Son 10 Yılın Alerji Salgını: Besin Alerjileri ve Anafilaksi
Son 10 yılda besin alerjileri ve anaflaksi vakalarında yaşanan artışları inceleyin. Alerji belirtileri, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgi edinin. Sağlığınızı korumak için bilinçli adımlar atın.
Uzmanlar Uyarıyor: Son 10 Yılın Alerji Salgını
Besin alerjileri giderek artıyor: Uzmanlar, açık alanlarda besin tüketiminde dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, besin alerjilerinin son yıllarda alarm verici bir şekilde arttığını vurguladı. “Son 10 yılın alerji salgını olarak adlandırdığımız bu durum, alerjik şok yani anafilaksi vakalarının son 10 yılda 7 kat artmasına neden oldu. Bu artış, giderek devam ediyor,” dedi.
Prof. Dr. Nacaroğlu, açık büfe uygulamalarının ve açık alanlardaki beslenmenin besin alerjilerinde kazara karşılaşma riskini artırdığına dikkat çekti. “Alerjilerin hem şiddeti hem de kalıcılığı giderek artıyor. Alerjik şok, maalesef ölümle sonuçlanabiliyor. Bu nedenle, hastalarımızın adrenalin otoenjektörlerini yanlarında taşımaları hayati önem taşıyor,” diye ekledi.
Alerjik Şokun Ciddiyeti
Alerjik şok durumunun son derece ciddi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nacaroğlu, anafilaksinin özellikle ilaçlar, besinler ve arı sokmaları gibi maddenin vücutta aşırı tepkimeye yol açtığını belirtti. “Alerjik şok sırasında görülen belirtiler arasında dudaklarda kızarıklık, ciltte kabarıklık, nefes alma güçlüğü, öksürük, hırıltı, kalp atışında hızlanma ve tansiyon düşüklüğü gibi durumlar yer alır. Bu tür belirtiler, ölümle sonuçlanabilecek ciddi reaksiyonlardır,” dedi.
Bu tür durumlarda, hastaların yanlarında mutlaka adrenalin otoenjektörü bulundurmalarının gerektiğini vurgulayan uzman, “Adrenalin kalemi, hayat kurtarıcıdır. Besin ya da ilaç alerjisi nedeniyle karşılaşılan anafilaksi durumunda, sağlık kuruluşuna başvurmak her zaman mümkün olmayabilir. Bu nedenle, alerjik şok durumunda hızlı müdahale çok önemlidir,” şeklinde konuştu.
Alerji Vakalarındaki Artış ve Nedenleri
Son yıllarda besin alerjilerinin artış gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Nacaroğlu, “Açık alanlarda satılan yiyecekler ve içecekler, arı venomları gibi alerjen maddelerin kazara vücuda girmesine neden olabiliyor. Ebeveynlerin bu konuda dikkatli olmaları gerekiyor,” dedi.
Besin alerjileri hakkında daha fazla bilgi veren Prof. Dr. Nacaroğlu, “Son 10 yılın alerji salgını olarak besin alerjilerini adlandırıyoruz. İşlenmiş ve genetiği değiştirilmiş gıdaların kullanımı, katkı maddeleri içeren besinlerin tüketimi, sezaryen doğum oranlarının artması ve gereksiz antibiyotik kullanımı, bağırsaktaki sağlıklı bakteri çeşitliliğini azaltarak besin alerjilerini artırmaktadır,” açıklamasında bulundu.
Toplumun Bilinçlenmesi Gerekiyor
Prof. Dr. Nacaroğlu, alerji durumlarıyla ilgili toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. “Özellikle yer fıstığı alerjisi, ABD ve İngiltere gibi ülkelerde sık görülmekte ve anafilaktik şoka yol açabilmektedir. Bu nedenle, hastalarımızın dikkatli olması ve toplumun bilinçlenmesi önemlidir,” dedi.
- Alerjik şok durumunda dikkat edilmesi gerekenler:
- Yanında adrenalin otoenjektörü bulundurmak.
- Besin alerjisi olan çocukların eğitimde ve sosyal ortamlarda bilinçlendirilmesi.
- Gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak.
- Katkılı gıdalardan uzak durmak.
Sonuç olarak, besin alerjileri ve anafilaksi vakaları giderek artmaktadır. Bu nedenle, bireylerin bu konuda bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşımaktadır.