DOLAR 32,3374
EURO 34,8108
ALTIN 2.390,60
BIST 10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Cts 18°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 24°C

SOYLARI TÜKENMESİN DİYE 7/24 İZLENİYORLAR

02.09.2018
A+
A-

Birçok bilim insanının üzerinde hemfikir olduğu gibi altıncı ve en büyüğü olması beklenen bir yokoluş sürecindeyiz. Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin verilerine göre 13 dakikada bir canlı türü yok oluyor. Yani kıyameti yaşıyor. İşte bu kıyametin eşiğine yaklaşmış olan canlılardan biri de küçük akbaba. Bütün çaba onu uçurumun kenarından çekip almak için…
KuzeyDoğa Derneği, Utah Üniversitesi ve Orman Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) işbirliğiyle Türkiye’de ilk kez uydu vericisi takılarak takip edilen küçük akbabaların, insan egosu ve hırsıyla örülü, oldukça dramatik ama bir o kadar da ibretlik bir hikâyesi var.

SOYLARI TÜKENMESİN DİYE 7/24 İZLENİYORLAR

Kanat açıklığı 155–180 cm arasında olan küçük akbabaların dünya nüfusunun 21 bin 900 ila 30 bin birey arasında olduğu tahmin ediliyor.
Küçük akbaba nüfusunun çok büyük bir kısmına ev sahipliği yapan Hindistan ve Nepal’de ineklerde kullanılan ve hayvan öldükten sonra onların leşleriyle beslenen küçük akbabaları zehirleyen diklofenak ve ketoprofen içerikli ilaçlar, bu canlıyı 1960-2010 yılları arasında yok olmanın eşiğine getirdi. Bu tür bugün Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin ‘Kırmızı Liste’sinde, yani tehlike altındaki türler arasında bulunuyor. Küçük akbaba, Türkiye’de de tüm kuş türleri arasında durumu küresel boyutta en hızlı kötüye giden tür.
Leşleriyle beslendikleri evcil hayvanlarda bulunan ilaçlar, akbabaların dokularında birikerek böbrek yetmezliğine yol açıyor. KuzeyDoğa Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban, “Doğanın çöpçüleri olan bu önemli canlıların sayıları kurşun zehirlenmesi, bilinçli zehirlenme, vurulma, yuvalarının tahribi ve tacizi, elektrik telleri ve rüzgâr türbinlerine çarpma, leşleriyle beslendikleri yaban hayvanlarının yok olması ve doğal yaşam alanlarının yok olması gibi birçok tehdit sonucu hızla azalıyor. Onların karşılaştığı sorunları çözebilmemiz ve onları koruyabilmemiz için öncelikle haklarında bilgi sahibi olmamız gerekiyor. Amacımız bu bilgileri kullanarak yaşadıkları sorunlara çözümler üretmek” diyor.

SOYLARI TÜKENMESİN DİYE 7/24 İZLENİYORLAR

Uydu vericisi takılan küçük akbaba, bir yıldan kısa bir sürede 50 bin km’den fazla seyahat etti. Yani dünyanın 40 bin km’lik çevresinden daha fazla yol yaptı.

class=’cf’>

Küçük akbaba (neophron percnopterus) ülkemizde görülen dört tür akbabanın en küçüğü ve soyu en tehlikede olanı. Dünyadaki nüfusları hızla düşerken ülkemizde hâlâ düzenli olarak ürüyorlar. Kars ve Iğdır’daki Arpaçay Kanyonu ile Aras Vadisi, Doğu Anadolu‘daki önemli yaşam alanları. Ancak bu alanların ikisinin de koruma statüsü yok. Ankara Beypazarı ise tüm Avrupa’daki en büyük ‘küçük akbaba’ nüfusuna ev sahipliği yapıyor.

Dünya kanatlarının altında
KuzeyDoğa ekibinin Türkiye ve Etiyopya’da verici takarak takip ettiği sekiz küçük akbaba, 2012’den bu yana 200 bin km’den fazla uçtu ve 18 ülkeye gitti: Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, İran, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, İsrail, Ürdün, Suudi Arabistan, Yemen, Cibuti, Etiyopya, Somali, Eritre ve Sudan. Göç esnasında hızları yer yer saatte 60 km’yi geçti, deniz seviyesinden 8 bin metre yüksekliğe, yani Everest Dağı’nın yüksekliğine kadar çıktılar.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.