahile gidebilirsiniz. Ege’nin her iki yakası için dostluğa ve sevgiye kalkar kadehler. Konaklama için Ayvalık’a yakın Teomida Hotel ve Cunda’daki Fora Otel ve Mola Cunda tercih edilebilir.
Bir başka Bodrum
class=’cf’>
Etrafınıza bakın! Ağaçlarda sararan yaprakların sayısı artık daha belirgin. Yeşil hâkimiyetini yavaş yavaş yitiriyor. Üzülmeyin… Bizi yazın kavuruculuğundan uzak, ısısı az, ışığı bol ve daha renkli günler bekliyor doğada. Dağlarda yürümenin, fotoğraf peşinde koşmanın, antik kentlerde dolaşmanın ve birçok canlının yer değiştirme telaşına tanık olmanın en güzel zamanlarındayız. Çocukluk hayallerimizden bulutların üzerine çıkmaya ya da rengârenk denizde yol almaya ne dersiniz mesela? Yürüyerek üstelik.
Bulut denizine tepeden bakın
Yağışların en az olduğu eylülde yolunuzu Doğu Karadeniz’e düşürün. Fırtına Vadisi’nden yaylalara doğru yol aldıkça adım adım önce bulutlara yaklaşacak, sonra da üstüne çıkarak bulut denizine yukarıdan bakacaksınız. Kim bilir belki konuk olduğunuz bir evde açık pencereden içeriye bulut da girer.
Hasankeyf’le vedalaşın
Yaşadığımız coğrafyayı daha iyi tanımak, insanını daha iyi anlamak mı istiyorsunuz? Hasankeyf’e gidin. Vedalaşmaya… Yazının bulunduğu, tarımın ilk kez yapıldığı, ilk yerleşim yerlerinin kurulduğu Dicle Vadisi’nde bugünümüzde damla damla emeği olan Dicle Nehri’ni ölmeden son kez görün. Hasankeyf’in ‘Yüzüklerin Efendisi’ görüntülerini andıran vadilerinde yürüyün, binlerce yıl insanlığa ev sahipliği yapmış mağaraları gezin, 20 uygarlığın izleri arasında dolaşın.
Doğanın dönüşümünü seyre dalın
Ekim ayında yollara düşecekseniz yolunuzu Küre Dağları’na düşürün. Önünüzde göz alabildiğine uzanan ormanın sarıdan kahverengiye, yeşilden turuncuya değişen renklerini seyre dalın.
Yürüyüşün tam zamanı
Yürüyün. Mesela Likya Yolu’nda antik kentlere uğrayarak ve Akdeniz’in en güzel koylarında yüzerek, kıyılarını seyre dalarak… Ya da Aydın Çine’den başlayıp Muğla’daki tüm yarımadaları içine alan Karya Yolu’na girin. Bu yollarda dilerseniz mola verip uçun, kanoya binin, ormanda çadır kurup geceleri yıldızları seyre dalın.
Fırat’la Halfeti’de tanışın
Dicle’ye uğrayıp onun aşkı Fırat’ı ziyaret etmeden olur mu? Fırat’la Halfeti’de tanışın. Sizi sularının üzerinde tarih gezisine çıkarsın.
İnsanlık tarihine uzanın
Şanlıurfa’ya kadar gitmişken Göbeklitepe’ye uğrayıp insanlık tarihimize bakmayı, Harran düzlüğünde dolaşmayı ihmal etmeyin.
YORUMLAR