Sosyal Medya Linç Kültürünün Uzun Vadeli Ruhsal Etkileri: Uzman Görüşleri
Sosyal medyadaki linç kültürünün uzun vadeli ruhsal etkilerini uzman görüşleriyle ele alan derin bir analiz.
AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Ali Erdoğan, sosyal medyada linç edilen kişilerin kısa süreli popülerlik yaşadığını ancak bunun uzun vadede depresyon ve kaygı bozukluklarına yol açtığını söyledi. Doç. Dr. Erdoğan, “Başta hoş bir duygu gibi algılanan bu durum, ilerleyen süreçte ağır ruhsal sorunlara neden oluyor” dedi. AÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı olarak, online olayların ayrıntıları bilinmeden milyonlarca kişinin hedef gösterdiğini belirtti ve linç kültürünün ciddi sonuçlar doğurduğunu ifade etti.
Linç süreci sırasında bir kişinin birden çok kişi tarafından aynı anda yüklenmesi, kısa vadede şaşırtıcı görünse de uzun vadede kaygı bozukluğu, depresyon ve hatta intihara varan sonuçlar doğurabiliyor. Erdoğan, bu etkilerin yıllar sonra bile sürdürdüğünü vurguladı.
Doç. Dr. Erdoğan, linç edilen kişilerin başlangıçta tanınma duygusuyla popülerlik kazandığını belirtiyor; ancak bu durumun aldatıcı olduğunu kaydediyor. “Başta hoş bir duygu gibi algılanan bu durum, ilerleyen süreçte ağır ruhsal sorunlara neden oluyor.” Depresyon, yalnızlık ve değersizlik duyguları, kişiyi daha çok sarsıyor ve popülerliğin arkasında gerçek etkilerin ruhsal çöküntü olduğuna dikkat çekiyor.
Gençler ve çocuklar üzerinde daha tehlikeli etkiler üzerinde duran Erdoğan, sosyal medya kültürünün gençler tarafından bizden daha iyi kullanıldığına değiniyor. Linç kültürünü gördükleri için gençlerin iletişim becerilerinin bozulabileceğini ifade eden hekim, aileleri ve devletleri daha duyarlı olmaya çağırıyor: medeni tartışma ve iletişim becerilerini güçlendirmek için önlemler alınmalı.
Profesyonel destek şart olduğuna vurgu yapan Erdoğan, linç edilen bireylerin mutlaka yardım arayışında olması gerektiğini belirtiyor. Medyanın da toplumu bilinçlendirme görevi üstlenmesi gerektiğini söyleyen hekim, “Hepimizin birbirimize saygı göstererek, hoşgörüyle yaşaması gerekiyor. Linç kültürüne hayır diyorum.”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık
Kaynak: Haberler.com